1972'de İstanbul'da doğdu. 1995'e dek dirsekleriyle okul sıralarını çürütme teşebbüsünde bulunduktan sonra üstünde diploma yazan bir kağıtla üniversiteyi terk etti. Yazıları, şiirleri ve hikayeleri Ülke, Yedi İklim, Dergah, Kırklar, Yeni Dergi, Eksen, Bu Ülkenin Çocukları, Martı, Kanat ve benzeri pek çok dergide yayınlandı. Ayrıca Sağduyu, Yeni Şafak gazetelerinde de yazdı. Haftalık İntermedya Ekonomi dergisinde muhabirlik yapan Suavi Kemal Yazgıç halen Gerçek Hayat Dergisinde çalışıyor.
Sevgili okurlar,
Bi Dünya Kitap olarak 3 yıldır büyüyen, 1100'den fazla üyesi olan bir WhattsApp kitap okuma grubuyuz. Başarımızın ve büyük bir aile olmamızın kutlaması olarak bir etkinlik daha düzenlemek için kolları sıvadık.
Kendini kanıtlamış, alanlarında başarılı çok özel 10 kalemi topluluğumuzun görüşmelerine konuk ediyoruz.
Merhabalar;
İçinde otuzüç tane hikaye olan bir kitap iki üç sayfa aralığında hiciv desen değil taşlama desen değil beni çok fazlasıyla yoran bir kitap oldu.Kelime, cümle kalabalığı gibi geldi bana.
İçine hiç giremedim desem yeridir.
Bir tane hikayeyi beğendim yanlış çeri hikayesi gerisi zaten çok olduğundan aklımda kalmadı. Belki beğeneni olur ama ben beğenmedim. Hele ki minare ucube kelimesine takıldım kaldım ne demeye çalıştığını anlamdıramadım.
Yazar kendine çok atıftada da bulunmuş kendini mı eleştirmiş kendini mi karalamış onuda anlamadım herhalde farkına varmış ne yazdığının bazı yorumları okuduğumda rüyalar arası geçiş diye gördüm ama bu rüyalar ne beni keyiflendirdi nede bir şey anladım.
Yinede yazarın söyleşini merak ediyorum.
13 Mayıs Salı günü saat 21:00'da
bidünyakitapgrubu ile yazarın söyleşisi var merakla o günü bekliyorum.
Herkese şimdiden keyifli okumalar dilerim.
2-3 bölüm hariç ilgi çeken ya da kelimelerin arasına sokan bir ortam yaratmadı. Yazarın okuduğum ilk kitabı, belki diğer kitaplarında daha samimi olabilirim. Bazı bölümlerde "acaba ne okudum" diyerek tekrar okusam da aynı hissi çoğu bölümde yaşadım. Kitabın içerisinde anlatım bozukluğu ya da gereksiz kelime fazlalığı da bunda etkili olabilir. Bazı bölümlerinde de kendimi gördüm, yaptığım çoğu alıntılar da bu yüzden; tek kalmışlık ve duyulmamak. Keyifli okumalar.
Dünyanın Çekmeceleri insanların hayatında veya çevresin de karşılaşabileceği toplumsal sorunları konu alan kısa kısa 33 tane öyküden oluşuyor .
Öykülerin içeriği ; çarpik ilişkiler, illegal hayatlar, TV programlarındaki cinayetler, yasak ilişkiler, çocukların yaşadığı mağduriyetler gibi...
Kitabı birkaç öykü haricinde pek sevdiğim söylenemez. Her ne kadar yazarın anlatımı akıcı ve sade olsa da benim ilgimi çekmedi ve öyküler beni yordu diyebilirim.
Kitaptan sevdiğim bir kaç alıntı ekleyim;
* Uçsuz gideceksin bir dolaptır dünya
Bizler de onların sayısız çekmeceleri
B(İbrahim Çelik)
* Kendimi kimsenin dönüp bakmadığı satırlara döktüm. (20)
*Çok bildiğimiz hikayende pek çok cümlenin eksik kaldığıydı( 42)
* Bana yetmedi kurduğum cümleler, Ben anlattığın hikayeyi yetmedim. (43)
* Vakti gelince söylenmemiş doğrulara eğrilik karışmaz mıydı? (105)
Keyifli okumalar