Tülay German

Tülay GermanDüşmemiş Bir Uçağın Kara Kutusu yazarı
Yazar
9.4/10
14 Kişi
48
Okunma
9
Beğeni
1.823
Görüntülenme

Tülay German Sözleri ve Alıntıları

Tülay German sözleri ve alıntılarını, Tülay German kitap alıntılarını, Tülay German en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Patlamaya hazır volkan gibi bir kızsın. İçin devamlı kaynamakta. Kavgacı bir tarafın da var. Onun da farkındayım. Bütün bunları yönlendirmek gerek. Tüm hırsını, isyanını şarkılarına koy. Sesi çıkmadan ezilenlerin sesi ol. Sesin ve şarkıların silahın olsun. Erdem Buri
Erdem Buri
Şarkıcı -ben yorumcu, diyorum- söylediği şarkıya kendinden bir şeyler katacak. Yorum yapacak. Güzel ses sandığın kadar önemli değil."
Sayfa 86 - çınar yayınları, 1. basım 2001Kitabı okudu
Reklam
Türkülerimi söyledim. Büyük bir heyecanla Yılmaz Güney'i çağırdım sahneye. 29 Mart 1966 gecesi İstanbul'da sabahladığımızdan beri, ilk defa görüyorduk birbirimizi. Yılmaz bana doğru yürüdü. Ben Yılmaz'a doğru gittim. "Bacım" dedi. Birbirimize sarıldık ve bir süre öyle kaldık. Sonra söylediler arkadaşlar: "Bir an seyircileri unuttunuz ikiniz de. Ve bizi unutmanız çok samimi ve güzel oldu. Duygulandık," dediler.
Sayfa 199Kitabı okudu
Benim için şarkı söylemek: Sevincimi, kederimi, öfkemi, sevgimi, tüm duygularımı dinleyicinin önüne sermek... Bin çeşit renkle nakış işlemek... Yiğitliğin alıyla, kederin karasıyla, acının sarısıyla, umudun mavisiyle... Bir çeşit haykırış, ağlatı, özgürlük, coşkunluk... Sonu sınırı olmayan bir zevk. Sesim ise, beni "güzel" e, "mut" a götüren bir araç, bir armağan.
Sayfa 165Kitabı okudu
Denizlerin idamı üzerine.
"Cinayet işleyenler ellerini kollarını sallayarak geziyor. Bu çocuklar kimseyi öldürmedi. Yaptıklarının cezası ölüm değil," diyor Erdem. Ve hayatımda ilk defa Erdem Buri'nin ağladığını görüyorum.
Sayfa 173
Kızlı erkekli bir grup Sarah Bernardt'ın mezarını ararken, şarkı söyleyen bir kadın sesi duydular. Yavaş yavaş sesin geldiği yere doğru yürüdüler. Uzun boylu, çok zayıf, avurtları çökmüş, siyahlar içinde bir kadın dimdik, üstü kıpkızıl güllerle kaplı bir tabutun yanında şarkı söylüyor. Yavru balaban bakışlı Yayla çiçeği kokuşlu Kokar Erdem deyi deyi Siyahlı kadın durdu. Sonra yeniden söylemeye başladı. Yeryüzüne tohum gibi saçmışım ölülerimi Kimi Odesa'da yatar, kimi İstanbul'da, Prag'da kimi En sevdiğim memleket yeryüzüdür Sıram gelince yeryüzüyle örtün üzerimi.
Sayfa 218Kitabı okudu
Reklam
Burçak Tarlası türkünün hikâyesini sevmiştim; burçak tarlasında aklını şaşıran yeni gelinin hikâyesini. Şehirden bir kız, köyden yağız bir delikanlıya tutuluyor. Evlendikleri gün, oğlanı askere alıyorlar. Yeni gelin, sabah ezanıyla kalkıp, bütün gün tarlada çalışıp burçak yolmakta. Tarlanın sahibi ağa da güzel gelini seyretmekte.. Kız, ellerine dikenler batarak burçağı yolarken, bir yandan, kocasını askere alan zaptiyeye "ömrün tükene" diyerek inkisar ediyor, bir yandan da, "deyyus" dediği ağaya tavır koyup; "Eğdirme fesini.. Evini başına yıkar da giderim," diyor.
Sayfa 113Kitabı okudu
Yer yüzüne tohum gibi saçmışsın ölülerimi Kimi Odesa’da yatar, kimi İstanbul’da, Prag’da kimi. En sevdiğim memleket yeryüzüdür. Sıram gelince yeryüzüyle örtün üzerimi.
Sayfa 215 - Çınar yayınları
"Hayatımızda kıskançlık diye bir şey söz konusu olmadı. Ne onun bende korkusu var, ne de benim ondan. Bir tek gün bile, ne Erdem bana yalan söyledi, ne de ben Erdem'e yalan söyledim. Birbirimizi her şeyi anlattik. Her şeyimizi de paylaştık."
Sayfa 175 - çınar yayınları, 1. basım 2001Kitabı okudu
Telefonu kapatınca, Erdem’e koştum. Sarıldım, sarıldım, sonra da sanki başkalarının payına düşen sevgiyi de ben almışım gibi bir his duyup, utandım.
Sayfa 189Kitabı okudu
Reklam
Yavru balaban bakışlı Yayla çiçeği kokuşlu Erdem'ime...
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal geldi yanımıza: "Suphi Paşa'nın yaptığı en önemli şey, Namık Kemal'i beraat ettirmek için gösterdiği çabadır," dedi. Buri'nin sesini duydum. "Genç, güzel kızı buldun, bakıyorum tarihçi kesildin Yaşar..." Yaşar bağırdı. "Sus Erdem. Senden utanma kalmamış. Ben Tülay'ı, neredeyse küçüklüğünden tanırım." "Yaşar," dedim. "Beni tanıdığında o kadar da küçük değildim. Hatırlıyor musun? Kabataş'da, Kasım Gülek'in evindeydik. Gülek bana kur yapıyordu, sen de kızdın, dövmeye kalktındı adamı..."
Sayfa 79 - çınar yayınları, 1. basım 2001Kitabı okudu
2 Ocak 1993'te, aydın bir Türk sanatçısı olan otuz yıllık meslek ve yaşam yoldaşım Erdem Buri'yi yitirdiğimde, rüzgâr yağmur soğuk demeyip, tüm bir Ocak ayını dizlerimde bir uzunçalar plak kapağı, üstünde kâğıtlar, paltomun cebinde bir sürü kalem, Buri'nin gömütünün yanındaki bir taşın üzerinde, o an aklıma gelenleri yazarak geçirmiştim
Erdem: "Otelden çıkmadık. Tülay ilk aşkını anlattı bana. Çok da güzel anlattı. Sözün kısası, güzel bir gün geçirdik." dedi.
Sayfa 175 - çınar yayınları, 1. basım 2001Kitabı okudu
Ölümden çok korkan Erdem için ölümü sildim. Sıkı sıkı elimi tutarak, bana güvenerek, olanaksızı olanaklı kılıp onu iyileştireceğimden emin, umutla gözlerime bakarak, gittiğini anlamadı. Hastabakıcılara, "Lütfen yalnız kalmak istiyorum," dedim. Bütün tüpleri, oksijeni, her şeyi çıkardım, attım ve koynuna girdim. Sarıldım. İki saat yattım yanında. Yataktan çıktım, makası alıp, saçından bir tutam kestim bir kâğıdın içine koydum, kâğıdı da cebime. Paltomu giydim, odanın kapısını kapattım.
Sayfa 216Kitabı okudu
102 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.