Seyyid Abdülhakim El Hüseyni

Seyyid Abdülhakim El HüseyniSohbetler yazarı
Yazar
9.3/10
24 Kişi
97
Okunma
52
Beğeni
8,5bin
Görüntülenme

Hakkında

1902 (H. 1320) senesinde Siirt'in Baykan ilçesine bağlı Kermat köyünde doğdu. 1972 (H. 1392) senesinde Ankara'da vefat etti. Adıyaman'ın Kahta ilçesine bağlı Menzil köyünde defnedildi. Doğumundan kısa bir müddet sonra babasının imamlık yapmak ve medresede talebe okutmak için davet edildiği komşu Sîyânis köyüne taşındılar. Babası vazifesinin altıncı ayında vefat edince onu dedesi yanına aldı. Dedesi onu okutmak için alim ve tasavvuf ehli Muhammed Diyauddin Nurşini (Kaddesellâhü Sirrahül Azîz) Hz.'lerinin ders halkasına ve sohbetlerine gönderdi. Bu sırada sekiz yaşında bulunan Abdulhakim-il Hüseyni ondört yaşına kadar bu zattan ilim öğrendi ve feyz aldı. Ömrünün sonunda bir yıl kadar kaldığı Adıyaman'ın Kahta ilçesine bağlı Menzil köyünde hastalanan Abdulhakim-il Hüseyni (ks) hazretleri tedavi için Diyarbakır'a götürüldü. Oradan da Ankara'ya nakledildi. Ankara'da yapılan ameliyattan sonra durumu düzelmedi. 1 Haziran 1972 tarihinde Ankara'da vefat etti. Cenazesi Menzil köyüne götürülerek talebeleri tarafından, daha önce işaretlemiş olduğu yerde defnedildi.
Unvan:
Din Adamı
Doğum:
Baykan, Bitlis, 1905
Ölüm:
Ankara, Türkiye, 1 Haziran 1972

Okurlar

52 okur beğendi.
97 okur okudu.
6 okur okuyor.
58 okur okuyacak.
5 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Eğer insan gençliğini Allah yolunda tüketmezse, gençliğinin ne kıymeti kalır.
Sayfa 112
<< Kölenin kıymeti, efendisinden gelir >> diye bir tâbir vardır. Bizim de kıymetimiz Efendimiz olan Peygamber (asv)'dan gelmektedir.
Sayfa 110
Reklam
Nefsi âdemde "hiçlikte" olmalıdır. Evrad-ı Nakşibendîye'nin tümü, en büyük zarara sebep olan nefsi yok etmek içindir. Nefis olduğu müddetçe bir şeye sahip olunamaz.
Nakşibendi Tarikatı hakiki bir tarikattır. Bundan istifade edip gayeye ulaşmak da ancak tarikata uymayan şeylerden kaçınmak, tarikatın yolundan gitmek ve Allah'a ulaşmayı hedef edinmekle mümkündür. Bu da ancak manevi kuvvetle, sâdâtın himmeti ve nazarıyla olur.
Öyle bir güzelliktir ki o, Rabbü'l-Âlemîn bütün insanlara verdiği güzelliğin yarısını Yusuf Peygamber'e vermişti. O kadar güzeldi o.
İnsan fakir olmalıdır. Rabb’ül Âlemin hep fakirlerledir. Fakirleri sever. Fakirlikten maksat nefis ve benlikten uzak olmaktır. Dünya malından dolayı fakirlik değildir. İnsanın nefis ve benliğini yenmesi lazımdır. Nefsini büyük gören kendinde büyüklük eden kimseyi Allah-u Teâla sevmez.
Seyyid Abdülhakim El Hüseyni
Seyyid Abdülhakim El Hüseyni
Reklam
Kimlere takılıyorsan dikkat etmelisin atmaca
"Hz. Nuh'un (a.s) oğlu bir peygamber oğlu olduğu hâlde, kâfirlerle arkadaşlık yapıp onlarla beraber olduğu için imânını kaybetti!"
Seyyid Abdülhakim El Hüseyni
Seyyid Abdülhakim El Hüseyni
(k.s) – Biraz idrâk lütfen! Sen onu düzeltemezsin... Zirâ çürük bir elmanın yanına, sağlam bir elma bırakın; zamânla o sağlam elmanın da çürüdüğüne şâhit olacaksınız! ->> Fehmedenlerden olalım inşâAllah!     Bugün yaşayan gençlikte; ateist-deist arkadaşın olması, modern-popüler(!) olmak olmuş... Dostluk meselesinde zarâr/hüsrân ehli olmaktan Allah'a sığınalım!..

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Henüz kayıt yok