Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.25
Tuğçe Çakır
Tuğçe Çakır Yorumları ve İncelemeleri
Tuğçe Çakır yorumları ve incelemelerini, Tuğçe Çakır kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Tuğçe Çakır puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Seni Allah için Sevdim
Şuan her ne yapıyorsanız bırakın
ve bu kitabı sipariş verin!
Ne güzel bir kitaptı öyle.. hayran kaldım resmen..
Son sayfalarda ağlamaktan kendime gelemedim bir türlü. Hâlâ da etkisinden çıkabilmiş değilim :)
Ama yazar kitaplarında kendini geliştirmeye başlamış bariz bir şekilde belli oluyor.
Kitabın konusu az çok başlığından da belli oluyor zaten. O yüzden lüzumsuz kelimelerle sizi sıkmak istemiyorum.
Bazı olayları tahmin edebiliyor olsanız bile okurken yinede keyif alıyorsunuz.
Kitabı okurken karaktere o kadar iyi bürünüyorsunuz ki sanki olayları siz yaşamışsınız gibi mükemmel bir şekilde nakşettiriyor yazar. Mükemmeldi ya kelimelerle ifade edemiyorum..
Allah için sevmek böyle olsa gerek..
Rabbim herkese böyle güzel seven eşler nasip eylesin. Sonlara doğru ağlayacağınıza eminim ama kanıtlayamam. Kitaba bir şans verin derim gerçekten hak ediyor. Yazıyı şu kelimelerle sonlandırmak istiyorum:
“Her canlı ölümü tadacaktır, sonra hepiniz bize döndürülüceksiniz.” (Ankebut/57)
Keyifli okumalar dilerim ❥
Genç bir yazar tanıdım
Her daim gülümsemesi yüzünden eksik olmayan Naif insan Tuğçe Çakır.
Küçük yaşta annelerine kaybeden Tuğçe'nin kardeşi için küçük anne oluşu..
Kitablarını en kısa zamanda okuyup bana çok şey katacaklarını düşünüyorum.
Kitabı bitirip kapattığımda direk şu cümle geçti kalbimden Rabbim şükredecek ne çok şeyimiz varmış. Beni kendime getirdi hayat yoğunluğu içinde kalbini kırdığım görmezden geldiğim şükür sebebim olan insanlara karşı utandım. En çok da Rabbime karşı utandım. Meğer dert dediğim onca şey Rabbim' den bana bir armağanmış. Bana derdime şükretmeyi öğreten yazarın kalemiyle iyiki tanışmışım. Gerçek bir hayat hikayesi ve tevekkülün son doruklarında hayatı yaşayan bir genç kız. Emeğine sağlık. Keyifli okumalar.
Kitapta Erva adında bir kızın bir gün annesinin mezarlığına giderken yolda ağlayan Mehmet adında küçük bir çocukla tanışması ve o günden sonra hayatının değişmesini , Gördüğü rüyaların birer birer gerçekleşmesini ,rüyasında işittiği sesin sahibini yani -Mehmet'in abisi- Salih'in olduğunu ve Salihle olan o maneviyat ve aşk dolu bağını , haram sevda için birbirlerinden uzak durmalarını ve Erva'nın çokça göz yaşı döküp ettiği dualarının kabul olması ,en büyük hayali olan Sâlihle evlenmesinin gerçekleşmesini ,katıldığı bir mektup yarışmasını kazanmasını fakat Hasta olduğu için gidemeyişini . Dünyadaki fani aşkı olan Salihten Baki olan aşkına Rabbine daha evleneli çok az ola kavuşması beni duygulandırdı ...Ve böyle güzel seven insanların gerçekte de olabileceğine dair dualar ettirdi . Kitap güzeldi dini bir roman olması açısından sürükleyiciydi . Güzel okumalar diliyorum sevgili okurlar ...
Kendimi Bulduğum :)
Gözyaşları eşliğinde, hıçkırıklara boğularak kitap okumak nedir bilir misiniz? Evet ben bu şaheserde bunu kalbimin en derinliklerine kadar tattım. Rıza-I İlahiyi o kadar güzel anlatmış ki, peygamber sevgisini, kutlu topraklara olan hasretini, anne ve baba sevgisini herşeyin en ince ayrıntısına girerek tüm bu duyulan sevgileri bize hissettirmiş yazar.
Hayâ duygusuna o kadar önem ve özen göstermiş ki ben bile okurken hayâ etmedim değil. Sevdayı öyle tek kelime görüp basitçe anlatmamıştı yazar aksine öyle güzel öyle büyüleyiciydi ki, sevdaya sevdalandım. Onların ki Allah için duyulan bir sevdaydı. Sahi Allah için sevmek neydi?
“O’nu severken, nefsinin istek ve arzularını bir kenara bırakacaksın. Nefsin yok olacak. Ona baktığında, Allah’ı göreceksin. Onun kulu olduğunu hatırlayıp, ona göre davranacaksın. O’nun (Allah) için tüm kusurlarını görmezden geleceksin, O’nun için o kula hoşgörülü yaklaşacaksın. O kuldan hiçbir menfaat ya da çıkar beklemeyeceksin, senin beklediğin şey hep Allah’tan olacak. O kula bir şey diyeceksen on defa düşüneceksin. Çünkü; O’nda Allah var, onu yaratan onda vuku bulmuş. Allah aklından çıkmadıkça, onu severken de aslında onu değil, Allah’ı sevmiş oluyorsun.” (Sayfa:186)
İşte Allah için sevmek bu kadar güzeldi. Öyle herkes Allah için sevemezdi yârini, kelimelere kifayetsiz kalıyordu bazen. Onlar Allah için sakınanlardı, yine Allah için sabreden iki müminlerdi. Naçizane tavsiyemdir her bir kulun okuması gereken bir eser olmuş.
Selam ve dua ile…
Kitap hem korkuyu hem aşkı hem hüzünü hepsini bir arada yaşatıyor insana. Bir şeylere yeniden başlamak isteyenler için kesinlikle okunması gereken bir kitap. Yazarın kelimeleri içinize işliyor adeta. Okumanızı tavsiye ederim.
Mavi umuttur, umut ise gökyüzü.
Ey mavi gözlerine vurulduğum adam,
Gel şu sevgiline bir ilahi oku da buz tutan kalbim erisin.
İlahi aşkla yanan iki kalbin aşkı beni o kadar etkilemişti ki... O kadar kendimi romanın içinde bulmuştum ki bir anda... Allah nasip eder de bir gün kızım olursa adını baş karakter olan "Erva" , bir gün oğlum olursa da hayırlısıyla adını diğer baş karakter olan "Salih" koymak istemiştim. Siz düşünün işte ne kadar büyülendiğimi.
Kitapların tılsımı vardır,insanların o yüzden böylesine etkiler işte.
Kalbim; Sen, peygamberim, Kur`an`ım arasında sayıklıyorken, ruhum bir gülde, bir gemide, bir kuyuda, bir ateşteydi.
Kimi zaman sabırdı adım. Kuyuların ardında karanlıktayken bile, o karanlığın içinde senin ışığının geleceğini bildiğimden sabırla beklerdim. Bir kelâm etmez, usulca beni aydınlatacağın günü bekler dururdum..
Kimi zaman ateşti adım… Ayağıma, ellerime, gönlüme bağlanan iplerle bir uçurumun kenarında ateşe atılmayı beklerken bile gülümsüyordum. Ateşler bana su gibi geliyordu Rabbim… O ateşi bile senin yarattığını bildiğimden, ateşler bana bir nur, bir su idi... En azgın alevlerden bile hiç korkmazdım… Bedenim yansa ne olurdu? Ruhum seninle olduktan sonra bedenimin bir önemi mi vardı?
Kimi zaman bir gemiydim... Senin uğruna, sana kavuşmak uğruna, tufanda sulara karşı dimdik duruyordum. Ne azgın dalgalardan korkuyordum, ne kasıp kavuran o fırtınalardan…
Kimi zaman bir güldüm... Her bir dalında bereketlenen, her bir renge bürünen o güllerin arasında saklı bir tomurcuktum ben... Güllerin o muhteşem kokusuyla yıkanan ruhum, bana peygamberimizi anımsatıyordu. Medine`yi… Gidemediğim o kutsal toprakların her bir kokusunu, güllerde buluyordum..
Erva`yım ben. Salih`in gönlünde sarmaşıklara bürünürken, o sarmaşıklarla göğün yedi kat üstüne çıkmak için çabalayan bir Erva`yım…
Yağmurlar, yağan kar ve bir de çiçekler bilir beni… Benim seni nasıl sevdiğimi…`
Okurken şükrün ve duanın ne kadar büyük bir nimet olduğunu idrak ediyorsunuz. Yazarında dediği gibi bunalmış ve ümitsizliğe kapılmış insanlara iyi gelecektir olay şu ki büyük bir imtihan ve küçücük omuzlar, öksüz bir kalp tarafından anlatılan GERÇEK bir hikaye ben okurken sıkıntımın hafiflediğini ve inancımın kuvvetlendiğini hissettim gaflette olduğunu düşünenlerin okumasını öneririm.
Ruhu arafta kalmış bir genç kız... Bir ayağı cennete düşerken, diğer ayağı cehenneme zincirlenmiş. Nefsinin, şeytanın ve hak yolunun arasında kalmış, nereye gideceğini bilemeyen bir yolcu… Labirentin içinde koşarken, her defasında yeşil gözlere çarpıp sendeleyen minik bir kalp... Çimen gözlerin içinde cennetin fragmanını izlerken, karanlık bir uçurumun tepesinde cehennemin alevleriyle kundaklanan asi bir ruh... Peki o hangisini seçecek? Tövbe etmeyi mi, yoksa yoldan sapmayı mı? Bakışları doğanın şefkate yansımasından doğan bir güneş, yeşilin aktığı nehirlerden içime çağlayan bir merhamet gibiydi. Peki bende merhamet edilecek ne vardı? Bu aciz gözlerimde mahur bakışlarımda göremediğim neyi görmüştü? Kalbimi bana en çok hissettiren, dünyayı turlatıp kendime nerede olduğumu hatırlatan bir güç kaynağıydı. Bana baktığı her an yıllardır görmediğim baharı anımsıyordum; kışın en kör noktasında Kaybolmuş bir yağmur olarak...
696 syf.
10/10 puan verdi
Ve bir harika kitabın daha sonuna geldim tamı tamına 696 sayfaydı öyle akıcı öyle merak edilesi bir kitaptı ki okudukça okuyasım geldi, Mahru ve Ali'nin büyük aşklarına, hayatlarına ve yaşadıklarına ortak oldum şiddetle tavsiye ederim mutlaka alıp okuyun hadi okumayan kalmasın.
Öncelikle yazarı Tuğçe Çakır'a böyle bir eser yazdığı için çok teşekkür etmek istiyorum.
Kitap, dünyevi aşklardan arınıp manevi aşka yönelen bir kızın hikayesini anlatan kitap. Allah aşkını derinlemesine yaşayan bir kızın öyküsü. Son derece Allah aşkını hissettirdi diyebilirim.
Erva ve Salih'in aşkı.
Kitabı okurken Rabbim bizlerede nasip etsin diye dua ettim. Belki çoğu kişi için basit ve edebi değer taşımayan bir kitap gibi görülüyordur ancak benim için o kadar derin anlamlar ve mesajlar var ki hayatıma uyarlamak istiyorum.
Rabbim bu kitabı yazandanda çıkarandanda razı olsun. Emeği geçen herkesten razı olsun İnşaAllah.
Umarım herkes okur ve o ince mesajı alır ve Rabbini bulur.
"ÖLÜMSÜZ AŞK ARIYORSANIZ, ÖLÜMSÜZE AŞIK OLUN."