Trinh Xuan Thuan

Evrenin Yazgısı yazarı
Yazar
8.0/10
16 Kişi
49
Okunma
1
Beğeni
2.216
Görüntülenme

Trinh Xuan Thuan

49 okunma, 1 beğeni - Trinh Xuan Thuan kitapları, eserleri, Trinh Xuan Thuan kimdir, öz geçmişi, Trinh Xuan Thuan nereli gibi bilgiler, kitap incelemeleri ile yorumları, Trinh Xuan Thuan sözleri ve alıntıları detaylı profili ile 1000Kitap'ta.
Evrenin hacminin onda dokuzu yalnızca boşluktan oluşmaktadır..
Newton’a göre, bir meyve bahçesinde bir elmanın yere düşmesi ile Ay’ın Dünya’nın çevresinde dönmesi tek ve aynı güce bağlıydı: Evrensel kütleçekimi. Havaya fırlatılan bir elmanın kendi yörüngesini izlemek için hiçbir dış etkiye gerek duymaması gibi, Ay’ı da kendi yörüngesinde yol alması için onu arkadan itecek meleklere gerek yoktu.
Reklam
Galileo 1632 yılında, Dünya ile İlgili İki Temel Sistem Hakkında Diyalog başlıklı ünlü kitabında Evrenin Güneş merkezli olduğunu yüksek sesle ve güçlü biçimde ileri sürdü. Kilise için bu kadarı artık fazlaydı; onu 1642 yılında ölünceye kadar evinde gözaltında tuttu, kitabını da kara listeye aldı. Din ile bilim arasındaki boşanma gerçekleşmişti.
Dünya yaklaşık olarak iki bin yıl boyunca Evrenin merkezini oluşturdu. Polonyalı piskoposluk kurulu üyesi Nicolas Kopernik’in 1543’te Gökkürelerin Hareketi Hakkında başlıklı kitabının yayımlanması, yankıları bugün de devam eden entellektüel bir devrimin başlamasına neden oldu. Kopernik, Dünya’yı Evrenin merkezinden alarak yerine Güneş’i koydu. Dünya, öteki gezegenler gibi, Güneş’in çevresinde yolluk yolculuğunu yapmak üzere hareket etmeye başladı. Güneş merkezli Evren kuramı insanın gururuna sert bir darbe vurdu. İnsan, Evrendeki hegemonik yerini yitiriyordu. Tanrının en sevgili yaratığı olmaktan çıkıyordu, Evren artık yalnızca onun için yaratılmamıştı.
Greklere göre bundan böyle insanın doğa olaylarını anlamadan gözlemlemesi söz konusu olmadığı gibi, kendini körü körüne Tanrılara teslim etmesi de söz konusu değildi.
Büyülenmiş düşüncelerimizde Evren'in manzarası daha da güzel bir görünüme bürünüyor;gözümüzle gördüklerimiz,Urania'nın bize parmağıyla işte ettiği göklerde sonsuz gecenin içinde sessizce yol alan cansız kütleler değil;onlar yaşamın kendisi,sürekli kaçan,erişilmez ufuklara doğru uyumlu dalgalar halinde akıp giden sınırsız,evrensel,sonsuz yaşamın ta kendisi!Ne görkemli sonuçlar!Hayranlıkla izlenecek ne göz kamaştırıcı varlıklar!Kat edilecek ne eşsiz alanlar!İnsan aklının gerçekleştirdiği bu soylu ve dingin fetihlerde-bize kana ve gözyaşına mal olmamış,bizi Gerçek'in bilgisi,Güzel'in hayranlığı içinde yaşatan fetihlerde hayranlıkla izlenecek ne çok tablo var! Camiler Flammarion
Sayfa 1
Geri15
56 öğeden 51 ile 56 arasındakiler gösteriliyor.