Kitabın öncelikle kapağındaki illüstrasyonda kolları göğüslerinde bağlı insanların,herhangi bir mimikleri daha doğrusu yüzleri olmasa dahi sezilen kayıtsızlıklarını sonradan,kitabı bitirdiğimde farkettim. Stjepan Mestrovic'in duyguötesi toplum'u bugün bir kısmımızın yaşarken yavaş yavaş maruz kaldığımız ve bir kısmımızınsa içine doğduğumuz toplumun ta kendisidir. Duyguötesi toplum,daha önceki çağlarda meydana gelse -çağlar denildiğine bakılmaksızın aslında yakın bir tarihten bahsedildiğini düşünüyorum- çok büyük heyecan yaratacak olaylar ve krizlere karşı insanların tepki göstermemesidir. Bireylerin bezginliği,birşeylere bulaşmamaya tövbeli hale gelmesine rağmen olayları çok iyi biçimde kavrayabilmeleridir.
Yazarın duyguötecilik tezini geliştirirken bol bol yararlandığı ve atıf yaptığı George Ritzer'in 'Toplumun McDonaldlaştırılması' kitabını ve David Riesman'ın ''Yalnız Kalabalık'' kitaplarını okumamış olmamdan kaynaklı bir tedirginlik yaşasam da yazarın gerek kitaplara yaptığı atıflardan önce gerekse sonra yaptığı açıklamalarla çok zorlanmadan okuyabildim ve fakat yine de bu iki kitabın okunmasıyla birlikte Stjepan Mestrovic'in anlatımının daha da netleşeceğini düşünüyorum.