9 Ağustos 1979 doğumludur. 2002 yılı, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Psikoloji Bölümü mezunu olup, 2005 yılında Ankara Üniversitesinde yüksek lisans eğitimini tamamladı. Bu süre içerisinde üniversite sınavına hazırlanan öğrenciler ile çalıştı. 2005 – 2007 yılları arasında Amasya – Merzifon Devlet Hastanesi’ndeki görevinin ardından, 2008 yılında Bilkent Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Gelişim Merkezinde görev yaptı. 2009 - 2010 yıllarında ise; Ankara Özel İncek Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesinde çalıştı. Bu süre içerisinde felç geçirmiş hastalara ve yakınlarına, fibromiyalji hastalarına, fizik tedavi gören ve ağrı bozuklukları olan hastalara psikoterapi uygulamıştır.
Çalışmalarında Bilişsel – Davranışçı terapileri temel almaktadır. Bireysel psikoterapi yanında, danışanları ile aynı zamanda ‘olumsuz duygu ve düşünceler ile başa çıkabilme’ , ‘stres’, ‘gevşeme’, 'panik ataklarla başa çıkabilme', 'takıntılarla başa çıkabilme' 'sosyal kaygı ile başa çıkabilme', 'Kendine Güveni Geliştirmek' ve ‘iletişim becerileri’ne yönelik grup çalışmaları yapmaktadır.
Obsesif Kompulsif Bozukluk tanısı alan bireyler ve aileleri ile uzun süreli danışma programları yürütmekle birlikte, bu rahatsızlığın tanınması, yanlış bilgilerin değiştirilmesi ve rahatsızlık ile etkili başa çıkabilme yönünde çalışmalar sürdürmektedir.
"Sevgiyi zedeleyen en büyük sebeplerden bir tanesi birbirini değiştirmeye çalışmak. Birbirlerinin gerçek hâllerini değil, zihinde tasarlanmış hâllerini sevmeye çalışmak."
@psk.selen_can
Kendiniz için felaket kehanetlerinde bulunup bunları gerçekleştirebilirsiniz ya da kaygılarınızı beslemekten vazgeçip, içinize yapışmış, hoşnut olmadığınız düşünceleri gün ışığına çıkarıp onları geride bırakabilirsiniz. #kaygılardan kurtulma:187120
Kişi başlangıçta neredeyse tamamen can yeleğinin yardımıyla yüzer. Ama yüzmeyi öğrendikçe can yeleğinin içindeki hava yavaş yavaş boşaltılırsa, kişi yüzmeye kendi çabasıyla devam edebilir...
kitabı inceleyeceğimi sanacaklara ayıp olmaması adına kısa bir şeyler yazayım kitap hakkında, devamında kitaba değil kendime bir inceleme yazacağım. kitabın yazarı olan uzman psikolog selen can'ın anlatımı çok samimi, önerilerini de çok beğendim. zamanında kaygıyı kendisi de yaşadığından empati derecesi yüksek yani sadece bir psikoloğun
Selamm, bugün sizlere Sevgili Bayım kitabı ile geldim. Yazarın kalemi ile ilk kez tanıştım ve kitabını sevdim. Hikâyenin gerçekte yaşanmış olması da beni etkiledi ki şunu da söylemeden geçmeyeyim Selen Hanım da belirtmiş bazı yerlerde minik kurgular eklemiş kitabına. Çağrı Bey seni gerçekten hiç sevmedim hatta öyle ki en sevmediğim insan tipi diyebilirim, dengesiz bir karakterdi bana göre. Ama bir de şu var ki Çağrı karakterini ki bu karakterimiz de bir yazar merak etmiyor da değilim hani.. En sevindiğim nokta ise Rüya'nın (Selen Hanımın) artık bu olaya bir dur demesi ve son noktayı koyması oldu.. (Uzaktan, hiç görmeden konuştuğumuz bir insanı çok sevebiliriz, özleyebiliriz ama karşı karşıya gelince de en ufak bir hareketinden veya bir sözünden dolayı anında o kişiden soğuruz, şahsen ben öyleyim) Birde kitapda en sevdiğim kısımlar iç savaşımız, kuruntularımız, takıntılarımızı okumak oldu. İtiraf edeyim ister istemez kendimle bir hesaplaşmaya girdim.. En sevdiğim alıntıyı bırakıp gidiyorum.
Sevgili BayımSelen Can · Parola Yayınları · 20216 okunma
Selamün aleyküm
Takıntılı bir insan olarak şimdiye kadar bu alanda bir çok kitap bitirdim fakat şimdiye kadar niçin okumadım diye kendimi sorguladığım bir kitap oldu benim için. Bir psikolog ile karşılıklı sohbet tadında bir kitaptı ve benim için çok faydası oldu mutlaka herkesin okumasını tavsiye ederim. Özellikle takıntılı arkadaşların :)