8.0/10
5 People
26
Reads
24
Likes
3,480
Views

Selim Gürselgil Updates

You can find the Selim Gürselgil updates, reader opinions on 1000Kitap.
MÜSLÜMANLAR ve ÇAĞLAR ÜSTÜ MUTLAK FİKİR...
– “Çağımızda Müslümanlar iki türlü açmaz içinde: 1. Çağın getirdiği meseleler karşısında, kendi kabuklarına çekilip, İslâm’ı tek başlarına veya kapalı cemaatler hâlinde yaşamayı tercih ediyorlar. 2. Çağın getirdiği meselelere boyun eğiyor, İslâm’ı terk ediyor, kendilerine sivil toplumcu, liberal, muhafazakâr, demokrat, kapitalist vs etiketler ithal ediyorlar… Demek ki, burada temel mevzu: Çağın getirdiği meseleler… Ve onlara karşı Müslümanca duruşun nasıl olması gerektiği… Yâni, İslâm'a Muhatab Anlayış’ın ne olması gerektiği… Zira İslâm, sadece ferden yaşanabilecek bir din değildir. O, sadece namaz kılmak, oruç tutmak, İslâm’a göre evlenmek ve boşanmak değildir. İslâm, “Çağlarüstü Mutlak Fikir”dir; çağın getirdiği hiçbir mesele, İslâm’ın dışında olamaz. Onların dindeki yerini bulmak ve “dindeki gizlilikleri açık etmek”, Müslümanın baş görevidir. Bunu da ancak İslâm'a Muhatab Anlayış’la yapabilir. İslâm'a Muhatab Anlayış ona, İslâm'ın sosyoloji, psikoloji, felsefe, teknoloji, edebiyat, resim, müzik vs bütün insanî verim şubelerinde hükmünün ne olabileceğinin de anlayışını verir. Tek kelimeyle İslâm'a Muhatab Anlayış, İslâm ile, çağın getirdiği meseleler arasında bir “vasıta sistem” rolü oynar. İşte, Salih Mirzabeyoğlu, 500 yıldır kaybedilmiş olan bu anlayışı getiriyor. Üstad Necib Fazıl’ın onu “500 yıldır beklenen mütefekkir” diye karşılaması ve selâmlaması da bu yüzden!”
Selim Gürselgil
Selim Gürselgil
İbda Külliyatı Salih Mirzabeyoğlu'nun Eserlerine Giriş Mahiyetinde Denemeler
İbda Külliyatı Salih Mirzabeyoğlu'nun Eserlerine Giriş Mahiyetinde Denemeler
Kitabından iktibas adimlardergisi.com
KUSURA BAKMA FİLİSTİN, BİZ DE İŞGAL ALTINDAYIZ!
Gençler inisiyatif alınca ne güzel şeyler yapıyorlar; Kayseri’de bir inşaat alanının yanındaki suntaların üzerine yazılan yazı: - "Kusura bakma Filistin, biz de işgal altındayız!" Kimseden talimat almadan, kimseye bilgi vermeden, tamamen kendi iradeleri, hayâl güçleri, üretkenlikleri ve medenî cesaretleriyle, tek kelimeyle “kendinden zuhur diyalektiği” ile hareket ettikleri zaman, her şey bambaşka oluyor. Galiba İslâmcı gençliğin birinci vazifesi, tüm o kanaat önderlerinden, vaizlerinden, ünlülerinden, kurtarıcı taslaklarından, kısacası kendilerine akıl dağıtan bizim nesilden, o neslin pasifistlerinden kurtulmalarıdır. O zaman Anadolu çiçek açıyor. Sağda solda yukarıdaki gibi gençler ve genç kızlar görüyoruz. İkisi üçü bir araya gelmiş, kendi parlak düşünceleriyle bir şeyler üretmişler, sokaklarda eylem yapıyorlar. Yaptıkları ne kadar küçük olursa olsun, ne kadar büyük iş yapıyorlar. Eylem meylem hiç bilmez bizim nesil. Onlar ağlamayı bilirler. Kendileri yerinden kımıldamaz. Oturdukları yerden neredeyse çaylarını bile dua ederek yaptırmak isterler. Hiç risk almazlar. Hiç yorulmazlar. Din ve dava onların gözünde sadece çıkar aracıdır, prestij aracıdır. Böyle tiplerden kurtulmaktan daha büyük eylem mi olur? Bu ruh hastası nesilden uzaklaşmaktan daha önemli dava mı olur? Allah ve Resûl davası bu kötürümlerin işi değildir. İslâmcılık gençlerle güzeldir. Onların çoğalması, kendisine yapılan değil, yapan olması, işte her şey budur..."
Selim Gürselgil
Selim Gürselgil
adimlardergisi.com 25 Ekim 2023
Reklam
İSLÂM'I EHL-İ SÜNNETİN REHBERLİĞNDE ANLAMAK...
- "(...)Günümüzde sık sık ileri-geri yorumlarla gündeme gelen bir Hadîs var: “Vatan sevgisi imândandır.” Bir kısmı, bu hadisi Jöntürklerin “vatan-millet-sakarya” hamasetine âlet ediyor. Bir kısmı da bunu yapmak istemedikleri için “o Hadîs uydurmadır, zayıftır, mevzudur” gibi laflarla onu saded dışı tutuyor. Bunların ikisi de Hadîs
İNSANLAR PEKÂLÂ YANLIŞLARLA DA İŞ GÖREBİLİR!..
- (...)Görüyorsunuz, insanlar oyalanıyor, eğleniyor, herkes kendince bir şeyler yapıyor, durduk yerde ciddileşerek kimsenin ağzının tadını kaçırmayalım. Genel ifadelerle birkaç şey söyleyeyim: Bütün ihtilâller biriken kötülüklerin sonucudurlar. Ama bütün biriken kötülükler ihtilâlle sonuçlanmaz. Bazen biriken kötülükler, başka türlü kötülüklerle yer değiştirirler. O zaman insanlarda bir iyimserlik havası eser. Her şey iyiye gidecekmiş gibi bir beklenti oluşur. İnsanların biriken kötülükler karşısında dayanamaz hâle geldikten sonra bu defa başka kötülükler tarafından nefeslenmesi sağlanır. Bu nefeslenme de iyiye dair umutların yeniden yeşermesine yol açar. Bazen bu hâl sürgit devam eder; her kötülük, başka bir kötülük tarafından massedilir, yutulur, iyiliğe bir türlü yer açılmaz. Biriken kötülüklerin ihtilâlle sonuçlanması, bir ihtilâl şuuru ve bu şuuru taşıyan bir kesim tarafından iyiye doğru yönlendirilmelerinin eseridir. Bu şuurun oluşmadığı yerlerde ihtilâl de oluşmaz. “İnsan pekâlâ yanlışlarla da iş görebilir” denmiştir. Bugünkü hâlimiz budur. Herkes bir şekilde işini görebildiğine ve tesellisini bulabildiğine göre, konuşacak bir şey de yoktur. Hiçbir şeyin kıymetinin kalmadığı, sözün, mantığın, sağduyunun, vicdanın, adaletin, ahlâkın tümden ayaklar altına alındığı şartlarda ne konuşulabilir ki? Tarihin şuura sığmayan bir tarafı vardır ve söz onundur.
Selim Gürselgil
Selim Gürselgil
, adimlardergisi.com 21 Mayıs 2024
YEREL DİKTATÖRLÜĞÜN, KÜRESEL EGEMENLİĞE TESLİM OLUŞU...
27 Mayıs, Kemalizm'in NATO ile bütünleşme hareketidir. Bundan önce Kemalizm, açık ve gizli bir diktatörlüktü. Özellikle II. Dünya Savaşından sonraki modern Batı ile bütünleşme, ona teslim olma fırsatını bulamamıştı. Bu bütünleşme hareketine Kemalizm adına Demokratlar girişmiş, ama onlar da tam başarılı olamamış, Washington'dan yüz geri
MUTLAK FİKİR...
- "Bir de İslâmî kesimden birisi bir kitap yazmış. Kitabında bazı Müslümanların İslâm’a “Mutlak Fikir-Bütün Fikir” dediklerini, bunun yanlış olduğunu, Hegel’den alındığını, Hegel’in de ateist olduğunu söylüyor. İbda’yı eleştiriyor; ateistten lâf almakla… Ama o kadar değil. Bu ibarenin Kur’ân’da ve sünnette olmadığını, İslâm’a böyle
Reklam
129 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.