Sınırları aşmak kitabında bir çok düşünce sınırlarımı zorladım. Kitab bir çok felsefi ve psikolojik ve biyolojik sınırların ve sorunlara dem vurmakta. Özellikle akış bölümü çok hoşuma gitti. Akıntıyla beraber gitmek, Akıntıda yüzmekte günlük hayatta bir çok şeyde ugulamaya çalışmalıyız. Başarılı, sınırları aşmış olarak gördüğümüz insanların aslında akış halini geçmelerinin getirdiğini bir sonuç olduğunu çıkardım diyebilirim.
Peki bu akış Nedir? Zorluk düzeyi ve beceri düzeyi yüksek olan olanlarda optimum sonuç alabilmek bunun için uygulanması gereken 8 tane olmassa olmaz özellikten geçiyor. Onları size bırakıyorum okumanız için.
İnsanın tanımına dair Sinan hocamız çok anlaşılır bir tanım yapmış. Özellikle inanç ve görüşlerin gerçekliği ve çeşitliliğine güzel bir bakış açısı verilmiş. İnsanın ne koşulda olsun bir şeye inanması gerektiği, bu insan neden ateist veya bu insan neden dindar demeden önce bir kez daha düşündürüyor. İnançların bizim için ne kadar önemli olduğu ve beynimizin bu şu cu, bu böyleymiş diye insanlara neden yafta taktığı ve bunun neden bir gereksinim olduğunu güzelce açıklamış.
Ben'i genişletmek diye bir kavramla tanıştım kitapla burda kendinizle bir iç konuşma yapıyorsunuz adeta çok güzel itiraflar bu bölümde.
Zorlanmayı bekleyen sınırlar başlığında; çok şey dile getiriyor, İbni Haldunun "Coğrafya kaderdir" sözünü Sinan hocam güzelce yorumlamış. Daha neler neler var.
Sinan Canan ve Açık Beyin ekibine teşekkür ediyoruz biz okuyucuları böyle bir kitapla buluşturduğu için. Öğrenmeyi, sorgulamayı ve hayret etmeyi sevenler okumalı.