Bir ömre düşen cemreleri sayarak bazen düşlerimizi yakarak tüketiyoruz zamanı...
Bu kaçıncı sura üfleniş, bu kaçıncı yangın? Güneş her gün batıdan doğuyorsa neden hala kıyamet kopmuyor?
Umutlarını kaybettiğinde, gözyaşlarını gökyüzüne satıyor insan.
Az’a kanaat ettiğimizden belki de çoğumuz çok’u bulamıyoruz.
Aslında gerçekleşmeyen her düşte,
Biraz daha ölüyoruz…
Bursa’nın Orhangazi ilçesinde ikamet eden yazar, yerel bir kanalda program sunuculuğu yapsa da pek tanınmamış biri. Açıkçası önyargı ile başladım okumaya ama umduğumdan daha iyiydi. Kitap öyküyle başlayıp öyküyle bitiyor ve arasında denemeler var. Denemelerde kendinizden bir şeyler buluyorsunuz mutlaka çünkü hayatın içine girip yazmış. Öykülerde ise; ilkini tam sonlandıramayan yazar ikincisine öyle bir son vermiş ki alıntı yapmadan ya da altını çizmeden geçemiyorsunuz.
Kitabın içinde ne yazık ki; yazım hataları var. Bu noktada yazara değil, editöre kızıyorum. Haricinde şiirsel bir dille okumaya davet ederek yazmış. Bazı kalıpları sıkça kullanması okuyanda tekrar hissi uyandırsa da rahatsız etmiyor,sıkmıyor.
Yolu açık, kalemi akıcı, okuyanı bol olsun.