Sonnur Günaydın Asan Sözleri ve Alıntıları
Sonnur Günaydın Asan sözleri ve alıntılarını, Sonnur Günaydın Asan kitap alıntılarını, Sonnur Günaydın Asan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Konuyu Einstein'in ünlü sözü ile bitirmekte fayda vardır. İlimsiz din topal, dinsiz ilim kördür.
Sayfa 67Kitabı okudu
Peygamberimiz Arabistan 'da çok evlilik hâkim olduğu halde 25 yıl boyunca Hz. Hatice annemizle evli kalmış Hz. Hatice hayatta iken ikinci bir eşi olmamıştır. Bunun yanında Peygamberimiz Hz. Hatice vefat ettikten sonra hicret yılına kadar yaklaşık 2,5 yıl evlenmemiştir. Peygamberimiz sonraki evliliklerini 52 yaşından sonra gerçekleştirmiştir. Bu noktada Peygamberimizin sonraki evliliklerinin şehveti bir hislerle yapılmış olmadığı gayet açık ve mantıklı olan her insan tahmin edebileceği bir durumdur.
Sayfa 185Kitabı okudu
Depremler
Gerek Kur'an hakkında gerek Evren hakkında bilgilerimiz arttıkça, Allah'ın hem sanatını hem de dininin ne kadar mükemmel olduğunu daha da iyi anlıyoruz.
“De ki: “Hiç bilenlerle, bilmeyenler bir olur mu?" Ancak akıl ve vicdan sahipleri öğüt alır.” (Zümer Suresi, 39/9).
Sayfa 96Kitabı okudu
isim seçme yanlışı
Avrupa'da ve günümüz Türkiye'sinde isteğe bağlı kürtaj taraftarlığı kadın hakları ya da tercih yanlıları olarak ortaya çıktılar. Halbuki burada gizlenmiş olan şey çocuğu anne karnında öldürmektir. Doğal olarak kendilerine çocuk öldürme taraftarları demeyeceklerdir. İşte burada ortamı bulanıklaştırıp, belirsizleştirerek diğerlerini oradan uzaklaştırıp hedefe ulaşma çabası vardır.
Sayfa 47Kitabı okudu
Hz. Aişe Peygamberimizle evlenmiş, Peygamberimizin vefatı sonrası uzun yıllar yaşayarak Peygamberimizin sözlerini aktaran İslam'ı öğreten ve danışılan bir kaynak olmuştur. O, Hz. Muhammed'den tam 2210 hadis rivayet etmiş, özellikle kadınların özel halleriyle ilgili hususları Hz. Peygamberden öğrenerek mümin hanımlara öğretmiştir. Günümüzde olduğu gibi Asr-ı saadette de bayanlar, özellikle kadınlarla ilgili özel durumlar ve karı koca ilişkileri gibi mahrem konularda soru sormaktan bazı hanımlar çekiniyorlardı. İşte bu sebeple Hz. Peygamber bu hususları eşi Hz. Aişe' ye açıklıyor, o da Müslüman hanımlarına dinleriyle ilgili her türlü mahrem konuyu öğretiyordu. Nitekim Peygamber Efendimiz Hz. Aişe'yi kastederek: “Dininizin yarısını bu Hümeyra'dan alınız." demiştir. Hz. Aişe validemiz zekâ ve kabiliyeti sayesinde İslam da yetişen en büyük hukukçu hanımlardan biridir.
Sayfa 185Kitabı okudu
Kötülükler Niye Var?
Yukarıdaki soruya benzer bir soru da "Allah varsa ve Adil ise bu kötülükler zulümler niye var" sorusudur. Öncelikle belirtmek gerekir ki bu soru da mantıken yanlış bir sorudur. Yapılan yanlış ise Nedensel İlişki Yanlışıdır. Zira kötülüklerin kaynağı Allah değil insanın kendisidir. Kötülüğü yapan insan iken kötülüğü Allah'ın ortadan kaldırmasını beklemek ciddi bir çelişkidir.
Kuran'da bu hususta Rabbimiz "Şüphesiz Allah, insanlara hiçbir şekilde zulmetmez; fakat onlar kendilerine zulmederler." Buyrulmaktadır (Yunus,44). Yine "Başınıza gelecek bir felaket, kendi yapıp ettik- leriniz yüzündendir. Bunun la beraber Allah yine de çoğunu affeder" (Şura, 30). Gibi ayetlerle Yüce Rabbimiz bu durumu bizlere bildirmiştir.
Sayfa 123Kitabı okudu
Prof. Dr. Keith L. Moore, Kuran'da "bir çiğnemlik et" diye bahsedilen dönem hakkında şunları söylemektedir: «Söz konusu ayetlerin ne demek istediğini, bu dönemdeki embriyoyu incelediğimiz zaman hayretle öğrendik. Çünkű embriyo 28 günlükken üzerinde tesbihimsi bir yapı mey- dana geliyor ve bunlar görünüş olarak aynı diş izlerine benziyordu. Bu dönemdeki embriyonun plastikten bir modelíni yaptık ve onu çiğneyerek üzerinde diş izlerimizi bıraktık. Ortaya çıkan manzara incelediğimiz aşamadaki embriyoya olağanüstü derecede benziyor ve Kur'an'ın insan embriyosundan neden bir çiğnemlik et olarak bahsettiğini çok
güzel açıklıyordu" der.
"Sizi bayağı bir sudan yaratmadık mı?" "Ve sonra dayanıklı bir yere yerleştirdik bilinen bir süreye kadar" (Mürselat Suresi, 20-21).
Sayfa 79Kitabı okudu
Kur'an'ın indirildiği dönemde Arap toplumunda şairlik zirveye ulaşmıştı.Ancak hiçbir şair Kur'an'ın bir ayetinin benzerini dahi yapmadı, yapamadı.Yazı yazmak kolaydı ama Kur'an'ın bir benzerini oluşturmak imkânsızdı.
Denizler
Bu denizci Kur'an'ın tasvirinden son derece etkilenmişti, çünkü kendisi denizdeki fırtınaları yaşayan biriydi ve denizdeki bu firtinayı yazıya döken birinin de aynı şekilde bu fırtınayı yaşaması gerektiğine inanıyordu. Zira "Yahut o kâfirlerin duygu, düşünce ve davranışları engin okyanustaki yoğun karanlıklar gibidir. Öyle bir okyanus ki onu, dalga üstüne dalga kaplıyor, o dalgaların üstünde de bulutlar bulunuyor. O bulutların üstünde de karanlılar. Bu esnada isan elini çıkarıp bakmak istese karanlıktan onu dahi göremez" (Nur, 24/40) ifadesindeki tasvir bir kimsenin denizdeki fırtınayı zihninde tasarlayarak yazabileceği bir şey değildi. Bu tasvir daha ziyade denizdeki fırtınanın nasıl olduğunu gayet iyi bilen biri tarafından yazılmış olmalıydı. Bu misal Kur'an'ın belli bir yere ve zamana bağımlı olmadığını gösteren örneklerden biridir.18 Yüce Allah'ın buyurduğu gibi “ O Kitap (Kur'an) ki onda asla şüphe yoktur. O muttakiler için bir yol göstericidir" (Bakara, 1/1).
Sayfa 102Kitabı okudu
İnsanın Yaratılışı
Kuran'ın embriyoloji üzerine söylediklerinin, bir insanın bilgisiyle 7. yüzyılda söylenmesinin mümkün olmadığını ifade eden Toronto Üniversitesi anatomi bölümü hocalarından Prof. Dr. Keith Moore ise şöyle söylüyordu: “Kuran'ın insanın gelişimi üzerine söylediklerinin 7. yüzyılda söylenmesine imkân yoktur. Hatta bundan bir asır önce bile bu bilgiler tam bilinmiyordu. Bu ayetleri ancak şu anda hakkıyla anlıyoruz, çünkü modern embriyolojinin gelişimi bu ayetleri anlamamıza olanak tanımıştır."
Sayfa 83 - "Gerçekten de O (Allah), erkek ve dişi olarak iki çifti yaratandır. Akıtılan meninin bir damlasından" (Necm,53/45-46).Kitabı okudu
R. Dawkins, dinler çok tanrıcılıkla ortaya çıkmış daha sonradan tek tanrıcılığa dönüşmüştür. Zaman geçtikçe bilim ve fen ilerledikçe tek tanrıcılıkta Tanrı tanımazlığa dönüşecektir iddiasında bulunur. Bu düpedüz ters yöne kaygan zemin yanlışıdır ve durum tam tersidir. Yapılan tarihsel ve dini araştırmaların çoğu dinlerin tek tanrı inancı olarak ortaya çıktığı zamanla politeist ( çok tanrıcı) inançların ortaya çıktığı görülmektedir.
Sayfa 107 - Penguen Yayınları, Gelecek Kimin İçin GüneşliKitabı okudu
İnsanlar Tanrı'yı test etmek için dua etmezler.Tam tersi Tanrı'ya inandıkları için dua ederler.
Allah'ın gönderdiği sistem olan din, Allah'ın evrene koyduğu kuralları ifade eden bilim ile asla çatışmaz.Çünkü içeriğindeki bilgiler tüm zamanları ve mekanları aşan evrensel bilgilerdir.
"Aptallara göre insanlar: ırk, cinsiyet,milliyet, yaş,statü,renk,din ve dil başta olmak üzere sekizden fazla kategoriye ayrılırlar.Hâlbuki olay bu kadar karmaşık değildir.İnsanlar sadece ikiye ayrılırlar: iyi ve kötü insanlar."
EinsteinKitabı okudu
İnsan başına bir sıkıntı geldiğinde bunu kadere fatura etmemeli "ben nerede yanlış yaptım" diyebilmelidir.