Newest Taha Akyol Quotes
You can find Newest Taha Akyol quotes, newest Taha Akyol book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Kabile asabiyeti...
Kabile kültürü asırlar boyunca öylesine kök salmıştır ki, Hz. Peygamber'in bazı arkadaşları bile savaşta şunu teklif ederler:
- Kâfir çocuklarını öldürelim!
"Kabile"ye, "Cahiliye"yi hatırlatan her şeye karşı ebedi bir savaş açmış olan Hz. Peygamber'in, "kabile toplumu" ile "İslam medeniyeti" arasındaki keskin farkı haykıran cevabı:
- Çocukları öldürmeyin! Siz de kâfirlerin çocuklarısınız!
Kabile asabiyeti...Kabile insanı...Bağımsız düşünemiyor.
Zaman ve zemin değişsede insan çoğu kez değişmiyor...
İbn Haldun diyor ki:
"Çok sayıda kabileler ve çeşit çeşit cemaatlerin bulunduğu topraklarda, kuvvetli ve sağlam bir devletin kurulması az vakidir ... Ve her vakit devlete başkaldırılmasına sık sık rastlanır. Zira devlet dahilindeki asabiyetlerden her biri, kuvvetin ve mukavemet etme kudretinin kendisinde mevcut olduğunu zanneder. ..
Kılıçlarınız devamlı havada...
"İlim beldesinin kapısı" Hz. Ali'nin Haricilere şu hitabında bu gerçeği görüyoruz:
"Benim hata ettiğimi ve saptığımı iddia ediyorsunuz, peki neden bütün ümmet-i Muhammed'i de sapıklıkla itham ediyor, benim hatam yüzünden onları hesaba çekiyor ve kâfir sayıyorsunuz? Kılıçlarınız devamlı havada, onları suçluya da suçsuza da indiriyorsunuz. Suçsuzu suçlu ile karıştırıyorsunuz. Halbuki siz Peygamber'in, zina edene, adam öldürene, hırsızlık yapana şer' i cezaları uyguladığını ama onları hukuki haklarından mahrum etmediğini, adlarını Müslümanların adlarından ayırmadığını biliyorsunuz."
İslam, boşluğa değil insana inmiştir; insan da belirli tarihi şartlar içinde yaşar ve ilahi mesajı, içinde yaşadığı toplum kesitinin elverdiği ufukta anlar ...
Çağlar değiştikçe, İslamın yeni manalarının anlaşılması, yeni yorumların geliştirilmesi ile bir inanç olarak İslamın çağlar-üstü olması birbiriyle çelişmez, İslamın sürekliliğinin bir tezahürüdür.
Hâkimler “idare adamları”nın etkisinden uzak durarak onurlarını korurlar. Halbuki Yassıada mahkûmiyetleri işte böyle “idare adamlarının”, siyasi güç sahiplerinin etkisiyle alınmış “zulüm belgeleri”dir.
Kuvvetler ayrılığı ve anayasanın üstünlüğü teorisine dayalı olarak teşekkül eden Amerika Birleşik Devletleri Cumhuriyet'inde yargının tavrıyla, Türkiye'de kuvvetler birliğine dayalı olarak teşekkül eden ve anayasanın üstünlüğünü önemsemeyen Tek Parti devrinde yargının tavrının farklı olmasında şaşılacak bir taraf yoktur.
1950 yılında hür seçimlerle çok partili sisteme geçilmesi, bu anayasal anlayışı değiştirmedi.