Sevil Atasoy

Sevil AtasoyKusursuz Cinayet Yoktur yazarı
Yazar
8.4/10
935 Kişi
3.525
Okunma
390
Beğeni
17bin
Gösterim

Sevil Atasoy Kimdir?

Sevil Atasoy (Gök), 1949 yılında Prof. Dr. Şemsi Gök ve Dr. Ferda Gök'ün tek kızı olarak dünyaya geldi. Çocukluk dönemi babasının işi olan Adli Tıp ile yakın halde geçmiştir. 1956 yılında başladığı ilk öğrenimini tamamladıktan sonra Alman Lisesi'ne devam etmiştir. Bu dönemde İngilizce, Almanca ve Fransızca dillerini öğrenmiştir. Müziğe olan merakı onu Münir Nurettin Selçuk'un oğlu ile konser vermeye kadar götürse de sonradan akademik hayatı tercih etmiştir. Annesi Dr. Ferda Gök'ün laboratuvarında çalışması amacıyla Sevil Atasoy kimya ve sonrasında biyokimya okumak üzere ailesi tarafından yönlendirildi. Alman Lisesi'nden mezun olmasının akabinde önce İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi'ne girdi. Buradan mezun olduktan sonra Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde Biyokimya alanında doktorasını tamamlayarak aynı dalda önce doçent sonra da profesör unvanı aldı. Atasoy'un üniversiteden hocası Farmakoloji öğretim üyesi Prof. Dr. Alâeddin Akçasu, Biyokimya alanı yerine Adli Tıp alanında çalışmasını tavsiye etmiştir. Türkiye'nin henüz kına ile esrarı ayırt edemediğini ifade ederek babasının yolundan yürümesi durumunda oldukça başarılı olacağını ifade etmiştir. Türkiye seksenli yılların başına kadar Modern Adli Tıp konusunda çok gerideydi. Usta-çırak ilişkisinin yoğun olduğu bir dönemde sistematik, programlı, eğitim temelli bir kurumun kurulması ihtiyacı doğdu. 1982 yılında konu hakkındaki kanun hükmünde kararname ile kuruluş izni verildi. Prof. Dr. Şemsi Gök, 1983 yılında İstanbul Üniversitesi'ne bağlı bir enstitünün kuruluşuna öncülük etti. Kurucuları arasında Sevil Atasoy da bulunmaktaydı. Prof. Dr. Şemsi Gök beş yıllık çalışmasının ardından, emekliliği sonrası 1988 yılına kadar sürdürdüğü görevini kızı Sevil Atasoy'a devretti. Sevil Atasoy'un müdürlük yaptığı dönemde kurum oldukça önemli çalışmalara imza atmıştır. 17 yıl sürdürmüş olduğu enstitü müdürlüğü görevini 2005 yılında Prof. Dr. İmdat Elmas'a devretmiştir. Prof. Dr. Sevil Atasoy, üç kez evlilik yapmıştır. İlk eşi Alpaslan Ataman ile 1968 yılında dünya evine girdi. Kızı Selin Atasoy'un (d. 19 Mayıs 1972) babası ve ikinci eşi, dönemin Reklamcılar Derneği Başkanı Faruk Atasoy ile 1 Kasım 1971 tarihinde evlendi. Üçüncü evliliği ise gazeteci Hüseyin Ekinci ile oldu. Hayatının önemli bir bölümünde anneannesinin etkili olduğunu ifade etmiştir. Disiplinli bir insan olduğunu, bunun kendisine çoğunlukla da yarar sağladığını belirtmiştir. Babasının hayatı ve mesleği ile iç içe bir hayat geçirmiştir. Hatta cenazenin bulunduğu bir ortamda ders çalıştığı konusunda beyanatı bulunmaktadır. Hayvan hakları konusunda hassasiyeti bulunmakla birlikte, bu canlılara fena muamele ile ilgili tavır göstermiştir. Prof. Dr. Sevil Atasoy'un girişimleri ile Türkiye'de ilk defa Adli Bilimler üzerine lisans bölümü açılmıştır. Bölüm, eğitim sürecine başlanılmasından bu yana Türkiye'de alanında tektir. Ayrıca aynı üniversite bünyesinde lisansüstü bölüm de öğrencilere sunulmuştur. Yine Üsküdar Üniversitesi'ne bağlı olarak; rektör yardımcılığı görevini yürütmekle birlikte, Bağımlılık ve Adli Bilimler Enstitüsü, Şiddet ve Suçla Mücadele Uygulama ve Araştırma Merkezi (ŞİDAM) müdürlüklerini de yürütmüştür ve görevleri devam etmektedir. 1992 yılında New York Üniversitesi Cordozo Hukuk Fakültesi öğretim üyeleri Peter Neufeld ile Barry Scheck'in girişimiyle Innocence Project ismiyle bir proje başlatılmıştır. 2003 yılında ise projenin, bir vakıf altında faaliyetleri yürütülmesine devam edilmiştir. ABD'de 2010'lu yılların sonuna kadar 265 kişi haksız mağduriyetlerinden kurtarılarak masum oldukları kanıtlanmıştır. Bunlardan 17 tanesi idam mahkumu idi. Türkiye'de bu çalışma Masumiyet Projesi adı altında Prof. Dr. Sevil Atasoy tarafından Adli Tıp Kurumu'nda hayata geçirilmiştir. Ekip içinde değişimler ve Prof. Dr. Sevil Atasoy enstitü müdürlüğünden emekli olmasına rağmen proje sekteye uğramamıştır. Tamamen gönüllülük esasına göre çalışma yapılmaktadır. Dünyanın belli noktalarında değişik ekipler tarafından uygulama yapılmaktadır. 2000'li yılların başında Türkiye'de yola çıkılan projede birçok kişi masum olduğu anlaşılarak salıverilmiştir. 2005 yılında teklif üzerine Birleşmiş Milletler Uyuşturucu Üretiminde Tahminler Daimi Komisyonu üyeliğine adım atmış ve Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu başkanlığı (2010) yapmıştır. Bu kurulun ilk Türk başkanı, dünyanın ikinci kadın başkanı olma unvanını elinde bulundurmaktadır. Viyana merkezli kuruluş, uyuşturucu üretim ve tüketiminin engellenmesi, kanuni zeminin hazırlanması konusunda çalışmalar yapmaktadır. 2017 yılında 2. kez seçildiği kurulda üyeliğini devam ettirmiştir. Kurula 3. kez seçilen Prof. Dr. Sevil Atasoy görevini 2027 yılına kadar sürdürecektir. Aldığı Ödüller - İsmail Cem Ödülü, 2009, Muhabbet Kralı Programı - Yılın Bilim İnsanı Ödülü, TEGEV-Yapı Kredi, 2012, Türkiye'de, DNA delilleri ve kriminal laboratuvarların gelişmesine katkısı nedeniyle - Polisiye Kitabı Emek Ödülü, 2015, Dünya Kitap Dergisi Kitapları - Labirent, Adli Bilimlerin Gizemli Dünyası (Ekim 2006) - Bu Ayak İzi Senin Dr. Watson!, Gerçek Suç Öyküleriyle Adli Bilimler (Kasım 2007) - Karanlığa Yolculuk, Gerçek Suç Öyküleri ve Başka Karanlık İşler (Ocak 2010) - Her Çikolata Yenmez ve Başka Tatsız Öyküler (Şubat 2011) - Kusursuz Cinayet Yoktur, Kusursuza Yakın Olanlar Vardır (2012) - Yeraltındaki Melekler Yerüstündeki Şeytanlar (2013) - Acayip İşler (2015) - Züppe Kocanın Şarkıcı Karısı ve Başka Nahoş Gerçekler (2017) - Çürük Elmalar, Masum Mahkumlar (2019)
Tam adı:
Hafize Hikmet Sevil Gök
Unvan:
Öğretim Üyesi, Yazar, Bilim Kadını
Doğum:
İstanbul, Türkiye, 25 Şubat 1949

Okurlar

390 okur beğendi.
3.525 okur okudu.
142 okur okuyor.
1.928 okur okuyacak.
95 okur yarım bıraktı.

Sevil Atasoy Sözleri ve Alıntıları

Tümünü gör
Nijerya'nın güneydoğusundaki bir kent ile aynı adı taşıyan bir sarmaşığın meyveleri içerisindeki çok zehirli kalabar baklası, eskiden başta Nijerya, Gabon ve Kamerun gibi ülkelerde zanlılara yedirilir, şayet ölürse, suçluluğu tespit edilmiş olur, ölmez ise suçsuz olduğuna kanaat getirilirdi.
Doğan KitapKitabı okudu
Ülkemizdeki ilk adli tıp dersini (o zamanki adıyla "Tıbb-i Kanuni) 1841 yılında, Viyana'dan getirilen Dr. Charles Ambroise Bernard verdi. O yıllarda dini nedenlerle Müslüman cenazelerine otopsi uygulanmıyordu. Dr. Bernard'ın ısrarı üzerine Sultan II. Abdülmecid 1843 yılında Hıristiyan ölülerinin otopsisine izin veren bir ferman çıkardı. İlk otopsi, başına sırık düşerek ölen bir işçinin cesedine yapıldı.
Doğan KitapKitabı okudu
Kan dışındaki diğer vücut sıvılarından da kan grubu tayini yapılabilen kişilere sekretör denir. Suda çözünen kan grubu antijenlerinin salgılanması, alfa (1,2) fukoziltransferaz geninin bir işlevidir. Beyaz ırktan olanların % 75-80 kadarında bu gen bulunur. Dolayısıyla idrar, tükürük ve semen sıvılarından da kan grupları belirlenebilir. DNA analizlerinin henüz yapılamadığı dönemlerde, bu özellikten sıklıkla yararlanılırdı. Kişinin sekretör olup olmaması, yaşam boyu değişmez bir özelliği olduğundan, sekretörlük, şüpheli ile olay yerindeki biyolojik sıvı kalıntılarının karşılaştırmasında kullanılır.
Doğan KitapKitabı okudu
Hücrelerimizin büyük bir bölümünde bulunan mitokondrilerdeki DNA, çok ilginç bir özelliğe sahiptir. Çünkü taşıdığı genetik bilginin yarısını anneden, kalan yarısını ise babadan alan çekirdek DNA'sından farklı olarak mtDNA, sadece anneden alınan genetik bilgiyi içerir. Bu nedenle, kadın olsun, erkek olsun, anne tarafından akraba olan herkesin, kuşaklar boyu mtDNA özellikleri birbirinin aynıdır.
Doğan KitapKitabı okudu
Masumiyet Projesi, 1992 yılında New York Yeshiva Üniversitesi Benjamin N. Cardozo Hukuk Fakültesi öğretim üyeleri Barry Scheck ve Peter Neufeld tarafından başlatılmıştır. 2003'te vakıf haline dönüşen Masumiyet Projesi, ABD'nin değişik eyaletlerinde örgütlenmiş olup, belirli koşulları taşıyan hükümlülerin yeniden yargılanması ve eldeki biyolojik delillerin bir kez de DNA analizi ile yapılmasını sağlamak üzere çalışmaktadır. S. Atasoy, 2000'lerin başında İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü'nde başlattığı benzeri bir desteği, halen Masumiyet Projesi-Türkiye adıyla yürütmektedir.
Doğan KitapKitabı okudu

Sevil Atasoy İletileri

Tümünü gör
Beş yıl sonra sizi oldurecegini bilseniz bu süre içinde gireceğiniz bütün yarışları kazandıracak üstelik doping kontrollerinde bulunmayacak bir maddeyi kullanır miydiniz?
Labirent
Labirent
İz sürenler aslında aynı kişinin pesindeydiler de birbirlerinden haberleri yoktu
Labirent
Labirent
Dag köylüleri ile balıkçıların birbirlerinden vazgeçmesi mumkun değildi.Birinin elinde And dağlarından topladığı tanrıların hediyesi koka bitkisinin yaprakları diğerinin elinde kireci bol midye ve ıstakoz kabuğu
Labirent
Labirent

Sevil Atasoy Yorum ve İncelemeleri

Tümünü gör
244 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Kusursuz Cinayet Yoktur.
Kusursuz Cinayet Yoktur
Kusursuz Cinayet Yoktur
Sevil Atasoy
Sevil Atasoy
Dünyaca ünlü adli tıp uzmanı ve kriminolog Prof. Dr. Sevil Atasoy, sadistlerin ve mazoşistlerin kanlı serüvenlerini aktarıyor, Kitabın ilk kısımlarında çocuk istismarları ve cinayetleri okurken insanı rahatsız eden konuları ele almış. Daha evvel tv programlarını izlediğimiz
Sevil Atasoy
Sevil Atasoy
hocanın bu kitabında Dünyadaki işlenen cinayetler bu cinayetlerin araştırılması esnasında kriminal laboratuvarlar da yapılan özensizlikler ve dikkatsizlikler bazen ise bilerek var olan suç delillerini yok sayma karartma ve görev ihmallerinin kimi insanların suçsuz yere on yıllarca cezaevinde kalmalarına bazen hayatına mal olduğu gerçeğini ifade ediyor. Polisiye kriminal olaylara ilgi duyanların sıkılmadan okuyacağı bir eser.
Kusursuz Cinayet Yoktur
Kusursuz Cinayet YokturSevil Atasoy · Doğan Kitap · 2012933 okunma
320 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Gerçekler acıdır.
Gerçek acı dolu cani aslında günlük yaşamımızda yanımızdan geçen birileri de aynen bu canı insanlardan ama bilmiyoruz. O sebeple herkesten uzak kitaplara yakın olmak.
Kusursuz Cinayet Yoktur
Kusursuz Cinayet YokturSevil Atasoy · Doğan Kitap · 2018933 okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Adli bilimler uzmanı  olan yazar kitapta 2000li yılların başına kadar suçluların yakalanmasında ve kimlik tespitinde; Dna ve parmak izi analizleri gibi keskin sonuçlar veren uygulamaların yanında el profilleri, kulak burun dudak izleri, gerçeklik serumu, yalan makinesi, el yazısı tespiti, görgü tanıklığı, beyin haritaları çıkarma gibi çeşitli uygulamalardan bahsetmiş.  Romanov ailesi, Marilyn Monroe, Mozart, Napolyon gibi uzak/yakın tarihte tam tespiti yapilamayan cinayetler yanında; törensel cinayetler,  kusursuz doktor cinayetleri, ötenazi, ilk Hanibal Sagawa, pedofili çeteleri, eşcinsel ölümleri, hayvan kaçakçılığı, siyanur arsenik gibi zehirler, insan sağlığının hiçe sayılarak üretilen/dağıtılan ekonomik getirisi yüksek sahte şaraplar, uyuşturucular ve ilaçlar gibi birçok konu adli bilimler sevenler için ilgi çekici. Bireysel olarak işlenen cinayetlerin yanında okul katliamları, zorbalık gören çocukların intiharları, uyuşturucu maddelere ulaşım ve satış, günümüzde dahi ciddi bir pazar olan çocuk pornografisi ve anlamsız bir sekilde önlenemeyen(!) çocuk istismarları, kadına yönelik şiddet ve bunun bazı kültürlerde normalize edilmesi.. Yakın tarihte tüm bu sorunlara yönelik koruyucu ve önleyici tedbirlerin tüm dünyada ciddi anlamda geliştiğine dair bir kitap daha okumak isterdim. Tavsiyedir.
Labirent
LabirentSevil Atasoy · Doğan Kitap · 2006372 okunma