Bucak Müdürü Fazıl ve Doktor Yılmaz , kan davasının hüküm sürdüğü bir kasabada görev yapan iki yakın arkadaş. Fazıl yazma işlerine meraklı, arada bir yerel gazetelerde yazıları çıkar. İstanbul gazetelerinden birinin dikkatini çeker yazıları ve kasabadan gider. Doktor Yılmaz'da bir arkadaşının "kalk ,gel" demesiyle İstanbul yoluna düşer. Mesafeler önce iki yakın arkadaşın arasına, sonra kalplerine girer. Okur, Yılmaz üzerinden toplumun farklı kesimlerini, yaşayış ve düşüncelerini, olayları seyre dalar. Seyrettiği şey bir dönemin Türkiye'sidir aslında. Fakat bu seyir içerisinde siyasi bir tarafgirlik yok. Karakter kendi ,hisleri ve bakış açısı ile ilgilidir, en çok da ilk bakışta verdiği hükümler ve önyargılar ile insanları değerlendirmenin yanlışlığı vurgusu var. Dünyanın en pis sokağında gördüğü manzaralar ve tanıdığı insanlar çok gerilerde bıraktığını sandığı ama gerçekte öyle olmadığını anladığı geçmişine nokta koyma zamanı geldiğini öğretir Yılmaz'a.