Stuart Kauffman kitaplarını, Stuart Kauffman sözleri ve alıntılarını, Stuart Kauffman yazarlarını, Stuart Kauffman yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Biyolojinin insanı hayretler içinde bırakan başarısı organizmaların yalnızca evrilmedikleri, değişen bir abiyotik ortamda diğer organizmalarla birlikte evrildiklerini ortaya koyuyor.
On sekizinci yüzyıl bilimi Newton devriminin izinden giderek düzenli basitliklerin bilimini geliştirmesiyle ayırt edilirken, on dokuzuncu yüzyılın bilimi istatiksel mekanik aracılığıyla düzensiz karmaşıklık üzerinde duruyordu, yirminci ve yirmi birinci yüzyılların bilimiyse düzenli karmaşıklıkla yüzleşiyor. Bu yüzleşme başka hiçbir alanda biyolojideki kadar fırtınalı değil. Başka hiçbir alanda yeni kavramsal araçlara duyulan ihtiyaç bu kadar derin değil.
Mutasyon hızının sabit olduğu koşullarda, seçilime tabi birimlerin karmaşıklık düzeyi arttıkça birey başına düşen mutant sayısı artar. Bu gerçekleşirken belli bir eşik geçilince, artık seçilimin popülasyonu uyum başarısı en yüksek lokal varyantta tutması mümkün olmaz, hatalar birikir ve popülasyon nadir optimumlardan topluluğun uyum başarısı daha düşük ama tipik üyelerine doğru düşer.
Benim hedefim yeni-Darwinci geleneği eleştirmekten çok, onu genişletmek. Çünkü bütün esnekliğine rağmen bu gelenek basit ve karmaşık sistemlerin kendiliğinden düzen doğurma yollarını ciddi bir şekilde bünyesine almadan gelişti.
Sıradan bir taş ile bir canlı arasındaki fark nedir? Bir canlı nasıl çevreye duyarlı olup ona direnç gösterir? Kauffman canlılığı ve canlılığın özelliklerini fiziksel bir bakış açısından incelemenin yanlış olduğunu öneriyor ısrarla. Canlılar, fiziğe indirgenemeyen bir takım modern elan vital özellikler barındırıyor. Kendi içlerinde bir döngü oluşturarak canlılık, canlılığı katalizliyor ve teşvik ediyor.
Kauffman'ın görüşleri kendi içinde gerçekten tutarlı ve yaşamın başlangıcına aydınlatıcı bir ışık tutuyor. Fakat fiziksel indirgemeciliğe düşmanlığını yersiz buluyorum. Bu konuyu bilimsel bir zeminden çok felsefi bir platform üzerinde tartışıyor. Özellikle Richard Dawkins'in bencil genler fikrine olan eleştirisini çok yersiz buluyorum. Dawkins'in fikirleri, Kauffman'ın fikirlerini de kapsıyor hatta bununla da kalmayıp çok daha fazlasını açıklayabiliyor.
Kitap oldukça teknik bir düzeyde yazıldığı için her okuyucuya hitap etmeyebilir. Kuramsal biyoloji, evrimsel biyoloji ve abiyogenez sürecinde kendi kendine örgütlenmeyle ilgili araştırma yapmak isteyenler için ideal bir başucu eseri.
Linnaeus taksonomisi doğal varlık çeşitlerini hiyerarşik bir örüntüde birbirine bağlayan doğal düzenin bilgisini, "Yaratılış Planını" arıyordu. Hedefi görünürdeki çeşitliliğin ardında bir tür içkiniç zorunluluk, bir mantık keşfetmekti.
Ünlü fizikçi Wolfgang Pauli bilimde en hoş duyguların, hiç akıldan çıkmayan, insanı derinden etkileyen bir imgeyi örneklerle desteklemek, ona bir yuva bulmak olduğunu söylemişti.