Turhan Muharrem Turhan

Cinsellik ve Din yazarı
Yazar
7.2/10
5 Kişi
8
Okunma
3
Beğeni
717
Görüntülenme

Turhan Muharrem Turhan Gönderileri

Turhan Muharrem Turhan kitaplarını, Turhan Muharrem Turhan sözleri ve alıntılarını, Turhan Muharrem Turhan yazarlarını, Turhan Muharrem Turhan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Cinsellik Alınıp Satılır Bir Hale Getirildi
“Sosyalleştirme sürecinde inisiyatif genellikle sosyalleştirme ajanlarında bulunmaktadır." Cinselliğin ürünleştirip piyasaya sürülmesi karşısında doğal ve insancıl cinselliğin korunup geliştirilmesi son derece zor olmuştur. Böyle bir ortamda cinsellik duygulardan yalıtılmış, insancıllığına yabancılaştırılmış, mekanik bir ilişki biçimine sokulmuştur. İnsandaki cinsel heyecanlar, insan-insan iletişimine gerek duyulmadan yapay olarak boşalma ve orgazm tekniklerine dönüştürülmüştür. Cinselliğin alınır satılır bir meta biçimine sokulması, olayı insancıl özünden uzaklaştırmış, konuyu bir heyecan pazarına dönüştürmüştür. Fransız antropolog Maurice Godelier’in "toplumun peşini bırakmayan cinsellik değildir. Toplum, bedenin cinselliğinin peşini bırakmamaktadır” ifadesini hatırlatmak burada oldukça yerinde olacaktır”.
Sayfa 201-202
Endüstrileşme ile Cinselliğin Bir Meta Haline Gelme Serüveni
Endüstri hareketleri ve kentleşme ile toplum yaşamı büyük ölçüde bir değişikliğe uğramıştır. Ulaşım araçları değişirken, yerleşme düzeni de değişmiş, aydınlatma araçları değişirken eğlence düzeni de yenilenmiştir. Birbirlerine kapalı toplum kesimleri içli dışlı olmuşlardır. İnsanlar arasındaki ilişkiler yeni bir boyut kazanmıştır. Her gün yeni
Sayfa 200-201
Reklam
Kitle İletişim Araçlarının Cinselliğe Bakış Üzerindeki Etkisi
Kitle iletişim araçlarının bu süreçteki rolüne geçecek olursak günümüz reklam dünyası ve televizyon programları aracılığı ile fiziki açıdan olgun olan herhangi bir kişi için cinsel ilişkinin fena bir şey olmadığı ve izleyiciye tam anlamıyla zevk için meşgul olunabileceğinin iletildiği farkında olunması gereken bir gerçektir. “Bir yıl içinde
Sayfa 193-196
Türkiye'de Toplumun Çoğunluğunun Cinsel Sosyalleşme Anlayışı
2. Yarı Kısıtlayıcı Toplumlarda Cinsel Sosyalleşme Bu toplumlarda yetişkinler, ergenler arasında cinselliği hoş karşılamamakta, ancak buna karşı yasaklamaları sürekli uygulamamaktadırlar. Örneğin gençler arasında cinsellik resmi olarak yasak olabilir, ancak çocuklar birlikte oynarken büyüklerin cinselliğini taklit eden davranışlar gösterebilirler ve bu oyun açıkça yetişkinlerin dikkatini çekmezse pek bir şey yapılmaz. Bazı yarı sınırlayıcı toplumlarda evlilik öncesi başkalarıyla birlikte olmak yaygın gözükmektedir ve ancak aileler bu aşk ilişkileri gizli tutulduğu sürece buna müsaade etmektedirler. Söz konusu karşı çıkış evlilik öncesi cinsel ilişkiden çok, böyle bir ilişki sonucunda meydana gelebilecek gebeliktir. Baskı daha çok ilişkileri gebelikle sonlanan evli olmayan ergen çiftlerin evlenmeye zorlanması durumlarında ortaya çıkmaktadır. Bu toplum biçimine kısmen Türkiye bazı bölgeleri itibariyle örnek verilebilir.
Sayfa 185
Cinsel Deneyim ve Bölgeler
Gençlerin cinsel deneyimlerinin bölgelere göre değişiklik gösterdiği farklı araştırmalar sayesinde anlaşılmaktadır. Böyle birçok araştırmayı bünyesinde barındıran CETAD'ın verileri incelendiğinde aşağıdaki sonuçlara ulaşılmaktadır. (Kadınlar) Araştırma sonuçları Asya'da kadınların 18 yaşına geldiğinde % 11'inin, Latin Amerika'da 16 yaşına
Sayfa 181
Eski Türklerde Çok Eşlilik ve Harem
Eski Türklerde poligaminin (çok eşlilik) oldukça yaygın olduğunu söylemek mümkündür. Tukyu menkabesinde hükümdar Tukyu'nun on zevcesi olduğu anlatılmaktadır. Henüz Müslüman olmamış Hazar Türkleri hakanlarının, saraylarında daima yirmi beş kadın bulundurdukları kaynaklarda görülen başka bir ayrıntıdır. Bunlar, kimisi rıza ile kimisi zorla alınmış komşu hükümdarların kızlarından oluşmaktadır. Ayrıca, odalık olarak altmış güzel cariye bulundurulur. Her kadının ayrı bir çadırı ve hadım bir muhafızı vardır. Hakan bunlardan birisini istediği zaman, muhafıza haber gönderir, muhafız cariyeyi hakana getirip, çadırın önünde bekler. Türköne'nin de üzerinde durduğu gibi, harem usulünün, henüz Müslüman olmamış Türklerde de görülmesi, bu usulün İslami etkilerle ortaya çıktığı, Selçuklu, Osmanlı saray ve konaklarına ait olduğu yolundaki genel kanaat karşısında oldukça dikkat çekicidir.
Sayfa 149
Reklam
30 öğeden 41 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.