Heidegger'in profesörlük yaptığı zamanlarda, kendisini düşünceleriyle etkileyen öğrencisi Arendt'a aşık olur. Tabii ki, dönemin Almanya'sında, öğrencisine aşık olan itibar sahibi evli bir Filozof olmasından da garip karşılanabilecek bir detay vardır: O da sanırım bu aşkın, bir Nazi ile Yahudi öğrencisi arasında yaşanmış olmasıdır.
50 sene içerisinde, filozoflarımız arasında yapılmış ve günümüze kadar ulaşmış mektupların hemen hemen hepsi, tarihleriyle birlikte sıralı bir biçimde okura sunulmuş. Mektupları okurken, filozoflarımızın karmaşık aşkına sene sene tanık oluyorsunuz. Kimisi yerlerde duygusal olarak çok yüklü, özenle seçilmiş cümleler; kimisi kısımlarda ise hevesi giderek azalmış, vazgeçmekte olan Heidegger'in satırlarıyla karşılaşıyoruz.
Mektupların tamamını analizsiz bir biçimde okumak isteyenler için bu kitap güzel bir seçenek olabilir. Ama aynı zamanda, mektupların duygusal analizini içeren ve yine benzer temellere sahip olan Elzbieta Ettinger'in, Bir Aşkın Anatomisi isimli kitabı da tercih edilebilir.