Seth Stephens-Davidowitz

Seth Stephens-DavidowitzBana Yalan Söylediler yazarı
Yazar
8.7/10
15 Kişi
50
Okunma
4
Beğeni
724
Görüntülenme

Hakkında

Seth Stephens-Davidowitz, New York Times'da bir editör, The Wharton School'da misafir öğretim görevlisi ve eski bir Google veri bilimcisi. Stanford'dan felsefe eğitimi aldı, burada Phi Beta Kappa'yı ve Harvard'dan ekonomi dalında doktorasını tamamladı. Gizli davranışları ve tutumları ortaya çıkarmak için yeni, büyük veri kaynaklarını kullanan araştırması, Kamu Ekonomisi Dergisi ve diğer prestijli yayınlarda yer aldı. New York'ta yaşıyor.
Unvan:
Editör, Öğretim Görevlisi, Veri Bilimci

Okurlar

4 okur beğendi.
50 okur okudu.
2 okur okuyor.
46 okur okuyacak.
2 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Herkes yalan söylüyor İnsanlar eve dönüş yolunda kaç tane içtikleri hakkında yalan söylüyorlar. Spor salonuna ne kadar sık gittikleri, yeni ayakkabıların kaç para olduğu, o kitabı okuyup okumadıkları hakkında yalan söylüyorlar. Hasta değilken hastayım diyorlar. İrtibatı koparmayalım diyorlar, ama koparacaklarını biliyorlar. Sorun sen de değil ben de diyorlar. Sevmiyorlar ama seviyorum diyorlar. Üzüntüden geberiyorlar ama mutluyum diyorlar. Aslında erkeklerden hoşlanıyorlar ama kadınlardan hoşlandıklarını söylüyorlar.
Reklam
Bir kadın kendinden bahsetmeye başladıysa muhtemelen size ilgi duyuyordur. İlişki kurmaya çalışan bir erkeğin bir kadının ağzından duyabileceği en güzel kelime “ben” olduğu görülmüştür: Kendini rahat hissettiğinin bir işaretidir.
Luppo alan dayı geldi yine aklıma xd
Önceki kasırgalarla ilgili verileri didik didik ederek insanların neler almak isteyebileceği tespit edilmişti. Cleve bir cevap mı geldi dersiniz? Hayır! Çilekli Pop-Tart. Ürün kasırga önceside normalden yedi kat daha fazla satılıyordu.
Charlie Chaplin’in ifade ettiği şekliyle, “Gülme acıya ara vermedir, rahatlamadır, kuvvet verici bir ilaçtır.”
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
256 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Adına yakışır bir içerik var kitapta. Özellikle sosyal medya verilerinin toplanmasıyla yapılan çıkarımlar, bireysel olarak kendimize tuhaf gelmese de toplumsal olarak kabul edilmesi zor gerçeklere değiniyor. Yazar, Google ve diğer veri kaynaklarını kullanarak, kullanıcıların yaptığı aramalardan, gerçekte ne düşündüklerini ortaya koyuyor. Bunun için de büyük veriyi kullanıyor. Sadece Google değil, porno sitelerinde yapılan aramaları da araştırmasına konu ediyor. Yöntemi, gerçeği ortaya çıkarmaya yönelik. Örneğin, kitabın Giriş bölümünde şöyle deniliyor: "İnsanların zaman zaman Google'da bir şey aramaktan ziyade Google'la sırlarını paylaştıklarını düşününce, bu tespitin doğruluğu iyice açığa çıkıyor." Kitapta sekiz bölüm var. Her biri ilginç ve kimileri için şok edici gerçekleri açığa çıkarıyor. Yazarın "Dijital Hakikat Serumu" adını verdiği dördüncü bölüm oldukça ilgi çekici. Bu bölümde, insanların gerçekte ne düşündüklerini öğrenmenin üç değişkene bağlı olduğu söyleniyor. Bunlar: İnternet, yalnız başına olma ve anket yapan birinin olmaması. Fikirlerimizde başkalarına karşı dürüst değiliz ama internet aramalarında dürüstüz demek istiyor. Beğenerek okudum.
Bana Yalan Söylediler
Bana Yalan SöyledilerSeth Stephens-Davidowitz · Koç Üniversitesi Yayınları · 201849 okunma
·
Puan vermedi
Adorno ilişkisel şekilde anlamlandırılması gereken kavramların yalıtılıp hareketsizleştirilmesini hipostazlaştırma olarak tanımlıyor. Mesela mitler insanı kaynak aldığı gibi insan da mitleri kaynak alır. İki tarafdan birinin diğerini belirlediğini söylemek hipostazlaştırmazdır. Bu kavramlar ilişkiseldir. Söylem eylemi, eylem de söylemi kurar. Yazar büyük veri sayesinde insan doğası hakkında hiç sahip olmadığımız bilgilere sahip olacağımızı ve bunun sosyal bilimlerde devrim yaratacağını düşünüyor. Gelecek neslin Marx ve Foucault'ları veri bilimci olacak diyor. Yazar bu argümanında söylemin/teorinin/kurgunun gücünü hafife almışa benziyor. Bir kere bahsettiği yazarlar verileri kullanmıyor değillerdi. Marx Kapitali yazdığı dönemde tek tek çeşitli ülkelerdeki işçi maaşlarını çalışma saatlerini falan araştırıyordu. Bununla beraber Marx'ı Marx yapan şey o veriler değil, o verileri yaptığı kurgunun/söylemin/inşanın içine yerleştirebilmesiydi. Veriyi işler hale getiren teoridir. O yüzden daha çok veriye sahip olmak bize bilim açısından her zaman daha parlak sonuçlar vaadetmez. Hele gerçeklik hakkında bir çerçeve çizme iddiasından uzak, garkolduğumuz sistem içersindeki tekil meseleler hakkında çözüm bulmanın şizofrenik mutluluğunu ideal kabul eden dataizm hiç parlak sonuçlar vaadetmez. Dataizmin peşinden gitmek tek tek bütün varlığımızı nicelleştirip dataya çevirmek ve nihâyetinde âyânlığımız içinde nihân olmaktır.
Bana Yalan Söylediler
Bana Yalan SöyledilerSeth Stephens-Davidowitz · Koç Üniversitesi Yayınları · 201849 okunma
256 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Bana Yalan Söylediler
Seth Stephens-Davidowitz yaptığı veri analizleriyle insanların her zaman dış dünyaya yansıttakları kişi olmadığını, belli konu ya da kişi hakkındaki kalıplaşmış fikirlerimizin ya da çok güvendiğimiz sezgilerimizin çoğu zaman yanlış olduğunu gösteriyor. Bunu yaparken de en çok Google verilerini kullanıyor. Bazen porno sitelerin verilerinden de
Bana Yalan Söylediler
Bana Yalan SöyledilerSeth Stephens-Davidowitz · Koç Üniversitesi Yayınları · 201849 okunma