Şükrü Öztürk

9.0/10
1 Kişi
1
Okunma
1
Beğeni
782
Görüntülenme

Hakkında

1942 yılında Trabzon’un Vakfıkebir ilçesinde doğdu. İlkokulu Şalpazarı Gökçe köyünde (1954), İmam Hatip Okulu ortaokul kısmının Trabzon’da (1958), lise kısmını Kahramanmaraş’ta 1961 yılında bitirdi. 1962-1964 yılları arsında askerlik görevini yaptı. 1964 yılında Kütahya Lisesi’ni bitirdi. 1964 yılında Ankara Çankaya’da imam hatip olarak göreve başladı. Müftülük memurluğu ve vaizlik görevlerinde bulundu. 1966-1967 yıllarında Türkiye İmam Hatip Okulları Mezunları Dernekleri Federasyonu genel başkanlığı yaptı. Bu arada Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi (1968). Daha sonra sırasıyla Trabzon İmam Hatip Okulu meslek dersleri öğretmenliği, okul müdür yardımcılığı, Düzce İmam Hatip Lisesi müdürlüğü, Diyanet İşleri Başkanlığı Olgunlaştırma Müdürlüğü görevlerinde bulundu. 3 Ocak 1978 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı Din Eğitimi Genel Müdürlüğü’nde şube müdürlüğüne atandı. 31 Temmuz 1979 tarihinde Diyanet İşleri Başkanlığı Olgunlaştırma Dairesi başkan yardımcılığına ve 26 Aralık 1979 tarihinde de Olgunlaştırma Dairesi Başkanlığı’na tayin edildi. Kısa bir süre Hac Dairesi Başkanlığı yaptıktan sonra tekrar Din Eğitimi Dairesi Başkanlığı’na atandı. Bu görevdeyken 25 Nisan 2003 tarihinde emekli oldu.
Unvan:
Bürokrat-Yazar
Doğum:
Trabzon, 1942

Okurlar

1 okur beğendi.
1 okur okudu.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Aç kaldığı, hiçbir şey yiyemeden geçirdiği günleri oluyordu. Barındığı Şekerci Han'ında odasına ısınmak için kullandığı mangalında yaktığı kömürü bile yeterli parası olmadığı için, yarım kilo veya bir kilo şeklinde satın aldığı ve mendiline koyarak getirdiği günleri çok oluyordu. Ders çalışmak için mum alacak parası olmadığından, sokaklarda doğru dürüst de ışık vermeyen lambaların veya kaldığı hanın tuvaletindeki kandilin ışığında ders çalıştığı geceleri çoktur."
Hafız Kardeşlerime Selâm olsun
"Anne Güller Hanım kendisi hafız olduğu için özellikle geceleri, yavrusunu kucağına alıp, yatakta kulağına Kur'an okuya okuya güçlü bir yükleme ile küçük yaşta ve kısa sürede oğlunu hafız yapıyor." (Güller Hanım Celâl Hoca'nın annesi)
Reklam
Düşman dinimizi mi, yok etmeye çalışıyordu?!
"Milli Eğitim Bakanlığı'nda Hoca'nın projesini görenlerin çoğunluğu küplere biniyor, irticanın devlet eliyle yeniden yeşertilmesi olarak düşünüyor ve projeye karşı çıkıyor. Hoca o günkü şartlarda bu iş için birkaç defa Ankara'ya gidip geliyor, yetkililerle görüşüyor. Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki yetkililer ise, programında Arapça ve aslî harfleri ile okutulan Kur'an-ı Kerim olmayan bir-iki senelik eğitim öğretimle cenazeleri kaldıracak, cemaate namaz kıldıracak insanların yetiştirilebileceğini, bunların da ihtiyacı karşılayacağını düşünüyorlar."
"Maalesef günümüzde birçok öğrenci bilgiyi, insan olmanın bir gereği, varlığı anlamanın bir aracı, insanlığa katkı sağlamanın yolu olarak değil, para kazanmanın, bedensel haz ve istekleri karşılamak için maddi imkânlar elde etmenin aracı olarak görmektedir."
"Geleceğin inşasında rol alacak nesillerin, insanlığın en büyük nimeti olduğunu unutmalayalım. Yeryüzünü imar etme görevi verilen insanın, bu görevi ifa etme biçimini, aldığı eğitim belilrler."
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
71 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Mahmut Celâleddin Ökten namı diğer Celâl Hoca Er meydanında bileğimizi bükemeyip bizi dinimizden ayırmanın yolunu arayan düşmanlarımız başaramadılar. Savaş zamanı ezanlar susmadı. Kimsenin gücü yetmedi. Annelerimizin göz yaşları Kuran sayfalarına aktı. Vatanı için yalvardı Allah'a. Gel gör ki, düşmana gerek yoktu. Allah denilmesinin yasaklanması için. Artık Kuran okumak yasak, cezası hapis, tehtit, gerekirse zulümdü. Neyin mücadelesi verildi o hâlde savaşta. Savaşa koşarken "Tanrım" mı diyordu, diller. Celâl Hoca, işini bir ibadetlerini yapar gibi yaparak İmam Hatipler için mücadele veriyor. Elinden geleni yapıyor. Asla yılmıyor. Defalarca eğitim vermesine engeller oluşuyor fakat azmi ile hepsini aşıyor. Allah senden razı olsun. Kitap akıcı bir dil ile sıkmadan konuyu dağıtmandan anlatıyor. Detaylara girmiyor, genel bir özet mahiyetinde yazılmış. Hayırlı cumalar... Hayırla... Selametle...
Meçhul Kahraman imam-Hatip Liselerinin Banisi Celâl Hoca
Meçhul Kahraman imam-Hatip Liselerinin Banisi Celâl HocaŞükrü Öztürk · Diyanet Vakfı Yayınları · 20161 okunma
Resim