Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Uluğ Nutku

Uluğ Nutkuİnanmanın Felsefesi yazarı
Yazar
Çevirmen
7.7/10
20 Kişi
66
Okunma
28
Beğeni
3.665
Görüntülenme

Uluğ Nutku Sözleri ve Alıntıları

Uluğ Nutku sözleri ve alıntılarını, Uluğ Nutku kitap alıntılarını, Uluğ Nutku en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Düşünce, gerçek nesnelerin bağıntılarından yola çıkarak gerçek olmayan bağıntılar kurabiliyor. Ama gerçek olmayan bazı nesneleri ve bağıntıları neden kutsuyor, neden onları kendisinin üstünde ve kendisine hükmeden varlıklar sayıyor?
“Ölüm bize doğanın gücünü hatırlatır."
Sayfa 22 - EtkiKitabı okudu
Reklam
Bilme ile inanma arasındaki ilk ve doğrudan bağıntı, insanın inanan olduğunu bilmesiyle kurulur. Bu özseldir. Oysa inandığının bilgisi bir dizi çıkarımlar gerektirdiğinden, çıkarımlar da farklı hareket noktalarından başlayıp çoğullaştığından, görelidirler... Bütün konulmuş (vaaz edilmiş) ahlaklar görelidir...
Anı
İnsanın iç dünyası çok etkenli, çok karmaşıktır ; bilinmeyenlerle doludur;bilmeye zorlanmak yanlışlara sürükler...
Anı
İnsan hayatı içgüdüsel düzenlenseydi, dünü ne ise yarını da öyle olurdu. Bugün insanın uzayda yaşayabilme olanaklarını araştırması, geleceğini önceden tasarlayabilmesi, hatta hazırlıklar yapabilmesi, geleceğin belirsizliği bilinciyle birlikte gerçekleşiyor.
Bir başkasının sözünün ve eyleminin doğruluğuna inanma, aynı zamanda kendi sözünün ve eyleminin doğruluğuna inanmadır. İnsanları birbirine içten bağlayan budur. İnanmanın çekirdeği budur. Diğerleri kabuktur...
Anı
Reklam
Din ile felsefe, tamlaması yapılamayacak, yan yana getirilemeyecek iki kavramdır;çünkü birincisi inanmanın gerçekliği aşan yönüne, ikincisi ise bu aşkınlığın çözümlenmesine aittir...
Anı
Dış görünüş önem kazandıkça, kavramın içi boşalır.
Solon’a göre kişinin ömrü mutlu bir sona bağlanmadan ona mutlu denemez, çünkü isteklerinde ölçülü, eylemlerinde tutarlı ve dayanışmalı kaldığı sonuna kadar görünmeli. Mutluluğa layık olduğunun kişi öldükten sonra söylenebilmesi, yaşayan hiç kimse için söylenemeyeceğini içeriyor.
Koşullar tarafından sonuna kadar belirlenemez olmak özgürlüktür. Bu özelliği olmasaydı insan geleceğe açık olamazdı. Geleceğe açıklık, şimdideki olumsuza 'hayır' diyebilme yeteneğini insana sağlamıştır...
Anı
Reklam
İnsan, kendisine amaçlar koymadan yaşayamayacağından, dünyanın oluşunu da amaçlı görmek istiyor, kendi amaçlarına uygun kılmak istiyor. Amaç koyma ve gerçekleştirme, bilincin bir kategorisi olduğundan ve bilinçli eylem yalnız insana özgü olduğundan, evreni amaçlı görmek de pek insanidir.
Feuerbach'tan beri, hatta 2600 yıl önceki Ksenophanes'ten beri, anlıyoruz ki, bütün tanrılar insan yaratısıdır, -tek olmuş, çift olmuş, çok olmuş fark etmez. Tevrat'taki "Ve tanrı insanı kendi suretinde yarattı" cümlesi daima tersinden okunmalıdır. İnsanlığın aydınlık bir geleceğe adım atması için bu şarttır.
“Canlılar arasında bir canlıyız” demek, “hepsinden üstünüz” demekten daha yücelticidir.
İnsan üç zaman boyutunda birden yaşıyor: Eylemesiyle şimdide, anmasıyla geçmişte, umut etmesiyle gelecekte.
İnanç aşmacaları kurmak insani zamanın üç boyutuna yayılır. Aşmaca , var olmayanı var saymaktır. Buna ' sanki var inancı' diyoruz. Aşmacasız hiçbir din yoktur , olmaz da. Geçmişte sanki oldu , şimdide sanki var , gelecekte sanki olacak inançları gerçeklikten kopuk değildirler ama gerçekliği tersyüz edecek kadar dolayımlanırlar, aracılar kullanırlar , aracıları kutsarlar.Nihayette sonluyu sonsuza , ölümlüyü ölümsüze dönüştürürler. Bu olgunun ardında ki insani yönelim bencillik değildir; sevenler ve sevilenlerle birlikte yaşanan şimdinin sonsuzluğa uzatılmasıdır. Her insan , ömrünün bir defalık olduğunu bilir; bildiği için ölümsüzlük ister. Her şey yaşayan şimdi içindir.
Sayfa 84 - Anı yayıncılıkKitabı okudu
327 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.