İlkel insanlığın temel ihtiyaçları ve istekleri, böylece
dinsel törenlerin ilk hedefleri, bitki, hayvan ya da insan olsun,
kabileyi artırmak ve çoğalmayı sağlamaktır.
Âşıklar geçici olarak aralarında bir ilişki kurduklarını bilselerdi, birbirlerini üzmekten uzak kalırlardı. Sadece hayatlarının kısa bir zamanı için beraber yürümek olanağı kendilerine verildiği için, aşklarının şaşmaz kanunu onları birbirlerinden koparıp ayıracaktır.
Sevgi bir etkinliktir; edilgen bir olay değildir; bir şeyin içinde olmaktır, bir şeye kapılmak değil. Sevginin etkin özelliği, en genel biçimiyle şöyle tanımlanabilir: Sevgi, vermektir, almak değil.
Vermek nedir? Çok kolay gibi gelse de, bu sorunun yanıtlanması karışıklıklar, belirsizliklerle doludur. Bu konuda en büyük yanılma, vermenin, bir şeyden “vazgeçmek" ondan yoksun kalmak, o şeyi birisinin uğruna vermek diye anlatılmasıdır. Kişiliği gelişmemiş, alıcılık, sömürücülük ya da istifçilikten öteye geçememiş birisi, verme eylemini böyle anlar.
kitabın ismine baktığınızda sadece erkekler için yazılmış bir kitap olduğunu düşünebilirsiniz fakat bu kesinlikle yanlış bir kanı olacaktır . kitabın büyük bir kısmı toplumların cinselliğe bakış açılarını çağlararası bir şekilde ele alır daha sonrası ise eh orası biz kadınları anlamaya çalışan bir bölüm ama büyük bilmecemizi erkeklerin çözebilmesine olanak yok .
garantili kız tavlama diye bir şey yoktur haberiniz ola sadece süreci birazcık anlamlandırabilirsiniz.