1957 yılında Kastamonu’da doğdu. Atabey İlkokulunu bitirdikten sonra Öğretmen Okuluna girdi. 1974-1975 öğretim yılından Eskişehir Yunusemre Öğretmen Okulunu bitirdi. 1978 yılında İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümünden mezun oldu. 1991’de Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı lisans tamamlama diploması aldı. Kastamonu, Erzincan, Tekirdağ ve İstanbul’da ilk ve ortaöğretim kurumlarında öğretmenlik ve müdürlük görevlerinde bulundu. Hâlen İstanbul-Eminönü Cibali Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak görev yapmaktadır. Yayımlanmış Eserleri: Kırmızı Bisiklet (Öykü, Gerçek Sanat Yayınları, İstanbul, 1996) Türk Halk Edebiyatı (Araştırma-İnceleme, Altın Kitaplar Yayın Evi, İstanbul, 1998) Sözleri ve Besteleriyle Marşlarımız (Derleme, Altın Kitaplar Yayın Evi, İstanbul, 1999) Yayımlanacak Eserleri: Bir Hatıra (Öykü, Altın Kitaplar Yayın Evi) Anneannem (Roman, Altın Kitaplar Yayın Evi) Gördüklerim, Duyduklarım (Evliya Çelebi’den derleme, Altın Kitaplar Yayın Evi) Ülkelerin Aynası (Seydi Ali Reis’ten derleme, Altın Kitaplar Yayın Evi)
Yüzün nezâresi de mahv ü mest idi ya'ni
Ki gül çağında zamânî ayılmadı könlüm
Yüzüne bakmaktan öyle bitkin ve kendinden geçmişti ki,
Gönlüm gül mevsiminde bir an bile ayılmadı.
Kültî yir û gök Hak oldı mutlak
Söyler def û çeng û ney Ene'l-Hak.
Bütün yer ve gök hep Tanrı oldu
Def, çeng ve ney, "Ben Tanrı'yım! " der.
NESîMî Sayfa /89
*Seyid Nesimî mahlası ile tanınan, 14. yüzyılda yaşamış Azeri ya da Türkmen Hurûfi divan şairidir.Şiirleri dönemin birçok şairini etkilemiştir. Şiirlerinde Hallâc-ı Mansûr'u andıran ifadeler kullanmasıyla idarecilerin tepkilerini üzerine çekmiştir.Nesimî şairlik gücünü fikirlerini yaymak için kullandı. “Tanrı’nın insan yüzünde tecelli etmesi” ve “vücudun bütün organlarını harflerle izah” gibi fikirleri dönemin dini yetkililerince tepkiyle karşılandı. Bir süre sonra Halep uleması, görüşlerinin İslam’a aykırı olduğunu ileri sürerek derisi yüzülerek öldürülmüştür. Nesimî, "Ene'l-Hak" (yaratıcının kendisiyim, ben tanrıyım ) dediği için derisi yüzülerek öldürülmüştür.
*Tasavvufla uğraşmak çok ince bir çizgi gerektirir. O ince çizgiyi yakalarsan insan-ı kâmile ulaşırsın. Şayet o çizgiyi aşarsan şîrke bulanırsın.
*Ene'l-Hak, sözüyle gerçekten yaratıcının kendisiyim mi demek istedi, yoksa her şey onun bir parçası olduğu için, yaratıcının eseri olduğu için mi bunu söyledi ? İşte orası bir muamma.....
Divan ŞiiriSuat Batur · Altın Kitaplar · 200520 okunma
Şiir misali okuyayım istedim ama gerek kimi noktalarda enstrümantal tını ile okumam gerekse türkünün öz yapısına mahsus nüanslardan dolayı şiir misali olmadı.
Her türün kendine has okunma şekli var, bunu unutmamam gerekirdi.
TürkülerSuat Batur · Altın Kitaplar · 20052 okunma