STAVROS STAVRIDES, mimar, aktivist ve akademisyendir. Atina Ulusal Teknik Üniversitesi’nde doçent olarak görev yapan Stavrides lisans düzeyinde sosyal konut tasarımı, lisansüstü düzeyde ise metropol deneyiminin toplumsal anlamı ve göstergeleri üzerine dersler vermektedir. Kentsel Heterotopya’nın (Türkçesi: Ali Karatay, 2016) yanı sıra Müşterek Mekân: Müşterekler Olarak Şehir de (Türkçesi: Cenk Saraçoğlu, 2018) yayınevimiz tarafından yayınlanmıştır.
İnsanlar ortak kullanım mekânlarını gündelik hayat mücadeleleri içinde diğerleriyle paylaşarak ve mahir bir kent zanaatkârı gibi kolektif bir şekilde yaratarak gerçekten de yeniden icat ederler. Kolektif icatçılık, hareket halindeki toplumlar içinde yeşerir, fakat bu özelliğin özgürleşmiş bir topluma doğru açılan yaşam biçimlerini geliştirme gücünü kazanması kolektif olarak örülen hareket halindeki topluluklar içinde gerçekleşir. Müştereğin üretimini genişletmek ve yeniden sahiplenmek müşterekçi topluluklara, bu topluluklar kendilerini yaratırken güç aşılar.
Size, “Filcanı taştan oyarlar /İçine bade koyarlar” ve “ağlarsa anam ağlar /gerisi yalan ağlar” gibi bildik tekerlemelerin Kapadokya’da yaşamış Hristiyan Yunanlı vatandaşlarımızın türkülerinden geldiğini söylesem, tepkiniz ne olurdu?
Bu sözlerin kökeninin ”Anatol Türküleri” olduğunu öğrendiğimde oldukça şaşırdığımı itiraf etmeliyim.
Hemen ardından ise aklıma şu düşünce geldi: “Anadolu’da yaşamak ve Anadolu’da kardeşçe çok kültürlü olarak büyük şans!”