Her iki gece de her tarafı ağrı içinde ve yalnızlığına karşı öfkeli halde yatağa gitti. Zaten Crux, onun en çekilmez halinin, bir yerde kapalı kaldıktan sonra ortaya çıktığını söylerdi hep.
Uzun zaman sonra Ankara’ya gelip ikinci el kitapçılardan bir sürü kitap aldım. Çok ama çok mutluyum bu yüzden.Aldığım kitaplarıda buraya eklemek istedimm 🎀🤍
kısacası bitiremedim. ilk başta ilginçti falan filan ama ilerledikçe ilgimi kaybettim ve sıkmaya başladı. kapağı ve konusu beni gerçekten meraklandırmıştı ama... üzüldüm okuyamadığım için... sarmadı ve cidden zorlamamın bir anlamı yok. :/
Dokuzuncu hane yok olmak üzere. Hanenin kralı ve kraliçesi tebaası onlara ilahiler söyler, adaklar verirken sessizce tahtlarında oturuyor. Sessizce oturuyorlar çünkü ya öldürüldüler ya da ölmeyi seçtiler.
Hanenin son umudu ve son Ölümbüyücüsü Harrowhark Nonagesimus'un kendisine bir kavalye seçmesi ve ölümsüzlüğün sırrını bulması gerekiyor. Kavalyesi ağzı bozuk, kimsesiz, inatçı, on sekiz yıllık ömrünü yüzlerce defa Kilitli Kabir'den kaçmaya çalışarak geçirmiş Gideon, nam-ı diğer Gıcırtı.
.
.
.
.
.
.
.
Kitap yurt dışında oldukça popüler. Özellikle kapak tasarımı ve kapağın üzerinde benim çok sevdiğim yazarlardan biri olan V.E.Schwab'ın övgüsü kitabı almama neden oldu.
Öyle en üst seviye bir fantastik olmamakla birlikte yarattığı büyü sisteminin kendine haslığı ile değer kazanıyor Dokuzuncu Gideon. Tek bir kemikten yaratılan iskelet savaşçılar, ölülerle konuşanlar araştırmacılar, çevredeki yaşamın enerjisini sömürme yetisine sahip necromancerlar gibi karakterler sayesinde yer yer keyif alıyorsunuz ama bu keyif ne yazık ki süreklilikten uzak.
Roman temelde bir noktaya birçok kişiyi bırak. Bulmacalar koy. Birileri ölsün ve katilin kim olduğunu bulmaya çalışırken başkaları da ölsün ve katil en tahmin edilmeyen karakter olsun klasik formatını kendi yarattığı evrende okuyucuya sunuyor.
Çevirideki -görece- yetersizlik ve kitabın sayfalarındaki açık kalite eksikliği kitapların aşırı pahalı olduğu bu dönemde can sıkıcı.
Okuduğunuz için teşekkürler.
Dokuzuncu Gideon, çok fazla olasılık içeren bir evrende geçen, gotik havası ve işlenen cinayetlerle bazen "Gülün Adı"nı anımsatan ama orjinal yaratıcılığını koruyan, karakterlerin özellikle kadın karakterlerin doyurucu kişilikleri, başarılı kurgusuyla harika bir fantastik kurgu romanı. Finali, bir an önce ikinci kitabı okumak isteyecek kadar başarılıydı. Sonsuz fırsatlar içeren alt yapısı sebebiyle her ne kadar daha iyi olabilirdi düşüncesi yaratsa da bu bile yazarın başarısı. Sevdim ve Dokuzuncu Harrow'u bekliyorum.