Toby Wilkinson

Toby WilkinsonEski Mısır yazarı
Yazar
8.8/10
33 Kişi
115
Okunma
7
Beğeni
2.086
Görüntülenme
"Mısır Nil'in hediyesidir" Nil Sahra boyunca akarak hayatı olası kılar
Mısır Piramitleri
Her bir taş blok 1 ton ağırlığı olan 2.300.000 taş bloktan inşa edilen ve yaklaşık 50.000 metrekarelik bir alanı kaplayan piramit gerçekten çok büyüktür. Basit bir hesap, inşaatı yapanların Hufu'nun saltanatı süresinde (2545-2525) hiç ara vermeksizin yıl boyunca günde on saat çalışarak yapıya her iki dakikada bir bir taş blok yerleştirmeleri gerekeceğini ortaya koyuyor. Tamamlandığında 145 metre yüksekliğe ulaşan Büyük Piramit, modern zamanlara kadar ölçüleri bakımından eşsiz kaldı. MS 1889 yılında Eiffel Kulesi tamamlanana dek, yani 4400 yıl boyunca dünyanın en yüksek yapısı olarak kaldı. Muazzam büyüklüğüne rağmen, gerçek kuzeyden sadece bir derecenin yirmide biri sapmayla yönlendirilmiş ve olağanüstü bir hassasiyetle inşa edilmiştir. Büyük Piramit akılcı açıklamaya, dünyadaki herhangi bir anıttandaha çok karşı koyuyor gibi görünmektedir. İnşası, anlamı ve amacı hakkında çılgın bir spekülasyonu kendine çekmesinde şaşılacak bir taraf yoktur.
Sayfa 104
Reklam
Düşmanımın diğer düşmanıma yolladığı mektubu ele geçirmişimdir.
Ausserra, Ra Apepi'nin oğlu, Kuşi Hükümdarı'nın oğlunu selamlar. Hükümdar olarak tahta niçin bana haber vermeden çıktın? Mısır'ın bana yaptıklarını fark etmedin mi? Oradaki hükümdar Kamose senin ona saldırdığın gibi benim ona saldırmamama rağmen benim bölgeme sızmakta. O acı çektirmek için iki ülkeyi, benimkiyle seninkini seçti ve onları yağmalamakta. Kuzeye doğru geldi, geri çekilmiyor. Bak, burada o pençemde. Mısır'da sana karşı çıkacak başka birisi yok. Bak, sen gelene kadar ona geçit vermeyeceğim. Daha sonra Mısır kentlerini paylaşırız.
İlk ulus devlet
Mısır'ın 2950 yılında birleşmesi, dünyanın ilk ulus devletini yarattı. Bugün, bu biçimdeki bir siyasal ve toplumsal oluşum hem doğal hem de kaçınılmazmış gibi görünmektedir: milliyetimiz zenginliğimizi ya da yoksulluğumuzu, haklarımızı ve görevlerimizi, özgürlüklerimizi ya da onlardan yoksun olmamızı büyük ölçüde belirlemektedir. Antarktika dışında ge- zegenimizin bütün yüzeyi sayısı iki yüzü aşan ülkeye bölünmüş durumda. Ama bu hep böyle değildi. MÖ dördüncü bin- yılın sonundan önce, böyle devletler yoktu. Kimlik ve bağlılık devlet yerine aileye, topluluğa ya da bölgeye dayanmaktaydı. Ulus devlet kavramı -nüfusu ortak bir kimliğe sahip siyasal nitelikli geniş topraklar-eski Mısırlıların bir buluşuydu. Narmer'den başlayarak Mısır kralları kendilerini yeni bir siyasal yapıyı yöneten hükümdarlar olarak buldular. Bu ya- pinin sınırları hem yönetim aygıtı hem de ortak değerler tarafından çiziliyordu. Bu, daha önce benzeri hiç görülmemiş, çok ama çok zor bir işti: farklı halklar arasında millet olma duygusunu güçlendirmek, bu duyguyu Birinci Çağlayan'dan Akdeniz sahillerine uzanan bir bölgeye yaymak. Kendine özgü bir Mısırlılık duygusunun yaratılması, Mısır'ın ilk hükümdarlarının en büyük başarılarından biri olarak kabul edilmektedir. Bu girişimin merkezinde büyük ölçüde kişisel çıkar yatmaktaydı. Kutsal kral öğretisi, firavun uygarlığını tanımladı, piramitler gibi göze çarpan anıtları üretti ve günümüze ulaşan büyük mezarlara ve tapınaklara ilham verdi.
Sayfa 65
Eski Misir'da iktidarın yularlarını bir kadının tutması daha önce görülmemiş bir şey değildi: XII. Sülale döneminin sonunda kadın kral Sobekneferu kisa bir süre tahtı işgal etmişti.Çok daha yakın bir zamanda, XVII. Sülale döneminin sonlarının ve XVIII. Sülale döneminin başlarının ayaklanmaları ve yeniden inşası sirasında Tetisheri, Ahhotep ve Ahmose-Nefertari olmak üzere birbirini izleyen üç kraliyet kadınları nesli devlet işlerini büyük ölçüde etkilemişti.
Reklam
Tarihin gördüğü bütün totaliter hükümdarlar gibi Mısır krallarının da statülerini yansıtmak ve büyütmek için tasarlanmış devasa yapılara saplantıları vardı. Mısır devletinin en başından itibaren monarşi mimarinin söz dağarcını ideolojik amaçlar için kullanmakta büyük beceri gösterdi. Özel bir yapı tarzını krallığın görünür ifadesi olarak vurgulamayı seçti.
Sayfa 72
Bir Arap atasözü “İnsan Zaman’dan, Zaman da piramitlerden korkar” der.
Sayfa 127Kitabı okudu
Seferlerle geçen yıllardan sonra Antonius'un gücü tükenmişti. Antonius tam anlamıyla yenilgiye uğratıldı ve Octavian kente girdi, Kleopatra İskenderiye'nin kraliyet mahallesinde bulunan, hem hazine hem de anıtmezar olarak kullanılmak üzere hazırlattığı müstahkem yapıya kaçtı. İzleyen olaylar efsaneleşti. Sevgilisinin canına kıydığını sanan Antonius kendisini kılıcının üzerine bıraktı.
Sayfa 613Kitabı okudu
Milli kimlik duygusunu aşılamak ve beslemek için bütün yabancıları düşman olarak göstermek -tarih boyunca liderlerin keşfettikleri gibi yönetici seçkinlere uygundu.
Reklam
Tahta alışıldık olmayan bir biçimde çıkmasının ardından, yeni kadın kral ve danışmanları onun meşruluğunu desteklemek için çok güçlü bir mit oluşturma programı benimsediler. Haçepsut'a ilişkin bir kutsal doğum hikâyesi yaydılar ve hayattayken babasının onu veliaht seçtiğini söyleyeyerek tarihi yeniden yazdılar. Haçepsut anıtlarda ve yazıtlarda bilinçli bir biçimde kendisini “kralın ilk evladı” diye adlandırıp babasının başarılarını vurguladı ve eski kocasının kısa hükümdarlık dönemini titizlikle görmezden geldi.
Sayfa 289Kitabı okudu
Ama bu yapının en sıra dışı yanı, mezar odasından –ve onun altındaki mezardan– çıkıp, masif taş blok yığınının içerisinde ilerleyerek dış yüzeyine ulaşmadan sonlanan daracık bacalardır. Yanlış bir biçimde “hava bacaları” adı verilen bu bacaların amacı, daha yüce ve aşkındı: Bunlar yıldızlara –özellikle de Sirius’un (Köpek Yıldızı) gökyüzünde ulastığı en yüksek noktaya, Avcı (Orion) takımyıldızındaki bir yıldıza ve gökküre kuzey kutbu etrafında dönen iki batmayan yıldıza– işaret etmekteydiler.
Sayfa 122Kitabı okudu
Tarih boyunca despotlar devasa yapılardan etkilenmiştir.
Sayfa 121Kitabı okudu
Kleopatra öldü. Anısı yaşamaya devam etti. Yüzyıllar sonra bir ibadetçi Roma'daki kült heykeline halen aşkla yönelmekte. Yirmi yüzyıl sonra yaşamını ve aşklarını konu alan canlandırmalar batı dünyasına hâkim oldu. O, halen bizimle birlikte.
Sayfa 614Kitabı okudu
Otokratik rejimler güçle yaşar ve güçle ölür; eski Mısır bundan istisna değildi.