Ulemâya göre “seyr” (nazar, bakış, tefekkür) olmadan hiç kimse noksan mertebesinden kemâl mertebesine ulaşamaz. Bu nedenle vâciplerin ilki tefekkürdür demişlerdir. Bunda düşünen kavim için bir âyet (ibret, delil) vardır.
Nazar, tefekkürün bir çeşidi olup, yaratılmış varlıkların hakîkatlerini ve işlerini dikkatlice incelemek anlamına gelir. Hak yolunun yolcularına olan ilâhî teveccühe, aynı şekilde kulun Hakk’a olan teveccühüne (yönelmesine) de “nazar” denir.
Kumarhâneye gittim, herkesin kaybettiğini gördüm
Manastıra vardığımda riyâkâr zâhidleri gördüm
Kâbe’ye gittiğimde hareme girmeme izin vermediler
Dışarıda ne yaptın ki içeride ne yapacaksın dediler
《 Fahreddîn-i Irakî 》
Zâhid: Dünyâdan yüz çeviren
Harem-i Şerif: Kâbe ve civârı
• KUMARHÂNE
Kumar, mahbûbun yolunda başından olmak anlamına gelir. Kumarhâne ise kalp ehlinin, başlarından vazgeçenlerin ve aşk yolunda olanların bulunduğu mekândır.
“Fenâ fillah kumarhânesinde kendini tamamen kaybetmeden mutlak fânî ve kâmil olamazsın.”