Prof.Dr. Şengül Hablemitoğlu 25 Eylül 1965 tarihinde Ankara'da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara'da tamamladı. 1986 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ev Ekonomisi Yüksekokulu'ndan mezun oldu. "Farklı Sosyo-Ekonomik Düzeydeki Yaşlı Kadınların Ekonomiye Yönelik Tutumları ve Tüketim Davranışları" konusundaki tezi ile 1989 yılında yüksek lisansını tamamladı. "Kırsal Ailede Kadının İş Modelleri ve Kararlara Katılımı" konusundaki araştırması ile 1996 yılında doktor unvanını aldı. 1997 yılında Türkiye Bilimler Akademisi Sosyal Bilimlerde Doktora Sonrası Yurtdışı Araştırma Bursu ile gittiği ABD'de Purdue Üniversitesi Kadın Çalışmaları Programı'nda misafir öğretim üyesi olarak araştırmalar yaptı. 1998'de Üniversite Doçenti, 2005 yılında Profesör unvanını aldı. Halen Ankara Üniversitesi Ev Ekonomisi Yüksekokulu'nda Müdür Yardımcısı, Aile ve Tüketici Bilimleri Bölümü'nde öğretim üyesi olarak görev yapan Hablemitoğlu'nun temel bilim alanına ilişkin çalışmalarının yanı sıra kadın çalışmaları, tüketici ve aile çalışmaları ile yaşlı sorunları konularında ulusal ve uluslararası bilimsel dergilerde yayımlanmış makale ve araştırmaları bulunmakta, ana bilim dalı kapsamında yüksek lisans ve doktora tezlerini yönetmektedir. Ayrıca çok sayıda ulusal ve uluslararası konferans, panel, kongre ve sempozyumlara katılmış, kitaplar yayımlamıştır. Eşi Dr. Necip HABLEMİTOĞLU ile birlikte yazdıkları Şefika Gaspıralı ve Rusya'da Türk Kadın Hareketi, Küreselleşme: Düşlerden Gerçeklere, Toplumsal Cinsiyet Yazıları: Kadınlara Dair Birkaç Söz yayımlanmış kitaplarından bazılarıdır. Hablemitoğlu üniversitede Kadın ve Gelişme Modelleri, Küreselleşme ve Aile, Aile ve Tüketici Bilimlerinde Modernizm ve Postmodernizm Tartışmaları, Sağlıklı Konut ve Optimum Çevre ile Birey ve Çevre Etkileşimi yüksek lisans ve doktora derslerini vermektedir.
Necip Hablemitoğlu'nun eşi, Kanije ve Uyvar'ın annesidir.
Arada bir sesini duymayı o kadar çok istiyorum ki. Kulaklarımın için de o heyecan dolu "seni çok seviyorum” diyen sesini. Ben senin sadece sesini duymaya bile razıyım.
Sayfa 62 - Bilgi Yayınevi - 1. Basım Ağustos 2007Kitabı okudu
Necip Hablemitoğlu,
"Türküm ve başka Türkiye yok" diyen bir vatansever olduğu için susturuldu.
Ama
Biz onun sesini hala duyuyoruz...
Kitap yukarıda ki cümleler ile bitiyor...
Bu kitabı sakın ama sakın okumayın arkadaş ,
Boş ver salla gitsin,
Her şey güllük gülistanlık...
Memleket yangın yeriymiş , çoktaaaaaaaaaaa
Bir ölümün ardındaki yasın, yaşanan acının ilmek ilmek bize geçtiği bir kitap.
Okurken bazı yerlerde gözlerinizin dolduğunu bazı yerlerde de kişinin vefat eden bir kişiye duyduğu aşkı ve özlemi en iyi şekilde hissedeceğiniz bir kitap. Baktığınızda haklı eleştirel yerlerin çok olduğu ve bu konuyu bize o kadar güzel aktardığı görülüyor ki. Aşırı akıcı, aşırı güzel bir dil.
Kitabın sonunda hocamız, vefat eden eşine sana bu kitap sayesinde veda edebileceğim diyor ve ekliyor;
“Güle güle canım, yaşam yoldaşım, parlak yıldızım, insanım. Elini tekrar tutmak için geleceğim. Işıklar içinde, huzurla, mutlulukla bekle beni. ”
Nasıl güzel veda cümlesi bu hocam.
Bu kitabı yazdığınız, bize ulaştırdığınız, ufkumuzu açtığınız için kendi adıma çokça teşekkürü, borç bilirim.
Uzun zamandır merak ettiğim bir kitaptı, sonunda okuyabildim.. araştırma-inceleme kitabı ama Şengül Hanım kendi deneyimlerini de içtenlikle aktarmış.. kendi yaşadıklarımdan çok şey buldum, zaman zaman gözyaşlarımı tutamadım, an geldi cenaze döneminde yaşadığım bazı şeyler geldi aklıma yeniden sinirlendim, ama şimdilerde daha çok gülümseyerek anabildiğimi farkedip mutlu oldum…
Hepimizin bu süreci nasıl ve ne uzunlukta yaşadığımız çok farklı, ben uzun bir süre keyif aldığım hiçbir şeyi yapamamıştım mesela, bi zaman sonra hep istedim ki herkese babamdan bahsedeyim, hep onu anlatayım, insanları baydığımı düşündüğüm zamanlar da oldu o anlarda da yazmayı seçtim, hep yazdım, çok fazla şey yazdım, kimini paylaştım, kimi bende saklı… yazmak bana çok ama çok iyi geldi… hala daha yazıyorum, babamla konuşur gibi… bazen de pırıl pırıl bir gökyüzünde bir yıldız seçip anlatıyorum, çünkü onun orada ve hep bizi görebileceği bir yerde olduğunu düşünmek rahatlatıyor beni(belki normal değil ama dokunamayacağını bilince göreceğin bir şeyi düşünmek ragatlatıcı olabiliyor) son nefesime kadar da anılarımıza sarılıp, görmek istediğimde yıldızlara bakıp güç almaya devam edeceğim….