Klasiklerin sadeleştirilerek hayli “genç” okura ulaşmasını sağlayan kitap tadında ve buram buram çeviri kokuyor. Oysa ki çeviri değil, yazarın kendi eseri, şaşırtıcı olan bu. Kendinizi, parmağıyla “Bak işte roman böyle yazılır, şablon bu” dercesine işaret ettiği bir düzlükte bulmanız muhtemel.
Ama olsun, yaz mevsiminin hafifliğinde okundu gitti. Hiç kuşkusuz her şeyden bir şeyler öğrenmek mümkün, Dalgalar’da buna dahil. Doğrusu, yazarın ödül alan çeviri, roman ve deneme kitaplarıyla ilgili daha bir merâka düştüm. Mesele bende mi, yazarda mı yoksa bu kitaba münhasır mı, bu ancak onları okuduktan sonra açıklığa kavuşacak.