Sofiya Tolstoy

Sofiya Tolstoy'un Güncesi yazarı
Yazar
7.5/10
4 Kişi
14
Okunma
9
Beğeni
2.525
Görüntülenme

En Beğenilen Sofiya Tolstoy Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Sofiya Tolstoy sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Sofiya Tolstoy kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dunayev geldi. L. biraz üzgün gibi, neyin var dedim, «Birşeyim yok, çalışmam iyi gitmiyor» dedi. Çok doğal çünkü çocukların dua etmesi, benim Petersburg yolculuğum, evdeki sabah ayini onun inancına uymuyor ve bu durum onu üzüyor. Bu durum karşısındaki benim davranışım ise biraz tuhaf. L. nin kendisi ve başkaları için belirttiği ahlak kurallarına içtenlikle sempati duyuyorum ama o kuralları kendi yaşantımda uygulama olanağını göremiyor ve anlayamıyorum. Yarı yolda kalmak benim karakterime uymaz, sonuna kadar gitmek ise gücümü aşar. Çocuklar da dinsiz büyüyorlar. Çocukların da, halk gibi, bir inanca, Tanrıyla ilişkilerini oluşturan ve yönelten birşeye gereksinme duymaları kesinlikle gerekli. Bunun içindir ki bir Kilise var, ve çok yüce tinsel inançları olmayanlar Kiliseden ayrılmamalıdırlar, aksi halde kendilerini umut kırıcı bir boşlukta bulurlar.
Sayfa 189 - Düşün Yayınları
Bu akşam, güncelerini kopya ederken, L. birini aldı ve okumaya başladı. Güncelerini kopya etmemin, hoşuna gitmediğini, çok kez söylemişti, ama ben: «'Böyle iğrenç bir yaşantı sürdürdüğün için, bu hoşnutsuzluğa katlan...» düşüncesindeyim.
Sayfa 173 - Düşün Yayınları
Reklam
Mutluluk ancak, ruh ve iradenin beden ve tutkulara üstünlük sağladığı durumlarda devam edebilir. Bu nedenledir ki, Kreutzer Sonatının, genç kadınla ilgili bölümleri yanlıştır. Bu ilk gençlik yaşlarında, kadının cinsel tutkusu yoktur, özellikle çocuk doğuruyor ve emziriyorsa, zira ancak iki yılda bir kez kadın olabilir. Tutku, otuz yaşlarına doğru uyanır.
Sayfa 170 - Düşün Yayınları
Gerçeği söylemek gerekirse, Maşa bana Tanrının bir çilesi. Doğduğu günden beri hep dert oldu bana. Evde yabancı, inançta yabancı ve Biriukov’a duyduğu aşkta —düş ürünü bir aşk— tümüyle anlaşılmaz bir durumda.
Sayfa 159 - Düşün Yayınları
... L. ile kasabaya kunduracıya ve bir hastayı yoklamaya gittim Arasıra, L. ile birlikte olmayı, onunla biraz konuşmayı öyle çok istiyorum ki, ama bugünlerde olanak dışı bu. Çünkü o hep sert idi ama şimdi, örneğin bu akşam olduğu gibi, sürekli olarak sert. Çocukların gezisinden söz ettik. O, çocukların geziye gitme isteğinin kötü eğitilmelerinden kaynaklandığını kanıtlamak istedi ve bu durum, çocukların eğitiminde kimin suçlu olduğu tartışmasına neden oldu. Ben, sorumluluğun, eğitime başlama biçimi ve tüm ailenin yöneltiliş şeklinden kaynaklandığını belirttim. Bana, kendisinin oniki yıl önce değiştiğini ve benim de değişerek, çocukları yeni inançlara göre eğitip yetiştirmem gerektiğini söyledi. Ben de: «Onu tek başıma ne bilebilir ne de yapabilirdim» dedim ve kendisinin de bu konuda çok konuştuğunu ve yıllardan beri yazdığını, ama çocuklarım eğitmek şöyle dursun, arasıra onların varlığını bile unuttuğunu söyledim. Ama bu tartışma iyi sonuçlandı ve dost olarak ayrıldık.
Sayfa 211 - Düşün Yayınları
L. kahvaltı ediyordu, «Şimdiye dek XIII cü ciltten bir haber alamadım» dedim. «Bu XIII cü ciltteki yapıtları kapsayan tüm haklarımdan vazgeçtiğimi, gazetelerde yayınlamaya zorlanacağıma göre, neden canını sıkıyorsun?» yanıtını verdi. «Sadece çıkmasını bekle...» dedim, «Bu kendiliğinden olur» dedi. Sonra da çekip gitti, ben de kızdım çünkü, çocuklarım için gerekli olan ek bir parayı alma olasılığımı gene engel olmaya başladı. Bunun üzerine, onu incitecek biçimde konuşmaya karar verdim, gezintiye giderken ona laf attım: «Sen haklarından vazgeçtiğini yayınlayacaksın, ben de hemen, çocuklarıma düşen hak bölümünden, halkın yararlanmaması konusunda, senin anlayışlı ve dürüst davranacağını umduğumu, basına açıklayacağım.» Kabalık yaptığımı bana göstermek istedi ama beni incitmeden ve tatlılıkla. Ben sesimi çıkarmadım; sonra da «Eğer beni sevseydin, yeni yapıtlar üzerindeki haklardan vazgeçtiğini, yayın yoluyla açıklardın » dedi ve gitti. Üzüldüm ve maddi çıkarlarımızın, birbirimizden uzaklaşmasıyla ölçüştürülünce, anlamsız olduğunu saptadım. Öğle yemeğinden sonra, onu üzdüğüm için özür diledim ve açıklama yapmayacağımı söyledim. Çünkü, onu üzmemek, benim için herşeyden önemliydi.
Sayfa 182 - Düşün Yayınları
Reklam
197 öğeden 201 ile 197 arasındakiler gösteriliyor.