Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Susann Sitzler

Susann SitzlerKardeşler yazarı
Yazar
10.0/10
1 Kişi
10
Okunma
1
Beğeni
270
Görüntülenme

Susann Sitzler Sözleri ve Alıntıları

Susann Sitzler sözleri ve alıntılarını, Susann Sitzler kitap alıntılarını, Susann Sitzler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir aşk ilişkisi gibi, kardeşlik ilişkisi de yarim boyu değişir. Tabi buna izin verilirse.
Sayfa 116Kitabı okudu
İkinci çocuk geldiğinde, her ailede bir şeyler olur. Bu nokta, Bir insanın gelişimindeki en kritik anlardan biri olarak kabul edilir. Birinci çocuk, tek çocuk olmaktan çıkıp kardeş olur. Bu, genellikle o çok güçlü duyguların henüz akılla kavranamayacağı bir yaşta gerçekleşir. Hiddet veya korku dolu bir an algının tümünü kaplar ve çocuk varoluşunu tehdit altında görür. Küçük çocukların bir kardeş sahibi oldukları zaman yaşadıkları acıya “tahttan indirilme travması” adı verilir ve psikanalizde sabit bir yeri vardır. Bu travmanın insanda ne tür bir rol oynadığı, henüz tam olarak anlaşılamamıştır. Bir de bu travmanın neden bazı insanlar da hemen hemen hiç iz bırakmadan kaybolmasına rağmen, bazılarına ömür boyu etki ettiği de.
Reklam
Çocuklar arasındaki yaş aralığı azaldıkça, küçük çocuğun, kendisinden büyük olan kardeşin başarılı olamadığı veya ilgi göstermediği yerlerde nişini arayacağı açıktır. Bu nedenle, ailelerde fitness meraklıları ve bilgisayar dahileri, asiler ve prensesler, izciler ve peri kızları ortaya çıkar. Yaşça birbirlerine yakın olan kardeşlerin daha küçük olanının, özellikle her ikisinin de oğlan veya kız olması durımunda, daha büyük olanla arasına bir sınır koymak isteme arzusu özellikle güçlüdür.
İnsanın çocukken yaşadığı şeyler, bazen, yardım almadan bulunması mümkün olmayan bir yere yerleşir. Etki etmeye devam ettikleri takdirdeyse, belki başka bir yerde eksik olan yaşam enerjisini fark ettirmeden kemirmeye devam ederler.
Kardeşler, birbirlerine neredeyse her zaman güven kredisi verirler. İlişkileri pek dostane olmadığı zamanlarda da.
Uzaklara gitmem,benim açımdan başarılı bir kaçıştı.Eskisinden çok daha büyük olan bu yeni şehirde,yeniden nefes alabildiğimi hissediyordum.Binaların o harap cepheleri ile sokaklarda gördüğüm kül rengi suratların benimle bir ilgisi yoktu.Burada kimseye bir şey borçlu değildim.Sokaklarda sanki görünmezmişim gibi dolaşabiliyordum.
Reklam
Walter Toman, insanın kardeşler sıralamasındaki konumu ile daha sonraki ilişkilerinde başka insanlara karşı izlemeyi tercih ettiği stratejiler arasında sadece belirgin bir ilişki görmekle kalmıyor, ebeveynlerin kendi yetiştikleri ailelerde sahip oldukları konumların da, kendi çocuklarına davranış ve onların her birini yetiştirme tarzları üzerinde etkili olduğunu kabul ediyordu. “Bir babanın kendisi kardeşler arasındaki en büyük ağabeyse, oğullarıyla arasındaki ilişki, genel olarak kızlarıyla arasındaki ilişkiden daha iyi olacaktır. Ancak her iki durumda da aşırı kontrol uygulama ve çocukların davranışlarını gereğinden fazla manipüle etme eğilimi içine girebilir.”
Kendilerinden küçük bir kız kardeşleri olan erkekler, ortalamanın üstünde bir sıklıkla, kendileri de birer küçük kız kardeş olan kadınlarla bir araya geliyorlar. Tek çocuklar da ortalamanın üstünde bir sıklıkla tek çocuklarla bir araya geliyorlar. Bu tür bağlantılar içinde en belirleyici olanı, insanın kendisinden hemen önce gelen kardeşidir. Biz, bildik olanı ararız.
Bu şekilde Arthur, Gregor ve ben kardeş olmuştuk. Birbirimizi seçmemiştik. Aramızdaki ilişkiyi, bunu isteyip istemediğimizi sormadan, başkaları belirlemişti. Bir oldubittiyle karşı karşıya bırakılmıştık. Herkes kardeşini bu şekilde edinir. Geleneksel ailelerde de, çocuk kardeşiyle ilgili karara katılmaz. Kardeşlere dair kararları anne ve baba alır. Çocuklar da buna razı olmak zorunda kalırlar. Bir kız ya da erkek kardeş arasında bile tercih yapamazlar. Bunun yerine bu yabancıyla tanışmak ve birlikte yaşamaya alışmak zorundadırlar, hem de uzun yıllar, bir ömür boyunca.
İstesek de istemesek de, kardeşlerimiz yaşamımızda bizimle beraber yol alırlar.
Reklam
Ebeveynler, farklı arka planlara bağlı olarak, çocuklarının arasında kendilerinin dışarıda kaldıklarını hissettikleri türden kardeşlik ilişkilerine tahammül edemezler.
Kardeşlik ilişkisi “genel olarak en uzun süreli, sona erdirilmesi mümkün olmayan, insanlar arasındaki aşağı yukarı eşitlikçi bir ilişki” olarak tanımlanıyor.
Örneğin bir kardeşin diğerine gösterdiği aşırı ilgi ya da sorunlarına sözde bir sevgiyle karışması, birer maskelemedir.
İnsan kardeşlerinden, arkadaşlarına veya ebeveynlerine kıyasla çok daha fazla nefret edebilir. Sonra da buna bir son verebilir. İnsanın kardeşleriyle barışması için bir nedene ihtiyacı yoktur ve bu yüzden durumunu açıklaması da gerekmez. Kardeşler, önceden sınamaya gerek görmeden birbirlerine güvenirler. Kardeşler, birbirlerine neredeyse her zaman güven kredisi verirler. İlişkileri pek dostane olmadığı zamanlarda da.
İnsan doğduğu andan itibaren birilerinin kızı ya da oğludur. Ayrıca yine birilerinin kız ya da erkek kardeşidir. Ta ki ölüm onları ayırıncaya kadar. Bu, romantik bir ilişkide, gerçekleşmesi umulan bir rüyadır. Kardeşlerde ise gerçeğin ta kendisidir.
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.