Tom Block

Tom BlockŞalom Selam yazarı
Yazar
5.8/10
5 Kişi
7
Okunma
0
Beğeni
223
Görüntülenme

Hakkında

Okurlar

7 okur okudu.
4 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Yahudi Dinî objeler Tallit • Tefilin • Kipa • Şofar Tsitsit • Mezuza • Yedi Kollu Şamdan Hanukiya • Yad
Azılı katil yahudileri bulup karşısına geçip şalom deyip, silahla alnının orta yerinden vuracağız.
Reklam
Zohar’ın Müslüman düşünür Ibn Arabi ile paylaştığı İnsan-ı Kamil teorisinin bazı özellikleri vardır. Profesör Ronald Kiener’in (Musevi Araştırmaları Programı Yöneticisi, Trinity College) İbn Arabi and the Qabbalah (İbn Arabi ve Kabala) makalesine göre benzerlikler çarpıcıdır: “İbn Arabi için, insan düzeyinde kamil insan, kendi varlığının mikrokozmoz halini algılaması suretiyle insanın birlik olan Tanrı ile özdeşliğine dair Tanrı tarafından mistik bir ilham ihsan eylenen mükemmel bir rasyonalisttir. İnsan-ı Kamil aynı zamanda da bir Logos’tur: Tanrı’nın kendinin farkına vardığı ve dünyayı yarattığı Öz Ben’dir. Zohar, İnsan-ı Kamil’in tüm bu özelliklerini anlatır. Musevi mistik metinlerine göre İnsan-ı Kamil dişil ve eril niteliklerini bütünleştirmesi suretiyle dünyasal yaratılışın amacını yerine getiren kişidir. O hem mikrokozmoz, hem de Logos’tur. O insanın ifşa edilen Tanrı’yı bildiği ve belirmemiş Tanrı’nın dünyayı yarattığı imgedir. İbn Arabi’de tüm bu üç işlev birleşir.”
Orta Çağ Sufilerinden alınan bir diğer fikre yeniden şekil veren Akralı Haham Isaac, Kabala’nın romantik simgeciliğine beşeri bir hava kazandırdı. Haham Isaac’in sözleriyle: “Bir kadını sevmemiş birisi Tanrı’ya adanmışlık için bir modele sahip olamaz.” Beşeri aşk deneyimi manevi deneyim için bir model oluşturur. Dünyadaki her deneyimi İlahi’nin gerçek bilgisine götüren bir mecaz ve hatta bir merdiven olarak gören Kabalacılarda ve özellikle de Hasidizm’de görüyoruz bu düşünceyi. Bu kavram Muhiddin İbn Arabi’nin Fusus’ül Hikem’inde yer alan bir düşünceyle benzerlik gösterir: “Kadın aracılığıyla Tanrı’yı tefekkür etmek tefekkürlerin en mükemmelidir.”
Belki de hiçbir Sefarad Musevi İslam ile Museviliği kökünde birbirine bağlamak için Solomon İbn Gabirol kadar çaba göstermemiştir. Bu çığır açıcı Musevi Sufi ölümünden sonra değeri anlaşılan sanatçı ve yazarlar sınıfına girmektedir. Ömür boyu süren bir deri hastalığından müzdarip, ufak tefek asabi bir adam olan İbn Gabirol kısa hayatı boyunca (1020-1058) İspanya çapında kasaba kasaba dolaşmış, önce düşünceleriyle insanları kendine çekmiş ama daha sonra zor kişiliğiyle onları kendisinden uzaklaştırmıştır. ''Kibirli, huysuz ve biraz da insanlardan kaçan'' bir kişiliği olan İbn Gabirol çağdaşlarını öylesine rahatsız etmişti ki en büyük felsefi çalışması olan Meqor Hayyim (Hayatın Kaynağı) çağdaşları olan Museviler karşısında hiç rağbet görmemiştir. Ancak bir diğer çalışması olan Keter Malkuth (Kralın Tacı) Orta çağ Musevi düşüncesini derinden etkiledi ve Sufi düşüncelerini Orta Çağ Museviliğine tanıttı ve yeni gelişen Kabala sisteminin önemli yapı taşlarından biri oldu. İbn Gabirol'un yıldızı ölümünden sonra parladı. Vefatından 100 yıl sonra çağının en büyük Musevi düşünürü ve şairi olarak görülüyordu ve günümüzde bazı çağdaş alimler onu tüm zamanların en büyük Musevi şairi olarak tanımladılar.
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok