15 Mayıs 1953 tarihinde Kayseri/Tomarza/Persek Köyü’nde doğdu.
İlkokulu köyünde bitirdikten sonra orta ve lise eğitimini Kayseri’de tamamladı. (1973)
1977 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nü bitirdi. Aynı bölümde 1980 yılında master çalışmasını tamamladı. Doktora çalışması için İ. Ü. İletişim Fakültesi’nde yatay geçiş yaptı.
1978 yılında Kayseri/Tomarza Lisesi’nde felsefe öğretmenliği yaptı.
1983-1985 yıllarında M. Ü. İlahiyat Fakültesi’nde sözleşmeli öğretim görevlisi olarak Felsefe Tarihi dersleri verdi.
1987-1992 yılları arasında Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde arşiv uzmanı olarak çalıştı.
1992 yılında Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı’nda göreve başladı.
1993-2004 yılları arasında Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı’nda Analitik Tasnif Şube Müdürlüğü görevinde bulundu. Bu süre içerisinde yayın sorumlusu olarak 40’ı aşkın kitabın hazırlanması çalışmasında bulundu. Aynı dönemde Bilgi-İşlem Servisi’nin kurulmasında yönetici olarak görev aldı.
1993 yılında Bulgaristan’daki Osmanlı belgelerini incelemek üzere Bulgaristan’a gitti ve Bulgaristan’daki Osmanlı belgelerini tanıtan “Bulgaristan’daki Osmanlı Evrakı (1994)” adıyla bir kitap hazırladı. (Türkiye ile Bulgaristan arşivlerinin ilk resmi teması olan bu seyahat sonunda 10.000 adet belgenin mikrofilmi getirilmiştir.)
1998 yılında Kıbrıs Adası’ndaki Türk vakıf mal varlıklarının tespit çalışmalarını yürütmek üzere (komisyon başkanı olarak) K.K.T.C.’ye gitti. Kıbrıs’taki Türk vakıf mal varlıklarının envanterini çıkarılması çalışmasını yürüttü
1999 yılında Cezayir’deki Osmanlı belgelerini incelemek üzere Cezayir’e gitti.
2004 yılında Harvard Üniversitesi, Dumbarton Oaks Enstitüsü Middle East Garden Traditions çalışma grubunda İslâm coğrafyası bahçecilik tarihi ile ilgili çalışmalara katıldı. Bu çerçevede Ekim 2005 tarihinde İspanya’nın Granada şehrinde komisyon çalışmalarında bulundu.
2006 yılında Türk Dil Kurumu’na komisyon üyesi seçildi. Çeşitli bilim kurulları çalışmalara iştirak etti.
05 Şubat 2010-15 Ekim 2010 tarihleri arasında T. C. Cumhurbaşkanlığı’nda uzman olarak görev yaptı. Hâlen Başbakanlık Devlet Arşivleri’nde uzman-araştırmacı olarak görevine devam etmektedir.
2011 Evliya Çelebi’nin doğumunun 400. Doğum Yılı dolayısıyla Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurulu’nca oluşturulan yürütme kuruluna seçildi. Bu çerçevede gerek yurt dışında ve gerekse yurt içinde, çeşitli kuruluşlarda Evliya Çelebi’yi tanıtıcı konferanslar verdi, seminerlere ve panellere konuşmacı olarak katıldı. Ayrıca çeşitli televizyon ve radyolarda Evliya Çelebi’yi anlatan konuşmalar yaptı.
Devlet memuriyeti dışında, özellikle Osmanlı tarih ve kültürü ile ilgili kitaplar hazırlamaktadır. Yayınlamış olduğu kitapların sayısı 70 cilde ulaşmıştır. Ayrıca 100 civarında bilimsel kitaba katkıda bulundu, çeşitli dergi ve koleksiyonlarda makaleler yayınladı.
1986 yılında ara verdiği doktora çalışmasına 2011 tarihinde çıkan öğrenci affıyla geri dönüp 2013 tarihinde gazetecilik dalında Prof. Dr. Belkıs Ulusoy NALCIOĞLU’nun danışmanlığında hazırladığı “İlk Savaş Muhabirimiz Evliya Çelebi” teziyle doktor unvanını aldı.
Ödüller: Uluslararası Türkçe Olimpiyatları Türk Dili Özel Ödülü (2011)
Bağçe-i Hâs şükûfecisi Tabîb Mehmed Aşkî Efendi tarafından yazılan eser altmış yapraktır. Tabîb Mehmed Aşkî Efendi, çiçeğe, özellikle lâleye büyük merakı olan Sultan III. Selim döneminde yaşamış ve ömrünü çiçekleri incelemeye vakfetmiştir. 1730 yılına kadar yetiştirilen lâleleri üç devreye ayırarak ele alır.
Yazar, İstanbul’da lâlenin sevilip yayılmasına Ebussuûd Efendi’nin öncülük ettiğini yazmaktadır. Kaynaklar, Kanunî Sultan Süleyman’ın bu ünlü şeyhülislamının bahçeciliğe son derece meraklı ve güzelliği dillere destan bir bahçe sahibi olduğundan söz ederek Nur-ı Adn isimli lâlenin sahibi olduğunu kaydeder. Bu risalede verilen bilgiye göre, Ebussuûd Efendi’ye Anadolu’da Bolu sahralarında yetişen lâlelerden beyaz bir lâle hediye edilmiş, o da bunu kendi bahçesinde yetiştirmiş ve İstanbul’un ileri gelenleri de ondan öğrenip yetiştirmişlerdir.
Görsel: ↓
Fatih Mehmed Han İstanbul’un fethinden sonra bütün İslâm ordusunu Okmeydanı’nda toplayıp büyük ziyafetler edip eteğine hun doldurup Müslüman gazilere dağıttı. Farsçada hun ekmeğe derler.O gün hun dağıttığı için Acem âlimleri de hunkâr dediler.
"Rıza lokmasına kanaat eyle, eline giren malı da israf etme, kanaatle geçin. ‘Kanaat tükenmez bir hazinedir.’ Demişler. Sağlık ve sayrılıkta lazım olur, dünyalık akçeyi lokma ve hırka için saklayıp namerde muhtaç olma"
Evliya Çelebi’nin muazzam eseri Seyahatnamenin 1.kitabını (İstanbul) günümüz Türkçesiyle basmış. Devamı yakında gelecek sanıyorum. Eserin tercümesini
Seyit Ali Kahraman yapmış. Fiyatı biraz daha uygun olabilirdi. Uzun süreden beri edinmek istediğim bir eserdi. Umarım orijinal metine sadık kalınmıştır. İnşallah kütüphanemin üyeleri arasına girebilir.
N’ola bu lāleyi elden ele gezdürse kibār
TOḪM-I NADİRdür anı itmeyelüm istikŝār
İncelememe Halîmgirây Sultan'ın lâle beytiyle başlamak istedim. Belki de hayatım boyunca okuduğum nadir kitaplardan biri olacak
Bu kitabı Türk Dil Kurumu çıkarmış.
Fiyat ve baskı kalitesi yanında içerik zenginliği nedeniyle görür görmez aldım.Umarım yanılmamışımdır.Turk Dil Kurumu son dönemde güzel kitaplar çıkarmaya başlamış.