Tuğrul Çakar

Tuğrul ÇakarFotoğraf Yazıları yazarı
Yazar
8.0/10
3 Kişi
7
Okunma
1
Beğeni
606
Görüntülenme

Hakkında

1946 yılında Sakarya'da doğdu. Yüksek öğrenimini Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'nde tamamladı. Fotograf çalışmalarına 1978 yılında başladı. 198l - 1985 yılları arasında Ankara Fotograf Sanatçıları Derneği'nde ( AFSAD ) Yönetim Kurulu, Fotograf Dergisi'nde ise Yayın Kurulu ve Danışma Kurulu üyeliği yaptı. 1980 - 1993 yılları arasında Ankara İngiliz Arkeoloji Enstitüsü'nde fotografçı olarak çalışan Tuğrul Çakar ilk kişisel sergisini 1l985 yılında Londra'da açtı. Sergi çeşitli üniversitelerin isteği üzerine iki yıl açık kaldı. Ankara ve İstanbul'da tekrarlanan sergi istek üzerine son olarak İzmir'de izlenime sunuldu. Bu dönemde İngiltere'de yayınlanan " The Photographer " Dergisi'nde makalesi eşliğinde portfolyosuna yer verildi. Çok sayıda saydam gösterisi de düzenleyen Tuğrul Çakar, günümüze kadar olan çalışmalarını 8 kişisel sergi ve karma sergilerle Türkiye'nin pek çok yerinde izlenime sundu. Ulusal ve uluslar arası alanda düzenlenen birçok fotograf yarışmasında seçici kurul üyeliği yapan ve 1993 yılında Gazi, 1999 yılında Hacettepe Üniversitelerinde fotograf dersleri veren Tuğrul Çakar, Uluslar arası Fotograf Federasyonu (FİAP) tarafından " A FİAP " ünvanı ile onurlandırılmıştır. Çok sayıda fotografı ödüle değer bulunan Tuğrul Çakar, Adana Fotograf Amatörleri (AFAD) ile Fotograf Sanatı Derneği (FOTOGEN) üyesi olup, FOTOGRAF SANATI KURUMU'nun (FSK) da kurucu üyesidir. 1990 yılında ' SUYA ÇAĞRI ', 1992 yılında ' FIRAT'I BEKLERKEN ' adlı iki fotograf albümü yayınlayan Tuğrul Çakar, 1993 yılına kadar yayınlanmış fotograf yazılarını ve öykülerini " EN UZAKTAKİ GRİ " isimli kitapta topladı. Yazmayı sürdürdüğü öyküleri ise, İMGE yayınevi tarafından, l999 yılında " AKŞAMÜSTÜ YİNE HÜZÜN "ismi ile yayınlandı.
Unvan:
Türk Fotoğrafçı, Öykü Yazarı
Doğum:
Sakarya, 1946

Okurlar

1 okur beğendi.
7 okur okudu.
13 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Kış geçende bu leylek gendini dışarı verdi. Uçuy, evliğini onariy. Süslüy. Bekliyki gendinin eşisi gelecak. Biliy. Ha bugün geldi. Ha gelecaktır. Gözü semadadır. Keyiflidir ki nasıl anladam. Işte ağalar bu günlerden bir gün idi. Hamogil ocak yakmıştı ki sabah ekmeğini yapalar. Ocak alev alev yanıydı. Yalımlar göğe çıkıydı ki, gökten bu leylek geldi, gendini ataş üstüne bıraktı. Koştular bunu ataştan aldılar. Ellerinden kurtuldu bir daha bıraktı gendini ataş üstüne. Tüyleri yaniydi zaten. Öldü getti. Göz açıp kapatana kadar. Evin içine bir telaş yürüdü. Herkes birbirine soruydu ki, ne olmuştur. Ne olmuştur ki bu leylek gendini ataşa bırakmıştır. O sıra damdan Hamo'nun sesi gelmiştir. Demiştir ki, ben biliyem. Gelin görün siz de bilin. Koşmuş bakmışızdır ki yuvada iki leylek oturuy. Anlamışızdır. Demişizdir ki, insan da beyle değil midir lo, beyledir. Tuğrul Çakar, akşam üstü yine hüzün
Reklam
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
141 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
" Bir arayış mıdır fotoğrafa yönelmek ? Üretebilmek kaygısı mıdır ? Gerçekten fotoğraf üretebilmek midir aranan yoksa fotoğraf başka kapı aralayan , olmasa da olur bir heves midir ? Bilinmez. Fotoğraf sizi terk etmez , siz fotoğrafı terk edersiniz. " - Tuğrul ÇAKAR
Fotoğraf Yazıları
Fotoğraf YazılarıTuğrul Çakar · Retro Basım · 20151 okunma