O kadar diyorum fakat aslında hayat hakkında hiçbir kimse bir şey bilmez, bilmemiştir ve bilmeyecektir de. Ancak yaşayanların varlıklarına etki eden bazı olayları bildiğimizi iddia ederiz. Çünkü hayat mahvolup ölüm gelince bunlar da mahvolur.
Oğlum, siz de bugünkü edebiyatın bir kurbanısınız. Bizim zamanımızda edebiyat aksine naif idi. Karakterimizi açar, bizi hoş bir vadiye sevk ederdi. Hâlbuki bugün edebiyat denilen şey hayalperest zihinlere bir salgın yaparak birçok zarar vermektedir.
Asrınız Avrupailiği taklit ederek boş bir zahmetle yoruluyor. Bu sonucun bir felaket olduğunu hesap edemeyerek üstelik buna "medeniyet" diyor. Fakat gözleri bu kaba şeylerle dolduğu için asıl saf güzellikleri görüp onlardan zevk duymayı bilmiyor.
Aslında hayat hakkında hiçbir kimse bir şey bilmez, bilmemiştir ve bilmeyecektir de. Ancak yaşayanların varlıklarına etki eden bazı bazı olayları bildiğimizi iddia ederiz.
Bir mecliste hazırundan birine sormuşlar:
- Kaç gün oruç tuttunuz?
- Bir gün.
Sual o mecliste bulunan diğer bir zata tevcih olununca o, şu cevabı vermiş:
- Efendi hazretleri benden bir gün fazla tutmuşlar."