2 Bûydan hoş rengden pâkîzedir nâzük tenin
Beslemiş koynunda gûyâ kim gül-i ra‘nâ seni
NEDİM
Nazik tenin güzel kokudan daha hoş, renkten daha temizdir.
Sanki güzel gül (gül-i ra’nâ) seni koynunda beslemiş.
Yâri diyen gerek kim ola gayrden berî
Cânânı isdeyen kişiye terk-i can gerek
[ Sevgili sözü edenin başka şeylerden kurtulmuş olması gerekir,
Sevgiliyi isteyen kişiye canını terk etmek düşer. ]
Yok bu şehr içre senin vasfettiğin dilber Nedîm
Bir perî-sûret görünmüş bir hayâl olmuş sana
Nedim! Senin anlattığın güzel bu şehirde yok.
Sen bir hayal görmüşşün, sana peri yüzlü bir güzel görünmüş.
Bûy-i gül taktîr olunmuş nâzın işlenmiş ucu
Biri olmuş hoy birisi dest-mâl olmuş sana.
NEDİM
Gülün kokusu damıtılmış, nazın ucu işlenmiş;
Biri sana ter, birisi de mendil olmuş.
Haddeden geçmiş nezâket yâl ü bâl olmuş sana
Mey süzülmüş şîşeden ruhsar-ı âl olmuş sana
NEDİM
Nezâket haddeden geçmiş sana boy pos olmuş.
Şarap şişeden süzülmüş sana kırmızı yanak olmuş.