Titus'un Kudüs işgali Yahudilere büyük zarar verse de yaptıklarından geri durmayacak, şehir huzur ararken daha büyük bir karmaşanın içine düşecektir. Roma İmparatoru Hadrian bu duruma bir son vermek için MS 135'te Yahudiler için
büyük sürgün kararını çıkarır.
Bir Ulü’l-emr idin emrine girdik
Ezelden bey’atli hakanımızsın
Az idik sayende murada erdik
Dünya ve ahiret sultanımızsın
Unuttuk İlhan’ı Kara Oğuz’u
İşledik seni göz bebeğimize
Bağışla ey şefi’ kusurumuzu
İçinde son derece kıymetli bir yer daha vardır: Kubbe- tü's-Sahra, yani Kaya Kubbesi. Kubbeden ziyade kayanın kendisi son derece kıymetlidir. Allahu Teala yeryüzünü yaratmaya önce bu kayadan başlamıştır. Nice peygamber bu kayaya yüz sürmüş, altında ve üstünde kurbanlar kesmiş, ibadet etmiş ve hepsinden önemlisi Peygamber Efendimiz (sav) bu kayanın üzerinden Mirac'a yükselmiştir. Kısaca ifade etmek gerekirse yeryüzünde Allah'a yakın olmanın son noktası bu kayadır.
Asr-ı saadeti tekrar yaşayabilr miyiz diye düşünürken,iki gündür Efendimiz aleyhisselam ve Sahabe efendilerimizi okumak,Onların mübarek hayatlarını gözden geçirmek meşgul olmak kalben ve aklen,bir nevi manen o günlerin hayalimde canlanmasına vesile oldu..
Ve anladım ki o günleri tasavvur ederek yaşayabilir hayatımıza resmetmeye,nakşetmeye çalışabilirmişiz.Bu hiçte uzak gelmedi ..İştiyak arttı Elhamdülillah ..
Tarihte birçok isim alan Devådar Kapısı'nın (Karanlık, Atm, Faysal Kapısı) hemen üzerinde yer alan bu küçük, zarif medrese 1330 yılında Emineddin Ebu Said Abdullah tarafından yaptırılmıştır. Aslen Hristiyan bir Kıpti olan bu zat, Memlüklüler eli ile yetiştirilmiş, İslamiyet ile şereflenmiş ve Sultan Muhammed Nasır döneminde yönetici konumuna gelmiştir
Osmanlı, Osmanlı olarak devlet oldu. Rumu, alevisi, çerkezi, kürdü, hıristiyanı, yahudisi ile Osmanlı oldu.
İstanbul fethedilmeden önce, Haçlı seferlerinde, Ortadoks hıristiyanlar kafir gördükleri Hıristiyan katolik imparator mezarlarını açıp cesetleri ateşe verdiler. Lahitleri yağmaladılar. Öyle ya koskoca Roma imparatorunun başkenti eski Constantina da bir tane imparator mezarı yok. Bu mümkün mü? Karşılaştırmak gerekirse Fatihin, Orhan Gazi, Osman Gazi vs. Osmanlı türbeleri nede çoktur değil mi? İşte bunu M. Akifin dizelerinde dediği medeniyet dediğiniz canavar yaptı. Zamanın barbar Avrupası.
Bizim ecdadımız ise Fetihden sonra o yağmalanan imparator ve imparatoriçe lahitlerine dokunmadı. Öyle ya Ayasofyada yıllardır lahitin arkasında namaza duruldu. Bizim ecdadımız dı işte içi boş olan bir lahite sadece taş olarak bakardı. Bu günümüzde mümkün mü peki? Düşünün önümüzde bir lahit olsun...
Talha Uğurluel'den ilhamla...