Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Stjepan G. Mestrovic

Stjepan G. MestrovicDuyguötesi Toplum yazarı
Yazar
9.2/10
5 Kişi
22
Okunma
3
Beğeni
1.133
Görüntülenme

Hakkında

Tam adı:
Stjepan Gabriel Meštrović
Unvan:
Amerikalı Profesör, Sosyolog, Yazar
Doğum:
12 Mart 1955

Okurlar

3 okur beğendi.
22 okur okudu.
44 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
'Özgürlük,köleliktir.'' Özgürlük iyidir,kölelik ise değil. Tüketiciler yüzlerce farklı ürün,seçenek ve fikir arasından istediğini seçmekte özgür olduğu müddetçe, kölelik kaygısı taşımak da ne oluyor?
Sayfa 56 - Ayrıntı
Disneyesque
Disney fenomeni üzerine mevcut akademik literatürde, Disney Dünyası'nın Amerikanın kabesi olduğunu,Marksizmin Disney hayal ürünlerinin tüketimindeki sınıfsal bölünmeyi açıkladığını: Walt Disney'in aile geçmişinin Disney karakterlerinin kurgusal hayatlarındaki tuhaf aile ilişkilerini açıkladığını: Disney Dünyası'nın ebedi çocukluk arzusu ve sorumluluktan kurtulma gibi Amerikan değerlerinin ütopyasını temsil ettiğini: Disney Dünyası'nın Yeni Sağ'ın heteroseksüel bir dünya ütopyasını ve geleneksel kadın-erkek ilişkileri görüşlerini temsil ettiğini okuruz. Horkheimer ve Adorno,Disney çizgi filmlerine ilişkin şunları yazarlar: ''Her beyne eski bir dersi,bireysel direnişin kırılmasının bu toplumda yaşamanın koşulu olduğu fikrini kazırlar. Çizgi filmdeki Donald Duck'ın ve gerçek hayattaki talihsizlerin hesabı öyle bir görülür ki,izleyici cezası neyse çekmeyi öğrenir.'' Bütün bunların yanında Disney deneyiminin en bariz özelliği bu analizlerde görülmez: Disneyland,Disney Dünyası ve Disney Endüstrisinin yapmaya çalıştığı 'duygu imalatıdır.'' Özel olarak,Disney Dünyası yapay bir cemaat yaratma girişimidir.
Sayfa 171 - Ayrıntı
Reklam
Sahicilik Endüstrisi
'Sahici' çağdaş yaşamdan tamamen silinmiş değildir. Postmodernizm,duyguötecilik,öteki-yönelimlilk ve sahiciliğe karşı işler görünen öteki eğilimlere rağmen,sahicilik adacıkları varlıklarını koruyorlar. Örneğin,bir kilisede bir ayin esnasında dört yaşındaki bir çocuğun sessizliği yırtarak ''baba,çişim geldi!'' dediği oldukça tipik bir sahneyi düşünün. Şaşkın babanın verdiği alışıldık karşılık çocuktan susmasını ve ayin bitene kadar beklemesini istemektir. Ancak çocuk yine bekleneceği gibi öncekinden daha yüksek sesle ''ben şimdi gitmek istiyorum!'' der. Çocuğun anne-babası suçlu suçlu sağa sola bakıp çocuğu tuvalete götürürken,çoğu anne-baba gülümser. Bütün bu olaylar dizisi çoğu insanın aşina olduğu kolektif bir ritüele benzer ancak ritüel kendiliğindendir. Birçok çocuğun davranışı gibi bu da çağdaş zamanlara kadar varlığını korumuş bir sahicilik örneğidir. Sıradan bir örnek olsa dahi,üzerine düşünülmeye değerdir. 'Çocuğun davranışlarını sahici yapan nedir?' İlk akla gelen yanıt çocuğun başkalarından menfaat sağlamak için duygular sahnelemediğidir: o minyatür bir (Dostoyevski'nin) yeraltı adamıdır.
Sayfa 169 - Ayrıntı
''Şimdi her zamankinden daha fazla doğrudur ki,mekansal konularda olduğu gibi tahayyül gücü/yaratıcılık konularında da,iç-yönelimli tiplerin aradığı sınırların aksine öteki-yönelimli tipler 'nezaket' ararlar: ''Yani,aradıkları çocuklarının nazik insanlarla karşılaşacağı nezih mahallelerdir.'' Nazik olmak cazip bir duygu,iç-yönelimli günlerden basmakalıp bir Amerikan tarzı olan yapmacık bir içtenlik ama aynı zamanda bir mesafe koyma alışkanlığına kadar uzanan,yabancılara karşı nazik ancak sakınımlı olmanın bir tür melez duygusudur. Riesman'ın keşfettiği öteki-yönelimli nezaket,Herbert Marcuse'ün modern toplumların bütünleyici bir toplumsal vasfı olan 'mutlu bilinç' nosyonunu tamamlar.Reisman'ın betimlediği şekliyle nazik çocukluk Marcuse'ün yazılarında rastladığımız mutlu yetişkinliğe çocuğu hazırlar. Nazik ve mutlu bilinç kişinin düşünmeden itaat etmesini,çekinmeden katılmasını ve muhalefet etmeden toplumun parçası olmasını temin edecektir.''
Ayrıntı
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
303 syf.
9/10 puan verdi
Kitabın öncelikle kapağındaki illüstrasyonda kolları göğüslerinde bağlı insanların,herhangi bir mimikleri daha doğrusu yüzleri olmasa dahi sezilen kayıtsızlıklarını sonradan,kitabı bitirdiğimde farkettim. Stjepan Mestrovic'in duyguötesi toplum'u bugün bir kısmımızın yaşarken yavaş yavaş maruz kaldığımız ve bir kısmımızınsa içine doğduğumuz toplumun ta kendisidir. Duyguötesi toplum,daha önceki çağlarda meydana gelse -çağlar denildiğine bakılmaksızın aslında yakın bir tarihten bahsedildiğini düşünüyorum- çok büyük heyecan yaratacak olaylar ve krizlere karşı insanların tepki göstermemesidir. Bireylerin bezginliği,birşeylere bulaşmamaya tövbeli hale gelmesine rağmen olayları çok iyi biçimde kavrayabilmeleridir. Yazarın duyguötecilik tezini geliştirirken bol bol yararlandığı ve atıf yaptığı George Ritzer'in 'Toplumun McDonaldlaştırılması' kitabını ve David Riesman'ın ''Yalnız Kalabalık'' kitaplarını okumamış olmamdan kaynaklı bir tedirginlik yaşasam da yazarın gerek kitaplara yaptığı atıflardan önce gerekse sonra yaptığı açıklamalarla çok zorlanmadan okuyabildim ve fakat yine de bu iki kitabın okunmasıyla birlikte Stjepan Mestrovic'in anlatımının daha da netleşeceğini düşünüyorum.
Duyguötesi Toplum
Duyguötesi ToplumStjepan G. Mestrovic · Ayrıntı Yayınları · 199912 okunma