Kişisel kitap okumayı çok seven biri değilim. Kitabı ilk okuduğum an sıkıldım fakat okudukça güzel ilerledi. Hayatın genelinde hep negatife ve geleceğe yönelik olumsuz düşünmeyi öğrenmişiz çoğumuz. Bu kitapta neyden korktuğunu, korktuğun şeyi kaybedersen ne olacak ? Ama bunları pozitif bir düşünce ve olumlama ile yapıyorsun aslında bahaneler, başkalarını suçlamak yerine kendine dönerek adım adım hayatını nasıl değiştirebilirsin ? Bunu size çok güzel sorgulatıyor.
Biz insanoğlunun en derininde iki duygu yatar; sevgi ve korku... Korku, sevginin yokluğudur. Korku, içinde endişe, kaygı, acı, hareketsizlik, çaresizlik, öfke, suçlama gibi bizi hayattan uzaklaştıran alt başlıkları barındırır. Sevgi ise bunun tam tersidir, hareket, neşe, mutluluk, çözüm ve anlayış sunar.
Doğduğumuz andan itibaren, sevgiyi şartlı
"Kurtarılmayı beklemeyin! Kurtulun!"
Bu cümle, kitabın sonlarına doğru yazılmış ama aslında kitabın tamamında anlatılmak istenenlerin tamamının özeti niteliğinde...
Aslında bu kitap, günlük hayattaki genel geçer korkulardan bahsediyor. Topluluk önünde konuşma korkusu, gelecek korkusu, yeni insanlarla tanışma korkusu... Hatta yazara