Ayrıca "o zamanlar Ankara su sıkıntısı çekiyordu ve etrafı sıtma sarmıştı". Ama "yeni başkent eski şehrin eteklerinde kurulmuştu. İnsan iradesi ve gücü, kuru hava ve çorak toprakla savaşmaya girişmişti. Her ağaç, her modern bina, her anıt çıplak ve mahçup bakar mağrur bir meydan okuma edasıyla orada dikilmiş duruyordu."