Hakkında
Okurlar
10 okur okudu.
14 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Çevirdiği Kitaplar
Sözler ve Alıntılar
Özgürlüğün modern tanımı budur: unutmak ve kendini bırakmak!
Sayfa 419Kitabı okudu
Kapitalizmin bugün öne çıkardığı değerler, hayatın zevkleri ve konfordur. Kapitalizm artık insanlara günü yakalamayı öneriyor, ancak sakin bu önerinin varoluşsal bir anlamı olduğunu sanmayın! Kapitalizmin sözlüğünde bu, aslında piyasaya sunulan metaların yakalanması anlamına geliyor. Yani Kapitalizmin önerdiği şey, oynak ve değişken hedeflere yönelik sonuçsuz bir hücumdur.
Sayfa 155Kitabı okudu
Her abartma durumunda olduğu gibi haklılığın abartılması da nihayetinde kötü bir yere sürüklüyordu insanı: aşırı haklı olmanın haksızlığına...
Sayfa 330Kitabı okudu
Kapitalizm artık sadece bazı insanların ter dökmesinden değil aynı zamanda ter atmasından da kâr ediyor. Başka bir deyişle bizler bugün, sadece çalışarak değil aynı zamanda dinlenerek de kapitalizme hizmet ediyoruz. Kısacası kapitalizmin meşru gördüğü haklar listesinde artık tembellik hakkı da var.
Sayfa 227Kitabı okudu
Şimdi kapitalist sistemin temel hedeflerinden biri ister toplumsal mücadeleler isterse doğrudan teknolojik ilerlemeler yoluyla yaratılmış olsun, her türlü boş zamanı fethetmek ve sömürgeleştirmektir.
Sayfa 154Kitabı okudu
İletiler
Bir kriz, hattâ daha doğrusu bir “panik” anında yaşamakta olduğumuz üzerine çok şey söylendi, çok şey yazıldı. Tanrı’nın, Tarih’in, Toplum’un, Özne’nin, Hakikat’in ve daha birçok şeyin ölümüne tanık olduk. Sırtımızı dayadığımız duvarlar yıkıldı. Ayağımızı bastığımız zeminler kaydı. Elimizde tuttuğumuz haritalar yırtıldı. Sıkı baş dönmeleri yaşadık. Yön ve gerçeklik duygumuzu yitirdik. Hepsinden önemlisi, bütün bu karmaşa içinde ya da belki de daha doğrusu, bütün bu karmaşa yüzünden sözün gücüne duyduğumuz o köklü inancı yitirdik. Konuştuk konuşmasına, yazdık yazmasına ama, ağzımızdan ve elimizden dökülen sözler ile yaşadığımız hayat arasındaki boşluğu bir türlü dolduramadık. Üstelik, üzerine gitmek yerine, zamanla teslim olduk bu boşluğa. Yeniden sözün gücüne inanmak yerine, sözün “boş”luğuna, boşunalığına inandık. Niçin?
Şükrü Argın
Modern Zamanlarda Sözün Statüsü
Bir kriz, hattâ daha doğrusu bir “panik” anında yaşamakta olduğumuz üzerine çok şey söylendi, çok şey yazıldı. Tanrı’nın, Tarih’in, Toplum’un, Özne’nin, Hakikat’in ve daha birçok şeyin ölümüne tanık olduk. Sırtımızı dayadığımız duvarlar yıkıldı. Ayağımızı bastığımız zeminler kaydı. Elimizde tuttuğumuz haritalar yırtıldı. Sıkı baş dönmeleri
Dil ve ÖzneŞükrü Argın
Heidegger'in son dönem yazılarında 'Varlık'ın evi' olarak kabul edilen dile karşı aşırı bir ilgi ortaya çıkar. Heidegger'e göre dil, Varlık'ın örtüsünü kaldıran ya da onu açık hale getiren; dolayısıyla da, onu temaşa edilebilir kılan en önemli, belki de tek 'araç'tır.
Kuşkusuz bu dil, aynı zamanda, bireysel bilinçleri ve bireysel varoluşları aşan, kuşatan bir 'örtü' olarak da görülür. Bu nedenle, Heidegger'in bu 'dönüş'ü, yani varoluşun vurgulanmasından dilin vurgulanmasına yönelişi, hümanist gelenek tarafından özneye ayrılmış olan ayrıcalıklı konumun aşındırılmasıyla sonuçlanır. Bundan böyle, hem hümanist varoluşçuluğun özgür seçimler yapan otantik öznesi hem de Marksist ya da eleştirel teorilerin kolektif politik özneleri şüphe altındadır.
Yorumlar ve İncelemeler
