-İyice bilin ki, bir değil bin kez ölmem gerekse de, doğru bildiğimi yapmaktan vazgeçmeyeceğim.
-İyi konuşup konuşmadığımın ne önemi var? Söylediklerimin doğru olup olmadığına bakın sadece.
-Bir değil bin kere ölmem gerekse bile yolumdan dönmeyeceğim.
-Size doğruyu söylersem kızmayın bana: sizlere ya da bütün başka halk topluluklarına yiğitçe karşı çıkıp hayır diyen ve devletteki pek çok yasadışılıklara, haksızlıklara ve adaletsizliklere karışmayı önlemek isteyen hiç kimse şimdiye değin yaşamını kurtaramamıştır.
-Başarılı zanaatçıların da ozanlarla aynı hataya düştüklerini gördüm. Zanaatlarını güzel bir şekilde icra etmeleri yüzünden, çok daha önemli başka alanlarda da bilge olduklarını sanıyorlardı ve bu kusurları sahip oldukları bilgeliği gölgeliyordu.
-Her zaman güzel öten kuğular, ölümlerinin yaklaştığını hissettiklerinde, belki de hizmetinde bulundukları tanrının yanına gideceklerine sevindiklerinden, daha çok ve daha güzel ötmeye başlarlar. Ama insanlar ölümden korktukları için kuğulara iftira atarak, üzüntülerinden öttüklerini, yaklaşan ölümleri için ağıt yaktıklarını söylerler.
.
Benim inancım, hiçbir isteğin olmamasının ilahi olduğudur; mümkün olduğunca az şeye sahip olmak ilahi olanın yanına gelir; ve tanrısal olanın yüce olması gibi, doğasına en yakın olan da yüce olana en yakındır.
...
-belki biri şöyle diyecek: "sokrates, seni böyle zamansız bir sona sürükleyen bir ömürden utanç duymuyor musun?" bana bunu soracak olana açıkça cevap verebilir ve diyebilirim ki: "dostum yanılıyorsun. Değeri olan bir kişi, yaşayacak mıyım, yoksa ölecek miyim, diye düşünmemelidir."