Devletlerin, bireyleri kötülükten alıkoymasının, kötülük yapmayı ortadan kaldırmak amacından değil, onu tıpkı tuz ve tütün gibi tekeline almak amacından doğduğu düşüncesine kesin bir biçimde inanılabilir.
Aslında, bizim dünya yurttaşları, hiçbir zaman korktuğumuz ölçüde alçalmış değillerdir. Çünkü onlar, bizim sandığımız kadar yüksek kimseler değillerdi.
"Öldürmeyeceksin!" buyruğuna verilen önem, belki bugün bizim yüreklerimizde bulunduğu gibi, yüreklerinde adam öldürme tutkusu taşıyan sayısız katil kuşaklarından geldiğimizi göstermektedir.
Kitle uysal bir sürü gibidir, başında bir sürü olmadan yaşayamaz. İtaate karşı öylesine bir susamışlık içindedir ki, ortaya çıkıp kendisini efendi ilan edecek herkese içgüdüsel bir boyun eğişle karşılık verir