Şükrü Bilgiç

Şükrü BilgiçÇaylak Sosyolog yazarı
Yazar
6.5/10
2 Kişi
12
Okunma
2
Beğeni
1.087
Görüntülenme

Hakkında

1979 yılında Adıyaman'da doğan Şükrü BİLGİÇ ilk, orta ve lise öğrenimini Adıyaman’da, lisans eğitimini Cumhuriyet Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde, tezsiz yüksek lisansını ise Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde tamamladı. Halen Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, Din Sosyolojisi alanında yüksek lisans yapmaktadır. 2006 yılında Adalet Bakanlığı'na sosyolog olarak atandı. Bu ünvanla İnebolu, Siverek ve Kahramanmaraş Denetimli Serbestlik Müdürlükleri'nde çalıştı. 2009 yılında ünvan değişikliği sınavı ile Yozgat E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğüne öğretmen olarak atanan yazar burada 18 ay çalıştıktan sonra öğretmenlik görevinden feragat ederek eski görevine geri döndü. Halen Kahramanmaraş Denetimli Serbestlik Müdürlüğünde sosyolog olarak çalışan Bilgiç, evli ve bir çocuk babasıdır.
Unvan:
Sosyolog,Yazar
Doğum:
Adıyaman, 1979

Okurlar

2 okur beğendi.
12 okur okudu.
9 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Insanın zihninde, ceza ve dezavantajları, suçtan ve suçun sağladığı zevkten daha canlı tutulmalıdır.
Sayfa 33 - Vadi YayınlarıKitabı okudu
Kırık camlar teorisi, suçun oluşumunda düzensizliğin oynadığı role dikkatleri çekmektedir. Teoriye göre, eğer bir mahallede bazı camları kırık bir bina varsa ve bu kırık camlar onarılmazsa, kimi insanlar tarafından binadaki diğer camların da kırılması kaçınılmazdır. Nitekim binadaki kırık camlar insanlarda binayla ilgili sahipsizlik, denetimsizlik ve kontrolsüzlük duygusu oluşturmakta ve suç işlemeye teşvik etmektedir. Bu tür küçük suçlar ise daha büyük suçlara davetiye çıkarmaktadır.
Sayfa 44 - Vadi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Rutin aktiviteler teorisine göre toplumda birçok insan, karşılarına uygun fırsatın çıkmasını bekleyen potansiyel suçludur ve uygun fırsat çıktığında potansiyel suçlular gerçek suçlulara dönüşürler.
Sayfa 53 - Vadi YayınlarıKitabı okudu
Suçun toplumsal ve normal bir olgu olduğunu söyleyen E. Durkheim, toplumsal bir ortamda suçun görülmesini normal karşılamaktadır. Durkheim'da normallik genelin ölçütüne göre tanımlanır. Bir olgunun normal sayılmasının temel nedeni onun sıklığıdır. Bu açıdan meseleye yaklaşan Durkheim, suçun patolojik bir olgu olmadığını öne sürmektedir. Çünkü ona göre, suç her toplumda sıklıkla görüldüğü ve kaçınılmaz bir olgu olduğu için normal sayılmalıdır.
Sayfa 19 - Vadi YayınlarıKitabı okudu
Kapatmanın, hapishane ile ifade edilen bir ceza türü olarak benimsendiği belirten Foucault'a göre, hapishane, medeni toplumların cezasıdır ve hapis cezasının cezalandırma sisteminin temeli haline gelmesinin nedeni, cezalandırmaya dair düşüncelerin gelişmesi ve adetlerin yumuşamasıdır. Foucault, hapishanenin yerine konulabilecek bir seçeneğin olmadığını ve hapishanenin tasarruf edilmesi imkânsız, nefret edici bir çözüm olduğunu belirtmiştir.
Sayfa 65 - Vadi YayınlarıKitabı okudu
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
352 syf.
5/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Birkaç zaman önce sınıf meselesi üzerine düşünürken gaddarca davranarak sınıfın günümüzde silikleştiğini, keskin tanımlarının olmadığını, varsayılan işlevselliklerinin de artık ona dair gizli yaraları olduğunu söylediğimde iki noktada çıkış yolu bulamamıştım. Bu çıkmazlar, üzerinde çalıştığım araştırma konumda ilerlememi de engelliyordu. İlki,
Hapsedilme, İyileştirme ve Yeniden Suç İşleme
Hapsedilme, İyileştirme ve Yeniden Suç İşlemeŞükrü Bilgiç · Vadi Yayınları · 20122 okunma
Resim