Tolga Çelik

İslamcılığın Üç Kolu author
Author
7.0/10
1 People
5
Reads
0
Likes
730
Views

Tolga Çelik Posts

You can find Tolga Çelik books, Tolga Çelik quotes and quotes, Tolga Çelik authors, Tolga Çelik reviews and reviews on 1000Kitap.
Fethullah Gülen cemaati Cumhurbaşkanı Özal'ın himayesinde iyice gelişti. Türkiye dışına taşarak Orta Asya Cumhuriyetleri başta olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde okullar açmaya devam etti.Türkiye'deki cemaate ait okullardan ve FEM dersanelerinden öğrenci¬ler, üniversiteye giriş sınavlarında birincilikler kazanıyordu. Dünya çapında başarıya imza atan öğrenciler de çıkınca, sağ kesimden Fethullah Gülen'e ait okullara, kolejlere ve dersanelere yoğun talep oldu. Cemaatin özel bir çalışma alanı olan 'TSK' ya inançlı subaylar kazandırma' faaliyeti de sürüyordu.Bu konuda önemli mesafeler alındığı cemaatte konuşuluyordu. "Bugün Türk ordusunda çok sayıda yüzbaşı, binbaşı, albay rütbelerinde Fethullahçı subay var"haberleri ayrı bir sevinç kaynağıydı. İnşaallah günün birinde inançlı subaylar ordu içinde hakimiyeti sağlayacak, kurmay heyeti Fethullah Hoca'dan irşad almış subaylardan oluşacaktı. Bu uzun vadeli çalışma şimdiden semeresini verecek hale gelmişti.Bunun yanısıra ANAP iktidarı boyunca Milli Eğitim Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığında Fethullahçılar önemli mevziler kazandılar.
Yeni Asya cemaatinde İranCumhurbaşkanı Rafsancani yüzünden bir bölünme daha yaşandı. Rafsancani, Türkiye'yi ziyaretinde Anıtkabire gitmeyi reddetti. Başta. Demirel olmak üzere hükümet sert tepki göstererek, "Rafsancani Anıtkabiri ziyaret etmeyecekse, ülkemize hiç gelmesin daha iyi" açıklamasında bulundu. Atatürk'e, İnönü'ye, CHP'ye ve genelde sola karşı hep mücadele veren, Kemalizme karşıtlıklarını da eylemleriyle ve çalışmalarıyla açıkça gösteren Yeni Asyacılar için bu şok edici bir gelişmeydi.
Reklam
Demirel, SHP'ye ortaklık teklif etti ve DYP-SHP hükümeti kuruldu. Fakat güven oylamasında hükümet sıkıntılar yaşadı. Seçime HEP'le ittifak yaparak giren SHP'nin HEP kökenli milletvekili Leyla Zana Kürtçe yemin etmişti. Bazı milletvekillerinin üstünde de Kürtlerin sembol renkleri sarı-kırmızı ve yeşil aksesuarlar vardı. Buna mukabil Hasan Mezarcı gibi kimi RP'li milletvekilleri de seçimden önce ilan ettikleri Kur'an üzerine yemin etmeyi gerçekleştirmek istediler. Mecliste yo-ğun tartışmalar yaşandı. Hükümet kavga ve gürültüler arasında güvenoyu aldı. Darbeciler tarafından siyasi hayatlarına son verilmek istenen her kesimden insan Meclis'te görev aldı. Demirel, Erbakan, Ecevit ve Türkeş gibi eski liderler tekrar parlamentoya girdiler. Đçlerinde en mutlu olan hiç şüphesiz Başbakanlık makamına tekrar kavuşan Demirel'di. Bir kez daha darbeyle gitmiş, seçimle gelmişti. Başbakan olunca ANAP'a ve Cumhurbaşkanı Özal'a olan sert tavrını yumuşattı. "Devletin zirvesinde kavga olmaz" diyordu.
İskenderpaşa cemaati lideri Prof. Dr. Esat Coşan ise Erbakan'dan rahatsızdı. Kendisi Erbakan'ın bağlı olduğu tarikatın lideri olmasına rağmen, Erbakan bir mürid tavrında değil, adeta mürşid gibi hareket içindeydi. Oysa Erbakan, Mehmet Zait Kotku'ya tam bir talebe gibi bağlanmış, onun emri altında olmuştu. Fakat Esat Coşan'a karşı böyle bir bağlılığı yoktu. Şeyhine karşı saygısızlık içindeydi. Sanki kendisi şeyh gibiydi. Durum gerçekten de öyleydi. Erbakan, Esat Hocayı dergahtan yetişmediği için şeyh olarak görmüyor ve hem ilmen, hem de siyaseten yetersiz buluyordu.
Demirel'i ziyarete gelenler ANAP'tan ve ANAP'ın zamlarından, tarımı öldürmeye çalışmasından şikayetçiydi. Demirel cebinden bir anayasa kitapçığı çıkarıp konuşuyordu. "Şikayet etmeye hakkınız yok. Siz bu 12 Eylül anayasasına oy verdiniz mi, verdiniz. Bunlar olacaktır. Özal'ın da başbakan olması bu Anayasaya oy vermeniz yüzünden." "Biz Özal'ı size yakın diye düşünmüştük Beyefendi. Birlikte çalışmıştınız." "Ben hiç bir partiye oy verilmemesini söylemiştim. Şayet 12 Eylül Anayasasına yüzde yirmi-otuz hayır oyu çıksaydı, bunların hiç biri olmazdı. Bütün sıkıntıların kaynağı bu Anayasa. Seçimde de yüzde yirmi-otuz boş oy çıksaydı, bu iktidar da bunları yapmaya cesaret edemezdi. Ama oldu. Neyse demokrasilerde çare tükenmez. Bundan sonra olacaklara bakalım. DYP'yi iktidar etmedikten sonra bu sıkıntılardan kurtulamazsınız. Bu benim için değil,sizin için önemli. Halkım için, köylüm için, çiftçim için, işçim memurum için önemli." Demirel'i dinleyenler geri döndüklerinde DYP için daha gayretli çalışmaya başladılar.
Özal maddi manevi cemaatleri desteklemeyi sürdürdü. Hatta emniyet güçlerince aranan Fethullah Gülen yakalandığında devreye girip, serbest bıraktırdı. Fethullah Gülen'i gözaltına alan Burdur Em-niyet Müdürü ertesi günü Erzurum'a tayin edildi. Özal, İslamcı kesimden yargıyla başı dertte olanlara da yardım etti. Onların aklanmaları için girişimlerde bulundu. Çıkardığı kanunlarla cemaatlerin hizmetlerini yaygınlaştırdı ve para kazanmalarını sağladı. Cemaatlere vakıf kurma ve vakıf adına kurban derileri toplama imkanı verildi. Bu cemaatler ve tarikatlar için bulunmaz bir nimetti . Bütün di-ni cemaatler vakfa dönüştü, vakıfların bünyesinde şirketler kuruldu. Cemaatler paraya kavuştu. İmam Hatip Okulları mezunlarının İlahiyat Fakülteleri dışındaki üniversitelere de geçme hakkı tanınınca, her tarafta yoğun bir İmam Hatip Okulları açma faaliyeti başladı. İmam Hatip Okulları yapmak için para toplanıyor, dernekler kuruluyordu.Bir anda çoğu kimsenin farketmediği bir faaliyet ülke çapında hareketlendi. Camiler, İmam Hatip Okulları, Kur'an Kursları, Yurtlar, dini eğitim veren özel okullar, kolejler ardı ardına faaliyete geçti.
Reklam
19 öğeden 11 ile 19 arasındakiler gösteriliyor.