Yüzün nezâresi de mahv ü mest idi ya'ni
Ki gül çağında zamânî ayılmadı könlüm
Yüzüne bakmaktan öyle bitkin ve kendinden geçmişti ki,
Gönlüm gül mevsiminde bir an bile ayılmadı.
Her bî-haber ne bile muhabbet safâsını
Nâ-merde aşk derdi hevâ vü heves gelür.
Sevginin safâsını her habersiz ne bilir.
Mert olmayana aşk derdi kuru bir arzu gibi gelir.
Kültî yir û gök Hak oldı mutlak
Söyler def û çeng û ney Ene'l-Hak.
Bütün yer ve gök hep Tanrı oldu
Def, çeng ve ney, "Ben Tanrı'yım! " der.
NESîMî Sayfa /89
*Seyid Nesimî mahlası ile tanınan, 14. yüzyılda yaşamış Azeri ya da Türkmen Hurûfi divan şairidir.Şiirleri dönemin birçok şairini etkilemiştir. Şiirlerinde Hallâc-ı Mansûr'u andıran ifadeler kullanmasıyla idarecilerin tepkilerini üzerine çekmiştir.Nesimî şairlik gücünü fikirlerini yaymak için kullandı. “Tanrı’nın insan yüzünde tecelli etmesi” ve “vücudun bütün organlarını harflerle izah” gibi fikirleri dönemin dini yetkililerince tepkiyle karşılandı. Bir süre sonra Halep uleması, görüşlerinin İslam’a aykırı olduğunu ileri sürerek derisi yüzülerek öldürülmüştür. Nesimî, "Ene'l-Hak" (yaratıcının kendisiyim, ben tanrıyım ) dediği için derisi yüzülerek öldürülmüştür.
*Tasavvufla uğraşmak çok ince bir çizgi gerektirir. O ince çizgiyi yakalarsan insan-ı kâmile ulaşırsın. Şayet o çizgiyi aşarsan şîrke bulanırsın.
*Ene'l-Hak, sözüyle gerçekten yaratıcının kendisiyim mi demek istedi, yoksa her şey onun bir parçası olduğu için, yaratıcının eseri olduğu için mi bunu söyledi ? İşte orası bir muamma.....
Divan ŞiiriSuat Batur · Altın Kitaplar · 200521 okunma
Yâri diyen gerek kim ola gayrden berî
Cânânı isdeyen kişiye terk-i can gerek
Sevgili sözü edenin başka şeylerden kurtulmuş olması gerekir,
(Çünkü) sevgiliyi isteyen kişiye canını terk etmek düşer.