“Doğada bulunan herhangi bir öğenin sadece kendisine yönelmesi bütünün bozulması demektir. Tıpkı almanyadaki nasyonel sosyalizmin Almanları önceleyip Yahudileri ötelemesi gibi”
“Şeyleşmede dünya tamamen akılcı varlıklar arasındaki ilişkilerin hepten sona erdiği ve geriye kalanın sadece şeyler arasındaki ilişkiler olduğu bir alana dönüşmüştür.”
Adorno hızla değişen bir dünyanın ortasına doğmuş Arendt gibi bütün toplumsal cinnetlere şahitlik etmiştir. Bu filozofları okurken bu bilgiyi hiçbir zaman göz ardı etmemek gerekir. Estetik Teorisi’ni tamamalayamadan ömrünü tamamlasa da büyük ufuk açan bir teori geliştirdiği açık. Ucu açık eleştriye müsait çok tarafı olsa da büyük bir girişim. Adorno’nun Teorisi, Postmodern/Modern dünya içerisinde Estetik’in yeni politik konumu üzerine enfes bir ürün. Yazar bunu güzel yorumlamış tekrar tekrar okumak benim için daha faydalı oldu. Kimi yerlerde tekrara düştüğünü hissetsem de bunu Adorno’yu yorumlamanın bütüncül ve zor yapısına yordum.