"Dünyadaki bütün insanların, dahası bütün canlıların özgürlüğü için mücadele etmek bu dünyada yaşanacak en büyük arzunun ve mutluluğun kaynağı olabilirdi ancak."
Nietzsche örümcek ile sineklerin kavgasını kahkahayla seyreden Spinoza’nın felsefesinden bahsederken bu felsefeyi “bir münzevinin örümcek ağı türünden kavram örgüsü” olarak betimler. Spinoza’nın felsefesi, doğadan maddeye, maddeden bedene, bedenden zihne, zihinden fikre, fikirden duyguya, duygudan özgürlüğe ve yine bunlar arasında karşılıklı ve
Sayın Sevinç Türkmen'in yazdığı bu kitap, düşünceleri nedeniyle aforoz edilen ve tek bir şeyin peşine düşen Spinoza'nın çılgın felsefesiyle tanışmam için güzel bir kitap oldu diyebilirim. Spinoza'nın hakikat ve özgürlük arayışında zor ve soyut sayılabilecek felsefesini açık bir şekilde aktarıyor. Kitapta iki ana karakter var fakat bu iki aşığın yaşadıkları arasında hiçbir olay örgüsü, nerede yaşadıkları ve hangi dönemde yaşadıklarıyla ilgili bir şey yok. Kitabın eleştirebileceğim tek yanı bazen aşk sözcükleri çok uzatılmıştı ve sıkılmıştım ama Spinoza'nın aşk tanımı için gerekiyordu. Aşk'ı sadece iki insan arasında olan olarak düşünmeyin bu arada. Spinoza felsefesine geleneksel felsefenin kurallarını hiçe sayan metin olan Ethica ile devam edeceğim.
Bento ile marianın komplimanlarından o kadar sıkıldım ki kitabı okurken çok kopukluklar yaşadım. Seni şöyle seviyorum böyle tapıyorum bölümleri çıkartılsa ve geriye sadece açıklamalar kalsa kitabı sevebilirdim.