Yazar, Şair, Sosyolog, Sinema ve Film Eleştirmeni, Talebe.
Deneme, makale ve şiirleri Beyaz Gemi, Temrin, Ayasofya, Bilge Adamlar, Muşta, Yolcu, Temmuz, Birnokta, Olağan Hikâye, Yedi İklim, Dergâh, Mahalle Mektebi, Mostar dergilerinde; edebifikir.com, kitaphaber.com.tr, Jurnalortadoğu.com da yayımlandı. Yayımlanmış kitapları şunlardır:
- Yeni Başlayanlar İçin Dünya
- Hiç İle Şey (Aşk Bahçesinden Seslenişler)
- Zaman ve Ruh (Postmodern İnsanın Halleri)
- Vertigo Etkisi (Sinema, Toplum, İnsan, Zaman, Mekân)
- Sinema ve Toplum (Ali Ulvi Özbey ile birlikte)
Dergimizin yeni sayısını tamamlayıp yayına sunacakken Kahramanmaraş merkezli olan ve 10 ilden milyonlarca insanı etkileyen deprem dolayısıyla elimiz, kalbimiz ve zihnimiz tutuldu. Bu felaket karşısında yapılacak en iyi işin bölgedeki insanlara yardım etmek için elimizden geldiği ölçüde destek olmaktı. Acı ve bu acıları tanımlamak için kelimelerin yetersiz kaldığının farkındayız. Bu yüzden iyiliklere sarılarak enkaz altında kalan yüreğimiz ve zihnimizi yeni bir umutla, bir dirilişle ayağa kaldırmaya ihtiyacımız var. İyiliklere sarılarak, ağrısına ve acısına sahip çıkarak… Bu yüzden normalleşemeyeceğiz. Asla normal değildik, olmayacağız da… Bunun için de bir çabamız olmayacak. O acı ve ağrıyla yaşamasını bilen bir milletiz, bu coğrafyadaki acının ve ağrının farkındayız. Bu acı ve ağrının bizi biz yaptığını da biliyoruz. Acımıza ve ağrımıza sarılıp ayağa kalkacağız. Acımızı sahiplenip ağrımızı bağrımıza basacağız. Yarın için mavi düşler kuracağız. Mavi Vatan dediğimiz gibi, mavilikler içerisinde bir umut besleyeceğiz...
Yeni sayıda görüşmek üzere…
Yeni çağda yükselen yapay zekâ ve sanallık akımları, insan merkezli ciddi bir tehdit oluşturuyor. İnsanın bedeni sömürülürken, transhümanizm adı altında insana yalancı bir dünya vadediliyor. Ölümün öldüğü ve yaşlılık kavramının kaldırıldığı bir dünya...
Uğur Cumaoğlu'nun bu eseri, insanın yeni çağda sanal ve yapay zekâ ile imtihanını işliyor. Transhümanizm ve sinema üzerindeki yetkinliği sayesinde de yeni çağdaki insana bakışını daha da genişletiyor.
Okurken sıkılmıyorsunuz. Çünkü üslubu denemeye yakın bir kıvamda. Bundan dolayı akıp gidiyor.
Uğur Cumaoğlu, deneme şeklinde yazdığı yazılarla, insan-toplum-kültür üçgeninde bir zaman-ruh eleştirisi sunmuş. Buradaki yazılarda kullandığı edebî üslup, kitabı akıcı hâle getirdiği için okurken akıp gidiyor.
Kitabı altını çize çize okudum. Altını çizdiğim cümleler gerçekten fazla. Kitaptan epey istifade ettiğimi bitirince fark ettim. Gerçekten dört dörtlük bir kitap olmuş...
Zaman ve RuhUğur Cumaoğlu · Ahenk Kitap · 202349 okunma
Uğur Cumaoğlu, “Dataizm” ismini verdiği bu eserinde, aslında yeni çağın insanının inanma gereksinimi karşısındaki en büyük tehditten bahsetmiş.
Enformasyon Devrimi ve dijitalleşme çılgınlığının getirisi dataizm, bir din kisvesinde ortaya çıkmakta ve kendini alternatifsiz görmektedir. Bu tekno-dinin en büyük değeri veri akışıdır. Bu değer bağlamında mottosunu oluşturmuş, “veri güçtür” düsturunu benimsemiştir.
Dataizm, kendini bir din olarak öne sürerken ahlak prensipleri de yaratmaya çalışmıştır. İnsana sınırsız veri paylaşımı özgürlüğü tanıyan dataizm, onun mahremiyetini çökertmekle ahlâk sistemini şekillendirir. Ancak her an gözetim altında tutulan insana, denetlenme korkusu yaşamaması için yalnız kalmadığı düşüncesini telkin etmektedir. Böylece insan, bir daha yalnız kalmayacağı düşüncesinin morfiniyle gözetim korkusu karşısında uyuşturulmaktadır.
Uğur Cumaoğlu, bazı film ve belgesellerden dijital dünyanın gelecek kurgusu hakkında güzel yorumlarda bulunmuş. Bu çılgınlığın ileride bizi nerelere götüreceği konusundaki öngörüleri de sıralamış.
Bence bu eser, üslubuyla okuyucuya kolaylık sağlıyor ve anlama yönünden okuyucunun dilinde ekşi tat bırakmıyor...