Semyon İvanoviç Aralov

Bir Sovyet Diplomatının Türkiye Anıları yazarı
Yazar
8.4/10
47 Kişi
227
Okunma
6
Beğeni
1.823
Görüntülenme

Semyon İvanoviç Aralov Sözleri ve Alıntıları

Semyon İvanoviç Aralov sözleri ve alıntılarını, Semyon İvanoviç Aralov kitap alıntılarını, Semyon İvanoviç Aralov en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Ama Müsavatçılar yatışmadılar, 1920 yılı Mayıs ve Haziran aylarında, yukarıda sözünü ettiğimiz Nuri Paşa (Enver Paşa’nın kardeşi) ile birlikte Gence’de (Kirovabad) isyan ettiler. Şiddetli mücadeleden sonra isyan bastırıldı. Nuri Paşa ve öteki elebaşılar, İran’a kaçtılar.”
Sayfa 17
Ankara'ya gidince, Refet Paşa'nın bir kolorduyu başarısızca komuta ettiğini, kendisini övmesini seven, beceriksiz bir kişi olduğunu öğrendim.
Sayfa 31
Reklam
Mustafa Kemal’ın saçları sarı ve seyrek, bıyıkları kırmızımtırak ve kırpıktı. Bütün dış görünüşüne tonunu veren ve güçlü iradesini gösteren gözleri çeliktendi.
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
İzmir İktisat Kongresi, Anadolu burjuvazisinin çıkarlarını yansıtıyordu. Köylü ve işçi konusunda sadece vaatlerle ve "köylü efendimizdir" gibi sözlerle yetinildi. Kongrede halk yığınlarının maddi durumlarının iyileştirilmesi yönünde hiçbir somut karar alınmadı.
Sayfa 227 - TÜRKİYE İŞ BANKASI
“... Türk erleri öldürüyorlardı. Minarelere makineli tüfekler ve İngiliz nöbetçileri konuyordu. Bu, bizim yurtseverlik ve dinsel duygularımıza büyük bir hakaretti. Biz Türkler bunu hiçbir zaman unutmayacağız! Ancak vatan hainleri İngiliz emperyalistlerini destekleyebilirler.”
Sayfa 56
O gece iki medreseyi ziyaret ettik. Sağlıklı, güçlü, gencecik öğrenciler, geleceğin mollaları medresenin avlusunda dizilmişlerdi. Bunların yanında geniş cüppeli, beyaz ve yeşil sarıklı mollalar ve hocalar da yer almıştı. Hepsi de yerlere kadar eğilerek Mustafa Kemal Paşa'yı selamlıyorlardı. Bunların içinden biri, bunların başı ve en nüfuzlusu, Mustafa Kemal Paşa'dan, medrese sayısını arttırmasını rica etti. Bu zat ayrıca, medrese öğrencilerinin askere alınmamalarını da rica etti. Hoca konuşurken Mustafa Kemal'in kendini tuttuğu belli oluyordu. Ama medrese öğrencilerinin askere alınmamaları söz konusu olunca artık kendini tutamadı ve yüksek bir sesle, sertçe, "Ne o," dedi, "yoksa sizin için medrese, Yunanlıları yenmekten, halkı zulümden kurtarmaktan daha mı değerlidir? Millet kan içinde yüzerken, halkın en iyi çocukları cephelerde dövüşür, yurt için canlarını feda ederken siz burada genç, sapasağlam delikanlıları besiye çekmişsiniz!" Mustafa Kemal konuştukça gözleri daha korkunç bir hal alıyordu: "Bu besili delikanlılarınızın askere alınmaları için hemen yarın emir vereceğim!" Hocalar sindiler, ama yüzleri öfkeden kıpkırmızı kesildi, yabancıların, Rusların yanında hükümet başkanı onları paylamıştı.
Sayfa 98
Reklam
512 öğeden 321 ile 330 arasındakiler gösteriliyor.