Hangi özlem ayakta tutar bizi,
Büyüyen kentlerin sarhoş kalabalığında?
Birileri durmadan bir şeyler koparır bizden,
Birileri durmadan bölüp parçalar bizi.
Bulut geçiyor, şehrem şehrem toprakların üzerinden
Yine öncekiler gibi karanlık
Yine öncekiler gibi hazin
Bulutlar geçsin üstümüzden
Kırılıp dökülen bir yanımız yok ya bizim.
Gençlik gibi yalnız düşlerle kelepçeli
Yaşamın arkasına düşmeyen özgür elleri.
Coşkusunu çizdikçe bu rüzgârların
Görülmemiş boyutlarla bildik çıkardım.
Benimle gülerdi bu renk, bu çatı,
Sustuğum yerde evren bile durmayı arzulardı.